Musevi, İran Dışişleri Bakanlığı sitesinde yer alan açıklamasında ABD ile Çin arasındaki ticari gerginlikle ilgili değerlendirmelerde bulundu. 

ABD'nin Çin'e yönelik politikalarını "ekonomik terör" şeklinde nitelendiren Musevi, İran yönetiminin bu girişimleri kınadığını ifade etti.

ABD'nin eski konumunu korumak için başkalarına anormal maliyetler yükleme çabasının "başarısızlığa mahkum" olduğunu savunan Musevi, bu tür politikaların mevcut dalgalanmalar ve uluslararası güç piramidiyle de uyumsuzluk arz ettiğini belirtti.

İki ülke arasındaki "ticaret savaşlarının" geçen ayların en önemli uluslararası sorunu olduğuna ve bu gerginliğin ABD ile Çin'i aşıp tüm dünyanın refahını hedef alacak bir boyuta ve etkiye sahip olduğuna işaret eden Musevi, şu değerlendirmede bulundu:

"ABD hükümetinin Çin ile yaşanan bu savaşın ortaya çıkmasına neden olan yaklaşımı, yapılan analizler ve açıklanan verilere göre, gelecek 2 senede dünyada gayrisafi hasıladan 600 milyar dolar düşüşe yol açabilir. Bu da küresel düzeyde yaşam standardı ile refahın düşmesi ve yoksulluğun artması demektir."

ABD Başkanı Donald Trump'ın gerginlik üreten ve kriz çıkaran yaklaşımının sadece İran ile ilgili olmadığını, bunun Çin ile girdiği "ticari savaşta" da kendini gösterdiğini savunan Musevi, "ABD Çin'le de dayatmacı bir tutum ile muamele etmektedir ve bu şekilde ekonomik realiteyi siyasi düşüncelerle bastırmaya çalışmaktadır." yorumunda bulundu.

ABD hükümetinin uluslararası konularla ilgili yaklaşımını ve realitelerle mücadele yöntemini ciddi olarak gözden geçirmesi gerektiğine dikkati çeken Musevi, "ABD'nin dünyadaki gücünün azaldığı ve diğer aktörlerin ise bunun karşısında güçlerini artırdığı bir realitedir." ifadelerini kullandı.