Merkez Fatih Mahallesi'ndeki apartın 12 numaralı odasında, geçen yıl 18 Kasım Pazartesi günü saat 11.00 sıralarında meydana gelen olayda, Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (ISUBÜ) Fotoğrafçılık Bölümü öğrencisi Güleda Cankel, ayrılmak istediği erkek arkadaşı Zafer Pehlivan tarafından boğazı sıkıldıktan sonra kalbinden bıçaklanarak öldürüldü. Zafer Pehlivan, cinayetten 3 saat sonra polis merkezine gidip teslim oldu. Güleda'nın hayatta kalmak için 17 saat mücadele ettiği, bu sürede 3 kez Zafer Pehlivan'ın elinden kaçmaya çalıştığı ortaya çıktı.   Sorgusunun ardından 19 Kasım Salı günü adliyeye sevk edilen Zafer Pehlivan, tutuklanıp, Isparta Cezaevi'ne gönderildi. Güleda Cankel ise Muğla'nın Menteşe ilçesi Ortaköy Mahalle Mezarlığı'nda gözyaşları içinde toprağa verildi.   İDDİANAME GEÇEN ARALIK AYINDA KABUL EDİLDİ   Zafer Pehlivan hakkında Isparta Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan iddianame, geçen yıl Aralık ayında Isparta 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. Zafer Pehlivan hakkında, 'tasarlayarak' ve 'canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme' suçlarından ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istenen iddianamede, cinayete ilişkin detaylara da yer verildi.   KABLOYLA BOĞMAYA ÇALIŞTI, ARDINDAN BIÇAKLADI   4 sayfalık iddianamede; sanık Zafer Pehlivan'ın gece yarısı evinde tartıştığı Güleda Cankel'in boğazını sıkıp yumruk attığı, "Seni öldüreceğim, daha sonra da kendimi öldüreceğim" dediği belirtildi. Pehlivan'ın, Cankel'i dövmesi ve bu sırada yaşanan gürültü üzerine polise haber verildiği, gelen emniyet görevlilerinin tarafların ifadelerini ve adli raporlarını aldığı, gerekli işlemlerin ardından şüphelinin serbest bırakıldığı kaydedildi. İfadesi alınan Cankel'in daha sonra ikametgahına gittiği, sanığın da aynı adrese gittiği belirtilen iddianamede, "Maktulle sanık bir süre konuştu. Maktul, sanığa başının ağrıdığını söyleyince taksiyle hastaneye gittiler. Hastane dönüşü sanık da evde kaldı. Sanıkla maktul tartışmaya başladı. Maktulün boğazını önce elleri sonra da kulaklığın kablosuyla sıkmaya başladı. Kalbini dinlediği maktulün yaşadığını anlayınca, bıçakladı" ifadeleri yer aldı. İddianamede, "Bıçağı toplam 6 kez saplaması, şüphelinin canavarca hisle hareket ettiğinin göstergesidir" denildi.   SANIĞIN ÜZERİNDEN ÇIKAN MEKTUP İNDİANAMEDE YER ALDI   İddianamede, Zafer Pehlivan'ın, teslim olduğu polis merkezinde üzerinden çıkan mektuba da yer verildi. Mektupta, "Şimdi gidiyorum ama tek başıma değil. Beni bu seçeneği seçmeye mecbur kıldınız. Yanımda kelebeğim var. Unutmadan hiç alkol almadım veya bir madde. Kafam yerinde. Her şeyin zamanı yaşadığımız andır. Mutlu olmayı ertelemeyin. Canınız istediği zaman ölmeyeceksiniz" ifadelerinin yazılı olduğu belirtildi. Sanığın savunmasında mektubu iki, üç gün önce yazdığını beyan etmesinin, eylemindeki tasarlama kastını gösterdiği tespitine de yer verildi.   Burdur Cezaevi'nde tutuklu bulunan Zafer Pehlivan'ın Isparta 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki yargılanacağı ilk duruşma, 25 Şubat 2020 Salı günü görülecek. Pehlivan bu duruşmayla ilk kez hakim karşısına çıkacak.   'GÜLEDA, MÜZİK DİNLEMEYİ SEVERDİ'   Öte yandan Güleda Cankel'in annesi Vefaret Cankel, olaydan 67 gün sonra ilk kez konuştu.   Anne Cankel, sağlık sorunları nedeniyle duruşmaya katılamayacağını belirtip, "Kızımın katilinin ağır ceza almasını istiyoruz. Alacağı ceza acımızı dindirmeyecek. O bize evlat acısı yaşattı. Bugüne kadar yanımızda olan herkese teşekkür ediyorum. Kızımla olaydan bir gün önce telefonla görüşmüştük. Hiç böyle bir şey olacağını düşünmüyorduk. Güzel bir çocuktu. Kendisi simetrikti. Her şeyin en iyi olmasını isterdi. Meyve soysam tabağına en düzgünlerini koyardım. Güleda, müzik dinlemeyi severdi. Sakin bir yapısı vardı. Kötü bir söz kullanmazdı" dedi.   'MAHKEMENİN ACIMIZI BİRAZ OLSUN HAFİFLETECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM'   Baba Mustafa Cankel ise, "Kızım Güleda'nın öldürülmesi ile üzüntü içerisindeyiz. Bize destek olan herkese minnettarım. Sivil toplum kuruluşları, duruşma öncesi sosyal medyada örgütleniyor. Son zamanlarda kesinleşen Ceren Özdemir ve Ceren Damar davaları var. Sanıklar ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarına çarptırıldı. Her ne kadar sanıklar bu cezaları alsalar da ölenler geri gelmiyor ve acılar dinmiyor. İnşallah kızımın davasında da katile en ağır ceza verilir. Bazı avukatların davalarda hukuka aykırı savunma yapmalarını kınıyorum. Bizim gibi aileleri bu durum daha fazla üzüyor. Mahkemenin adil bir karar vererek acımızı bir nebze hafifleteceğini düşünüyorum" diye konuştu.