PLASTİK alışveriş poşetlerini tüketiciye en az 25 kuruştan satılmasını içeren Çevrenin Korunmasına Yönelik Kanun Resmi Gazete'de yayımlanmasının ardından, 1 Ocak 2019 itibariyle marketlerde poşetler 25 kuruştan satılmaya başladı. Bu kararın çevrenin korunması açısından çok önemli olduğu ifade edilirken, bazı tüketicilerin kararı protesto ettiği görüldü. Sosyal medyada el arabasıyla alışverişe gidenlerin görüntüleri paylaşıldı. Hatta bir tüketicinin 'poşetten memnun kalmadığını' gerekçe göstererek poşetleri markete iade ettiği iddia edildi.

POŞET FABRİKALARI VAR İDDİASI

Poşetle ilgili son protesto ise Niğde'den bir yerel marketten geldi. Bir müşterinin markete eşekle gelerek alışveriş yaptığı görüntüler sosyal medyada büyük bir hızla paylaşılmaya başladı. Görüntülerde müşteri olduğu belirtilen kişi, aldığı ürünleri eşeğe yüklüyordu. Ancak bu kişinin müşteri olmadığı ileri sürüldü. Hürriyet olarak biz de Niğde'deki yerel marketin yetkililerine ulaştık. İlk olarak aradığımız marketin merkezinde görüştüğümüz kişi, söz konusu görüntülerin bir şubelerinden çekildiğini doğruladı. Daha sonra şubenin bir yetkilisiyle görüşmek istediğimizi söyledik. Şirketin merkezinden şubede çalışan bir kişinin numarası verildi. Yaptığımız görüşmede, eşekle gelen kişinin şubenin müdürü olduğu, hatta market sahibinin bir poşet fabrikası işlettiği iddialarının doğru olup olmadığını sorduk.

ŞAKA OLSUN DİYE YAPTIK

Şubenin çalışanı şunları söyledi: “Eşekle gelen kişi şubemizin müdürüydü. Ancak o gün izinliydi. İzin gününde alışverişe eşekle geldi. Yani müşteri olarak geldi.” Market sahibinin poşet fabrikası olmadığını belirten şube çalışanı, şirket sahibinin kardeşinin poşet fabrikası olduğunu belirtti. Bu görüşmede şube müdürü ile konuşmak istedik. Sonrasında şirketin avukatı olduğunu söyleyen kişi Hürriyet'e ulaştı. Aynı iddiaları ona da sorduk. Avukat olduğunu söyleyen kişi Hürriyet'e şunları söyledi: “Böyle bir haber yayınlanmasını istemiyoruz. Şaka olsun diye böyle bir şey yapıldı. Bu konuyla ilgili konuşmak istemiyorum. Konuyu uzatmanın anlamı yok. Gerekli yerlere ifademizi verdik.”