Habertürk'ten Serdar Kulaksız'ın haberine göre, İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi 739 sayfalık gerekçeli kararında Ümraniye'de ele geçen 27 adet el bombası ile Cumhuriyet Gazetesine atılan el bombalarından birinin sadece üretim yılının aynı olduğundan hareketle bombalar ile eylem arasında bağlantı kurulamayacağı belirtildi. Bu şekilde Cumhuriyet Gazetesine bomba atılması ve Danıştay saldırısı eylemlerinin Ergenekon örgütü adına işlendiğinin kabul edilemeyeceği anlatıldı.



ÖRGÜT VARLIĞI İÇİN YETERLİ DEĞİL

Genelkurmay Başkanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığının yazılarında Ergenekon örgütünün varlığına ilişkin bilgiler bulunmadığı, Emniyet Genel Müdürlüğü yazısına göre ise örgüte ilişkin bilgilerin ilk defa bu soruşturma ve dava kapsamında ortaya çıkmış örgütün, nerede, ne zaman, kim ya da kimler tarafından ne amaçla kurulduğunun somut olarak ortaya konulamadığı ifade edildi. Dosyadaki dokümanların örgütün varlığını açıklamak için yeterli olmadığı belirtildi.



ÖRGÜT İLİŞKİSİNE DELİL KULLANILAMAZ

Kararda, kişiler arasındaki yaş kıdem gibi farklılıklardan ve askerler arasındaki astlık- üstlük ilişkisinden kaynaklanan saygı, sevgiye dayalı münasebetlerin örgüt ilişkisine delil olarak kullanılamayacağı anlatıldı

ÖRGÜTÜN VARLIĞINA HÜKMEDİLEMEZ

Kararda, 1971 yılında da varlığından bahsedilen örgütten Milli İstihbarat Teşkilatı, Genelkurmay Başkanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü ile Türk Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ün dahi haberdar olmamasının olağan kabul edilemeyeceği belirtildi. Bu hususlar dikkate alındığında “Ergenekon adı altında suç işlemek için kurulmuş bir örgütün varlığına hükmedilemeyeceği sonucuna varılmıştır” denildi.

SORUŞTURMALAR ÇÖP SEPETİ GİBİ KULLANILDI

Kararda, kolluk güçleri, savcı ve hakimler hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olduğu iddiasıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmalara dikkat çekildi. Bu kişiler tarafından yapılan soruşturma dosyalarının çöp sepeti gibi kullanıldığı ifade edildi.



ŞİKE DAVASI ÖRNEK GÖSTERİLDİ

Davanın bazı sanıklarının yargılama aşamasında Ergenekon davasının FETÖ/PDY silahlı terör örgütünce kurgulanan bir kumpas davası olduğunu iddia ettikleri hatırlatılan gerekçeli karada, yine bir kumpas davası olduğu öne sürülen Şike davası da örnek gösterildi. Kararda, “Şike soruşturmasını dönemin özel yetkili Cumhuriyet Savcılığı ve ilgili emniyet biriminin yapabilmesi ve kamuoyunda örgütlü suç algısının kabul görmesi için şike dosyasında Olgun Peker’in(Aydın) kullanıldığı değerlendirilmiştir” denildi.

DANIŞTAY VE CUMHURİYET GAZETESİNE SALDIRI TERÖR EYLEMİDİR

Gerekçeli kararda, Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet gazetesine molotof kokyetli atılması eylemlerine ilişkin ise sanıkların saldırı için seçtikleri gazete ve çalışanlarıyla, yüksek mahkeme görevlilerinden olan mağdurlar arasında tanışıklık ve şahsi bir meseleleri olmadığına dikkat çekilerek, “Bu sebeple atılı eylem bir terör eylemidir” denildi. Cumhuriyet gazetesinde domuza türban giydirilmiş karikatür yayınlanması sebebiyle, Danıştay 2. Dairesi’nin de ana okulu öğretmeninin işe gidiş gelişlerinde de başörtüsü takmaması gerektiği yönünde karar vermesi sebebiyle hedef seçildiği böylece yüksek mahkemeye yapılacak saldırının ses getireceğinin beklendiği anlatıldı.