İngilizcede günler, aylar ve mevsimler nasıl okunur, nasıl yazılır? İngilizcede günler ve aylar, yazarken her zaman büyük harfle başlar. Eğer İngilizcede günler ve ayları yazarken tüm kelimeyi kullanmak istemiyorsanız bunun yerine kısaltmalarını da kullanabilirsiniz.  İşte İngilizce'de aylar, günler, mevsimler Türkçe okunuşları ve yazımları

İngilizce Haftanın Günleri Türkçesi ve Okunuşları

İngilizce’de günler yazılırken büyük harfle başlamak gerekir. Önüne edat olarak “on” kullanılır.

            İngilizce                                Türkçe                                  Okunuşu



İngilizce Günleri Örneklerle Anlatalım



We will go on a trip on Tuesday.

(Salı günü geziye gideceğiz.)

My brother and I are going to ride a bike on Sunday.

(Ağabeyimle ben Pazar günü bisiklet süreceğiz.)

Cümlede edat gerekmiyorsa kullanılmaz.

We went to visit my uncle last Monday.

(Geçen Pazartesi amcamı ziyarete gittik)

She is going to study from Tuesday until Friday

(Salı gününden cumaya kadar ders çalışacak)

İngilizce Ayların Türkçesi ve Okunuşları

İngilizce’de günler yazılırken büyük harfle başlar. Aylar yazılırken önüne edat olarak “in” kullanılır

            İngilizce                    Türkçe                                  Okunuşu



İngilizce Ayları Örneklerle Anlatalım

My exams are going to finish in February.

(Sınavlarım Şubat ayında bitecek.)

We will go on a holiday in June.

(Haziran ayında tatile gideceğiz.)

Cümlede edat gerekmiyorsa kullanılmaz. 

We went on camping last April

(Geçen Nisan ayında kamp yapmaya gittik)

The building will be completed by March

(Bina Mart ayına doğru tamamlanacak)

You must return the book to the library by the end of November.

(Kitabı kasım ayı sonuna kadar kütüphaneye iade etmelisin)

İngilizce Mevsimlerin Türkçesi ve Okunuşları

            İngilizce                                Türkçe                                  Okunuşu

 

İngilizce Mevsimleri Örneklerle Anlatalım

Ayşe’s favorite season is spring.

(Ayşe’nin en sevdiği mevsim ilkbahardır.)

The weather is usually cold during winter.

(Kış mevsimi boyunca hava genellikle soğuk olur)

I came from Ankara last fall.

(Geçen sonbahar Ankara’dan geldim)

My sister took English class during summer.

(Kız kardeşim yaz boyunca İngilizce dersi aldı.)