Sağlık alanında yaşanan şiddete karşı sağlık meslek örgütü temsilcilerinin dün düzenlemeyi planladığı ‘Büyük Beyaz Miting’ korona virüsü nedeniyle ertelendi. Meslek örgütlerinin uzun süredir çağrıda bulunduğu şiddete karşı yeni bir yasal düzenleme yapılması talebi henüz karşılık bulmadı.

Gazeteduvar'dan Serkan Alan'ın haberine göre, Sağlık Bakanlığı bu alanda çalışanlara yönelik şiddetin en sık yaşandığı acil servislere yönelik bir düzenleme hazırlığına başladı. Bakanlık, sağlık meslek örgütü temsilcilerinin uzun süredir dillendirdiği acil servislere başvuruya sınırlama getirilmesi talebine karşılık, randevu sistemini teşvik edecek bir düzenleme üzerine yoğunlaştı.

Üzerinde çalışmaların devam ettiği formüle göre bakanlık, merkezi hasta randevu sistemi aracılığıyla daha çok hastanın bakılarak acil servislerdeki yoğunluğun önüne geçilmesini hedefliyor. Hastaların randevu alarak acil servisler dışında birinci basamak sağlık hizmeti olarak adlandırılan aile sağlığı merkezlerine gitmesi için döner sermaye katkısı ve puanlama gibi formüller üzerinde duruluyor.

‘ACİL SERVİSLERDE KARMAŞA YAŞANIYOR’

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Sekreteri Bülent Nazım Yılmaz’a göre acil servislerde büyük bir kaos yaşanıyor. Mevcut sistemde yetişkin acil servislerin kırmızı, sarı ve yeşil alan olmak üzere üç yapıda hizmet verdiğini belirten Yılmaz mevcuğt işleyişi şu ifadelerle anlattı:

“Acil servislerimiz eğer büyük acil servislerse kırmızı alan, yeşil alan ve sarı alan olmak üzere üç bölümden oluşuyor. Yeşil alan ayakta hastaların poliklinik hizmeti aldıkları yerler. Önce hastalar triyaja giriyor. Görevli hemşire kişinin nabzını, tansiyonunu ve solunum sayısını tespit ediyor. Bilgi ve birikimine göre hasta yeşil alana yönlendiriliyor. Yeşil alana yönlendirmek, ‘bu hasta hızlı bir şekilde hastaneyi terk edecek’ demek. İkinci grup sarı alana yönlendiriliyor ve bu orta derece ağırlıklı bir hasta grubu demek. Kırmızı alan ise hastanın ciddi bir sorunu, yaşamsal bir sorunu var demek. Kırmızı alanı daha çok hastalar ‘112 Acil Servisi’ üzerinden ambulans ile geliyorlar. 112 ile gelen her hasta ne olursa olsun kırmızı alana gidiyor. Sarı ve yeşil alana ise hastalar tirajdan yönlendiriliyor. Bu şekilde bir organizasyon işliyor. Yüzlerce, hatta kimi yerde binlerce hasta acil servislere geldiği için ciddi bir yığılma yaşanıyor. Şu anda yeşil alanlar poliklinik gibi çalışıyor. Hatta bazı sarı alanlar da poliklinik olarak çalışıyor.”

‘ACİL SERVİSLERİ RAHATLATMAK İÇİN SEVK SİSTEMİ GEREKLİ’

Bakanlığın acil servislerdeki yoğunluğu çözmek adına birinci basamakta sevk sistemini teşvik etmesi gerektiğin belirten Yılmaz’a göre burada da çeşitli düzenlemelere gidilmesi zorunlu. Yılmaz sevk sistemindeki işleyişe dair ise şunları kaydetti:

“Acil servisleri rahatlatmak için sevk sisteminin uygulanması gerekir. Önce hasta birinci basamak hizmet veren aile hekimliğine gidecek. Muayenesi burada yapılacak ve gerekiyorsa tanı konacak. Hekimler gerekirse sevkini yapacak ve diyecek ki, ‘sizin dahiliye polikliniğine ya da kalp damar polikliniğine gitmeniz gerekiyor’. Sevk formuyla birlikte bilgisayar üzerinden insanlar doğrudan hastanelere yönlendirilecek. Hatta randevuyu sevk eden aile hekimliği birimi sağlayacak. Bu sistem tabii acil olmayan vakalar için geçerli olacak. Bu süreç işlerken halkın sağlık bilgi düzeyini yeniden ölçmemiz, değiştirmemiz ve yenilememiz de gerekiyor. Birinci derece sağlık hizmeti verenlerin aynı zamanda halkın bilgilendirmesi görevi de var. Fakat şu an aile sağlığı merkezi ve uygulamaları bunlara yanıt verecek düzeyde değil. Bu adımlar atıldığında şiddet olayları geriler. Yığılma ve gerilimden kaynaklı şiddet azalır.”

‘ACİLLERİN KIRMIZI ALANLARA BIRAKILMASI HEDEFİ YAKIN GÖZÜKMÜYOR’

Doktor kökenli CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker’e göre birinci basamak sağlık sistemindeki hekim sayısı yetersiz. Hekim başına düşen 3 bin 500 gibi insan sayısının binli sayılara düşmesi gerektiğini ifade eden Şeker, “Bunun için de doktor sayısının arttırılması gerekiyor” dedi.

Birçok insanın iş yerinden izin alamadığı için geceleri acil servise giderek tedavi olmaya çalıştığını ve bu alanda da bir düzenlemenin gerekli olduğunu belirten Şeker, “İş yeri çalıştırdığı kişiyi gündüz hekime göndermediği için akşam sorununu çözmek isteyen kişi acile gidiyor. Bunun önlenmesi yönünde nasıl bir yöntem bulunabilir ve gündüz hasta olanların gidebilmesine yönelik düzenleme nasıl yapılabilir bu da başka bir sorun. Acillerin sadece kırmızı alanlara bırakılması noktasında hedef var ama çok yakın gözükmüyor” dedi.

‘ŞİDDET HALKIN SAĞLIĞA ULAŞMASINDA SORUN HALİNE GELDİ’

Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önüne geçilmesi adına soru önergelerinin ve kanun tekliflerinin olduğunu hatırlatan Şeker, şiddete karşı yasa çıkarılması için diğer siyasi parti temsilcilerine şu sözlerle seslendi:

“Çalışma ortamının rahatlatılması için yapılacakları Sağlık Bakanlığı’nın yasal düzenlemeleri de Meclis’in yapması gerekiyor. Yasal düzenlemeler konusundaki önerilerimizi biz bütün partilerle ortaklaşıp bir an önce çıkartmak düşüncesindeyiz. Buradan bütün partilere çağrı yapıyoruz. Sağlıkta şiddet sadece çalışanların değil halkın sağlığa ulaşmasında da bir sorun hale geldi. Bunun için bu düzenlemenin etkili bir şekilde çıkarılması için biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak hazırız. Diğer partileri de bu konuda bir an önce yasayı çıkarma noktasında destek vermeye ya da ortak bir düzenleme yapmaya davet ediyoruz.”