Diyarbakır'da oturan Mehmet Akar, geçen yıl 21 Ağustos'ta ortadan kayboldu. Akar'ın annesi Hacire Akar, bir gün sonra HDP Diyarbakır binası önüne geldi. Oğlunun HDP'liler tarafından dağa kaçırıldığını söyleyen anne Akar, oturma eylemi başlattı. Eylemin 3'üncü gününde ortaya çıkan Mehmet Akar, mahkemece ev hapsiyle cezalandırıldı. Eylemine son veren Hatice Akar, çocukları kayıp annelere çağrıda bulundu. Hacire Akar'ın oğluna kavuşması, çocukları terör örgütü PKK tarafından kaçırılan aileler için umut oldu. Akar'ın çağrısıyla harekete geçen çocukları kayıp aileler, 3 Eylül'de HDP il binası önünde oturma eylemine başladı.

14 AİLE, EVLADINA KAVUŞTU

Hacire Akar'ın oğlu Mehmet'in yanı sıra eyleme katılanlardan Hatice Ceylan'ın oğlu Cafer, Hüsniye-Hüseyin Kaya çiftinin kızları Mekiye, Halime Kadran'ın torunu Halil İbrahim Kadran, Necla-Metin Açan çiftinin oğlu Harun Açan, Nizamettin-Aslıhan Eşrefoğlu çiftinin oğlu Hüseyin, Gevriye Ayhan'ın kızı Pelda, Melik Aslan'ın oğlu Volkan, Muhteber Birlik’in oğlu Veysi Birlik, Cahide Alkan'ın oğlu Mehmet Emin, Şahize Altınkaynak'ın kızı Halise Alptekin, Naime Dalmış'ın kızı Tekoşin Açar ,Sait Açar'ın oğlu Haşim ve Cemal Ertaş'ın oğlu Ramazan Ertaş terör örgütünden kaçarak, güvenlik güçlerine teslim oldu. Böylece oturma eylemi yapan ailelerden 14'ü evlatlarına kavuşmuş oldu. Hacire Akar dışındaki 13 aile, diğer ailelere destek olmak için oturma eylemine devam ediyor. Aileler, eylem sırasında, koronavirüs salgınına yönelik tedbirlere de uyuyor.

'SONU NE OLURSA OLSUN, PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ'

Bugün Sur ilçesinden gelen Sultan ve Hacı Güger çifti de 5 yıl önce kaçırılan oğulları Doğan için HDP il binası önündeki eyleme katıldı. Böylece eyleme katılan aile sayısı, 137'ye yükseldi. Hacı Güger, geçen günlerde Hakkari'de güvenlik güçlerine teslim olan oğlu Ramazan'a kavuşan engelli baba Cemal Ertaş'tan etkilenerek, il binası önündeki oturma eylemine katılma kararı aldıklarını belirtti. Güler, "5 yıldır çocuğumdan haber alamıyorum. Birçok sefer bu binaya girip çıktım. Oğlumun psikolojik rahatsızlığı vardı. Ulaşamıyorum. Buraya belki 50 sefer girdim, çıktım. Bir netice alamadım ama buraya girdiğini biliyorum. Burada değil dediler. Sağdan soldan araştırmaya başladık. Bulamadık. 2 sefer Irak'ın kuzeyine gittim. Bulamadım. Göstermediler. Burada değil dediler. Sonra Türkiye'ye döndüm. Cemal dayıdan etkilendiğimiz için sonu ne olursa olsun buraya geldik. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız. Bu topraklar neyimize yetmiyor. Neyi paylaşamıyoruz. Bu analar ağlamasın artık, yeter. Bu anaların çocuklarını versinler. Çocuklarını dağa kaçırmasınlar. Bizim tek amacımız çocuklarımızdır. Sonu ne olursa olsun, çocuklarımızın peşini bırakmayacağız" dedi.

Sultan Güger de, diğer anneler gibi üzgün olduğunu ve sadece oğlunu istediğini ifade ederek, şunları söyledi:

"Artık ne diyeceğimi bilmiyorum. Ben çocuğumu istiyorum. 5 yıldır bir haber almadım. Ne bir fotoğraf, ne bir telefon. Müslüman insan böyle yapar mı? Sonuçta ben bir anneyim. Bir telefon da olsa, çocuğumla görüşmek istiyorum. Hepsi annelerini, babalarını düşünsünler. Hiç kimse çocuğunun arkasını bırakmaz. Bırakmayacak. Gelmelerini istiyoruz."