Law, AA muhabirine, Arap İnsan Hakları Örgütünün Londra'da düzenlediği  "Trump'ın Yüzyılın Anlaşması ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile Suudi  Arabistan'ın desteği" başlıklı panelde açıklamalarda bulundu.

Kushner'in mimarlığında hazırlanan "Yüzyılın Anlaşması"nın tehlikesine  dikkat çeken Law, "Kushner'i hafife almayın.  Yaptığı şeyi çok iyi yapar, şimdi  istediği de Filistinlileri köşeye sıkıştırmak.  Birleşik Arap Emirlikleri'nin ve  Suudilerin, özellikle de  Muhammed bin Selman'ın desteğine sahip." ifadesini  kullandı.

"Filistinliler için zor bir dönemdeyiz." diyen Law, "Kushner'in  başardığı şeyin gücünü tanımak ve Filistin devletinin kuruluşu için teşkil ettiği  tehdidi görmek zorundayız." dedi.

Kushner'in, Trump ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun  desteğiyle kotardığı "Yüzyılın Anlaşmasına" tepki gösterilmesi gerektiğini  belirten Law, "Tepki net ve açık olmalı.  Kabul edilebilir olan ve olması  gereken, iki devletli çözümdür." diye konuştu.

"İngiliz hükümeti, ABD'nin planına karşı durmalı"

Arap İnsan Hakları Örgütü araştırmacısı Hannah Philips de Suudi  Arabistan ile BAE'nin, Trump'ın Filistin'e yönelik "Yüzyılın Anlaşması" planına  sağladığı mali desteğin masaya yatırılmasının önemine işaret etti.

Philips, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu konuların ele alındığı seminerler düzenlemek hayati önemi haiz.  Özellikle de burada, İngiltere'de bu çok önemli. İngiliz hükümeti, ABD'nin bu  planına karşı durmalı ve İsrail'e daha fazla silah satmaya da son vermeli."

"Yüzyılın Anlaşması cesaretimizi kıramaz"

Filistin Dayanışma Kampanyası yöneticisi aktivist Jenny Lynn de panele  katılma gerekçesini, "Filistin halkı için uluslararası dayanışma çağrısına yanıt  vermenin  ve bu anlaşmayı reddetmenin önemini vurgulamak için buradayım."  sözleriyle dile getirdi.

 Lynn "rezalet" diye nitelendirdiği anlaşmanın, özellikle Filistinli  mültecilerin haklarının satılması anlamına geleceğinin altını çizerek şunları  kaydetti:

"Bu anlaşma başarıya ulaşmayacak. Küresel çapta devam eden Filistinle  dayanışma hareketi mesafe katetti. Özellikle de İsrail'e yönelik boykot  umursanıyor. Gittikçe daha çok sayıda insan, Filistin halkına neler yapıldığını  görmeye başlıyor.

Yüzyılın Anlaşması girişimi bizim cesaretimizi kıramaz. Dünya çapında  kamuoyunu Filistin davasının yanına çekmeye kararlıyız."

Abbas, anlaşmayı "Yüzyılın şamarı" şeklinde nitelendirmişti

Trump'ın, İsrail-Filistin meselesine "çözüm bulmak" amacıyla  hazırladığı öne sürülen "Yüzyılın Anlaşması" planının detayları netleşmese de  uluslararası basında, planın detaylarına ilişkin bazı bilgiler yer alıyor.

Bu haberlere göre plan, Kudüs'ün tamamının İsrail'e bırakılması ve  Batı Şeria'daki yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerinin büyük bölümünün varlığını  sürdürmesi gibi Filistinlilerin aleyhine maddeler içeriyor.

Planda, İsrail'in topraklarından sürdüğü 6 milyona yakın Filistinli  mültecinin geri dönüş hakkına ise değinilmediği dile getiriliyor.

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın "Yüzyılın şamarı" şeklinde  nitelendirdiği planın, bazı ekonomik yardımların dışında Filistin halkının lehine  hiçbir şey içermediği ifade ediliyor.

Anlaşması kapsamındaki "ilk" organizasyon

ABD öncülüğünde Bahreyn'in ev sahipliğinde 25-26 Haziran'da başkent  Manama'da düzenlenen "Refah için Barış" başlıklı ekonomi çalıştayı, ABD'nin  İsrail-Filistin meselesinin çözümü konusunda açıklaması beklenen "Yüzyılın  Anlaşması" planı kapsamındaki "ilk organizasyon" olarak öne çıkmıştı.

Çalıştaya katılmayacağını açıklayan Filistin yönetimi, bölge  ülkelerini de söz konusu çalıştayı boykota çağırmıştı.

Filistin'in boykot çağrısına rağmen çalıştaya ev sahipliği yapan  Bahreyn'in yanı sıra Suudi Arabistan, Ürdün, Mısır, BAE, Katar ve Fas katılmıştı.  İsrailli yetkililer çalıştaya davet edilmezken, bu ülkeden iş insanları ve bazı  gazeteciler de toplantıya iştirak etmişti.