Yorgunluğa neden olan çok sayıda psikolojik faktör var. Stres bu konuda tahtını kimselere kaptırmayacak gibi görünüyor... Bazen bir yakının kaybı, bazen mesleki tatminsizlik ve hayal kırıklıkları, bazen de kişilik yapısı... Yorgunluğa neden olan çok sayıda psikolojik faktör var. Stres bu konuda tahtını kimselere kaptırmayacak gibi görünüyor...

Toplum olarak çoğumuzun sorunu olan yorgunluğun sadece fiziksel değil psikolojik nedenleri de olabiliyor. Uzman Klinik Psikolog Merve Büyükkucak, “Günümüz yaşam koşulları kişilerde farklı nedenlerle yorgunluğa yol açıyor” diyor ve zaman zaman herkesin yorulabileceğini; bu durumun uzun sürmesi veya yapılanların yeterli olmaması halinde bunun bir probleme dönüşeceğini söylüyor. Bu durumun yaşamdan keyif almayı ve günlük rutini sürdürmeyi engellemesiyse tehlike işareti olarak görülüyor.

İŞİNİ SEVMEDEN GİDENLERDE TÜKENMİŞLİK SENDROMU VAR!

Kişiyi psikolojik açıdan yorabilecek en belirgin psikolojik faktörün stres olduğu belirtiliyor. Hayatta kalabilmek için sürekli artan çalışma gereksinimi ve giderek artan yüksek başarı ihtiyacı günümüz çalışma koşullarının olmazsa olmazları arasında bulunuyor. ‘Tükenmişlik sendromu’ adı altında sıklıkla karşımıza çıkan bu durum, işinin gerektirdikleri sonucu yıpranan çalışanın, fiziksel ve duygusal açıdan yorulması ve tükendiğini hissetmesiyle oluşuyor. Sürekli yorgun ve isteksiz hissederek işe giden kişiler bu grubun adayları arasında bulunuyor. Bu tür hisler sınav stresiyle baş etmeye çalışan öğrencilerde de görülebiliyor. Kişinin yaşadığı kayıp ve ayrılıklar, geleceğe dair kaygılar, günlük yaşamın zorlukları, umutsuzluk ve çaresizlik hisleri de kişiyi duygusal açıdan yoran sorunlar arasında gösteriliyor. Büyükkucak, “Yorgunluk hissinin psikolojik kökenli olabilmesi için yorgunluğa neden olacak fiziki hastalık olasılıklarının ortadan kalkması gerekiyor” diyor.

FİZİKSEL YORGUNLUĞU AŞIYOR
Stres seviyesinin çok yüksek olması, kişiyi hem duygusal hem de zihinsel anlamda tükenmeye doğru götürüyor. Var olan streslerle baş etme konusunda yaşanacak anksiyeteyle birleştiğindeyse yorgunluğa neden oluyor. Depresif semptomları olan birinde hem motor aktivitede yavaşlama hem konsantrasyon ve dikkati toplamada güçlük hem de zihinsel yorgunluk görülebiliyor. Yorgunluk ve halsizlik, en çok majör depresyon ve anksiyete bozukluklarında görülüyor. Özellikle depresif duygu durumunda uyku düzeninde yaşanan bozulmalar, kişinin günlük hayatta yataktan kalkamayacak kadar yorgun hissetmesine neden oluyor. Bazen depresyonda olan kişiler içinde bulundukları hali, “Fiziksel bir efor sonucu oluşan yorgunluktan çok daha fazla” sözleriyle tanımlıyor. Bunun yanında, anksiyete bozukluklarında kişi zihnini yoğun şekilde meşgul eden kaygı ve korkularla baş edemediği için hem ciddi bir zihinsel yorgunluk yaşıyor hem de sakinleşip uykuya dalmakta ve uykuyu sürdürmekte güçlük çekiyor. Duygusal ve fiziksel gerginlik kaslarda da gerginliğe neden olunca, kişinin kendini yorgun ve halsiz hissetmesi kaçınılmaz hale geliyor.

PSİKOLOJİK YORGUNLUK BELİRTİLERİ:
- Bezginlik
- Bitkinlik
- Düşük enerji seviyesi
- Günlük aktivitelere odaklanmada ya da bu aktiviteleri tam amlamada güçlük
- İş performansında düşüş
- Konsantrasyon güçlüğü
- Dikkati toplama ve planlamada zorluk
- Uyku düzeninin bozulması
- Karar alma da güçlük
- Hafıza problemleri
- Yeni bilgiyi alma ve işleme kapasitesinde düşüş

VARDİYALI ÇALIŞANLAR DAHA ÇOK YORULUYOR
Psikolojik yorgunluğa her meslek grubunda rastlanmakla beraber, insanlarla bire bir ilişkide bulunulan işlerde daha fazla görülüyor. Özellikle sağlık alanında çalışanların daha büyük risk altında olduklarına dikkat çekiliyor. Düzensiz uyuma saatleri anlamına gelen vardiyalı çalışma koşulları kişiyi psikolojik yorgunluğa açık hale getirebiliyor. Hemşireler, doktorlar, polisler ve benzeri meslek gruplarında çalışan kişilerin kendilerini daha yorgun hissetme nedeninin bu olduğu belirtiliyor. Hırslı, kontrolcü, rekabetçi, sabırsız, işteki ve yaşamdaki konumuyla kafası çok meşgul, dakik ve çok esnek yapıda olmayan kişilerin yorgunluk hislerine kapılma olasılıkları bu özelliklere sahip olmayan kişilere oranla daha yüksek oluyor. Hata yapmaktan hiç hoşlanmayıp her konuda en iyi olmaya çalışan mükemmeliyetçi kişiler de bu grupta yer alıyor.

HER ŞEYE YETİŞMEYE ÇALIŞAN KADIN TÜKENİYOR
Yorgunluk yaygın şekilde hemen herkeste görülse de (en az gençlerde rastlanıyor) bu durumla kadınlarda daha sık karşılaşılıyor. Uzman Klinik Psikolog Merve Büyükkucak, bu konuda şöyle konuşuyor: “Ağır menstürel döngüler yaşamak, yeni doğum yapmış olmak, demir eksikliği, hamilelik emzirme dönemleri, küçük yaşta çocuk bakımı, menopoz sırasında ortaya çıkan hormonal değişimler ve uyku düzensizlikleri özellikle kadınları hem fiziksel hem de duygusal anlamda çok yoruyor. Kadının aynı anda evle ilgili sorumlulukları yerine getirmeye çalışmasının da tükenmişliğe neden olduğu belirtiliyor.”