Doç. Dr. Batırel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, influenza  virüsünün yol açtığı, sonbahar sonu ile kış ve ilkbahar başına kadar daha sık  görülen bulaşıcı enfeksiyon hastalığı gribin, her yıl bu mevsimler arasında çok  sayıda kişiyi etkilemesi dolayısıyla "mevsimsel grip" şeklinde adlandırıldığını  belirtti.   Farklı grip virüsleriyle hastalığın hayvanlarda da görülebildiğine  değinen Batırel, bu virüslerin insanlara bulaşmasının genellikle mümkün  olmadığını ancak yapı değiştirerek bulaşabileceğine işaret etti. Doç. Dr.  Batırel, 2009'da Meksika'da  rastlanan domuz gribi virüsünün (H1N1) de insanlara  bu şekilde bulaştığını, insandan insana yayılarak birçok kişiyi etkilediğini ve  dünya çapında salgına (pandemi) neden olduğunu hatırlattı.   H1N1 virüsünün sonraki dönemlerde de beklenen sayıda insanı  etkilediğini anlatan Batırel, bu nedenle ilerleyen yıllarda domuz gribi virüsünün  "mevsimsel grip virüsleri" arasında yerini aldığını kaydetti.   Batırel, 2019-2020 grip sezonunda hasta sayısının olağan düzeyde  seyrettiğinin altını çizdi.   "Eller bol su ve sabun ile sık sık yıkanmalı"   Doç. Dr. Batırel, gribin; hastaların konuşma, öksürme, hapşırma  sırasında 1-2 metreye kadar yaydıkları damlacıkların, sağlıklı bireyler  tarafından solunum yoluyla alınması, damlacıkların bulaştığı nesne ve yüzeylere  temas edilmesiyle virüs bulaşan ellerin ağız, burun veya göze sürülmesi, hastayla  1 metreden daha az mesafeden konuşma ve öpüşme sonucunda bulaşabildiğini dile  getirdi.   Virüsün eşya yüzeylerinde 2-8 saat canlı kalabildiğine işaret eden  Batırel, hastalığın, belirtilerin ortaya çıkmasından 1 gün öncesinden 5. ila 7.  gününe kadar bulaştırıcı kabul edildiğini söyledi.   Gripten korunmadaki en mühim önlemlerin el yıkamak ve kişisel hijyen  kurallarına uymak olduğunu ifade eden Batırel, alınması gereken önlemleri şöyle  sıraladı:   "Eller bol su ve sabunla sık yıkanmalı, ağız, burun ve gözlere kirli  eller ile temas edilmemelidir. Grip virüsünün yayılmasını önlemek için yüzeylerin  (kapı kolları, masalar, oyuncaklar gibi) günlük temizlikte kullanılan deterjanlar  ve 1'e 10 oranında sulandırılmış çamaşır suyuyla temizlenmesi yeterlidir.   Hasta kişilerle yakın temastan ve gerekli olmadıkça kalabalık  ortamlarda uzun süre bulunmaktan kaçınılması gerekir. Hapşırma ve öksürme  sırasında tek kullanımlık kağıt mendil kullanılmalı, kullanıldıktan sonra etrafa  temas ettirilmeden hemen çöpe atılmalı ve eller yıkanmalıdır. Eğer kağıt mendil  yoksa, hapşırma ve öksürme sırasında kolun iç kısmıyla ağız ve burun  örtülmelidir. Bu iş için eller ve avuç içleri kullanılmamalıdır.   Hasta olanlar evde istirahat etmeli, bol sıvı, taze sebze ve meyve  tüketmeli, evden çıkmamalı. Bu kimselere, kalabalık ortamlara ve sağlık  kurumlarına gitmeleri durumunda maske takmalarını tavsiye edilir."   "Risk grubunda bulunanlar Ekim veya Kasım'da aşılanmalı"   Batırel, gripten korunmada en etkili yöntemlerin başında ise  aşılanmanın geldiğini söyledi.   Aşının, sadece yapıldığı grip sezonunda etkisi bulunduğuna, bu nedenle  özellikle risk grubundakilerin her yıl, tercihen ekim ve kasımda aşılanması  gerektiğine dikkat çeken Batırel, "Grip aşısı 6 aylıktan küçük çocuklara,  hamileliğinin ilk 3 ayının içinde bulunanlara ve ciddi yumurta alerjisi ya da aşı  içeriğindeki bir maddeye ciddi alerji öyküsü olanlara uygulanmamalıdır." dedi.   Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) her yıl virüsün genetik yapısındaki  değişiklikleri yakından takip ederek, aşı içeriği için önerilerde bulunduğuna  işaret eden Batırel, sözlerini şöyle sürdürdü:   "Bu öneriler dikkate alınarak her yıl grip aşısı içeriği yeniden  hazırlanır. Hazırlanan aşı ile dolaşımdaki virüsler arasında antijenik benzerlik  varsa, aşı yüzde 50-80 oranında korunma sağlayabilir. Yaşlı bireylerde aşının  koruyuculuk düzeyi daha düşük olabilir. Aşının gribe bağlı komplikasyonları ve  ölümleri azalttığı kanıtlanmıştır."   "Hekimin verdikleri dışında ilaç kullanmayın"   Grip, virüsün yol açtığı bir enfeksiyon hastalığı olduğu için tedavide  antibiyotiklerin kesinlikle etkili olmadığını vurgulayan Batırel, hastaların  hekimin verdikleri dışında hiçbir ilaç kullanmaması gerektiğini ifade etti.   Riskli grupta yer alan gebelerde hastalığın ağır seyredebileceğini ve  ölümcül olabileceğini aktaran Batırel, anne adaylarının ve gebe kalmayı  planlayanların mutlaka grip aşısı yaptırması gerektiğini vurguladı.   Hastalık şüphesi bulunan gebeler ile emziren annelere hekime  başvurmalarını öneren Doç. Dr. Ayşe Batırel, sözlerini şöyle tamamladı:   "Hekim önerisi doğrultusunda antiviral ilaç kullanılmalarında sakınca  yoktur. Antiviral ilaçların alınması annenin emzirmesine engel bir durum  değildir. Emziren anneler grip olduklarında bebeklerini sütten kesmemelidir.  Çünkü anne sütü içeriği bebeğin beslenmesine ek olarak bağışıklık sistemini  güçlendirir, böylece bebeği olası hastalıklara ve enfeksiyonlara karşı korur.  Bebeğini emzirmeden önce annenin ellerini bol su ve sabunla iyice yıkaması,  mümkünse tek kullanımlık maske kullanılması gereklidir."