Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Aydınpost'a abone olun

Aydınpost'a Google News'te abone olun

İşte Muharrem İnce'nin açıklamalarından satır başları:

Sorumlu bir açıklama olarak görmüyorum. Ayaküstü, sokaklarda bu işlerin konuşulması taraftarı değilim. Çünkü ben Cumhurbaşkanı adayıyken bir ile gittim. O ilin Emniyet Müdür yardımcısı bana "suikast yapılacağını" söyledi. Mitingi iptal etmemi istedi. Bende rahmetli Ecevit'i düşünmüştüm. Ecevit suikast iddiasıyla ilgili mitingi yapacağım deyip eşiyle gitmişti. Ben de kısa bir miting yaptım. Bu tür olaylar olur. O olayı siyasi kampanya olarak kullanmadım.

"CAN VE MAL GÜVENLİĞİMİZ İKTİDARA EMANETTİR"

Bu devletin askeri polisi vardır. Her türlü yanlışlığı olsa da çok iyi korunduğumu düşünüyorum Cumhurbaşkanlığı adaylığımda. Ama bir tehlikeli kısmını daha söyleyeyim. Cumhurbaşkanı'nın açıklamaları. Sayın Akşener Rize'ye gittiğinde, "Görün bakın daha neler olacak. Bunlar iyi günleriniz" Bu tür açıklamaların devleti yönetenler açısından yanlış olacağını düşünüyorum. Bizim can ve mal güvenliğimiz de iktidara emanettir. Hepimizin. Yarın iktidarlar değişir, o yeni gelen şimdi ki iktidarı da korumakla görevlidir. Ama çok ciddi elinizde bir belge varsa onu da açıklarsınız. Ben bu tarz olaylarla çok karşılaşmışımdır. Ben iddialı bir Cumhurbaşkanı adayıydım, Çıkıp deseydim "Bana suikast yapacaklarmış, mitingimi engelleyeceklermiş" deseydim çok ilgi çekerdim. Toplumu bu olaylar gerer. Doğru olmaz. Siyasetçi her bildiğini söyleyemez. Zamanı geldiğinde söyler. Bilim insanı ile siyasetçi arasındaki fark budur. Toplumu tedirgin etmeye de hiç gerek yok. İnsanlar ana muhalefet partisi suikast korkusu yaşarsa insanlar hayli hayli yaşar.