​Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

Muhtarlar toplantımızın 40. ile sizlerle birlikteyiz. Ülkemizdeki 50 bini aşkın muhtarımızın tamamıyla bir araya gelmek üzere çıktığımız bu yolda 20 bine yaklaştık.

Hedefimiz 2019 kasım ayına kadar tüm muhtarlarımızla bir araya gelmiş olmaktır. 2019 kasımı sonrasında da toplantımızı sürdüreceğiz. 19 Ekim Muhtarlar Gününüzü şimdiden tebrik ediyorum.

Türkiye bir terör kuşatmasıyla karşı karşıyadır. Ülkemizin yaşadığı saldırılara başka hangi millet maruz kalsa teslim bayrağını çekerdi. Biz dimdik ayakta durduk.

Sergiledikleri tüm caniliğe, alçaklığa, müptezelliğe rağmen başarısız olan bu hainler şimdi adalet önünde hesap veriyor. Yavaş yavaş neticelenmeye başlayan davalarda suçlu bulunan herkes, ihanetinin derecesine göre cezasını alıyor. Yurt dışına kaçmış olanları da asla kendi hallerine bırakmayacak, hak ettikleri cezaya çarptırılana kadar peşlerinde olacağız. İster yurt içinde ister yurt dışında olsun Türkiye'ye ve Türk milletine bu ihaneti yapanların hiçbiri de ömürleri boyunca rahat yüzü göremeyecek. Ülkemizi ele geçirmek, milletimizi esir etmek için böyle bir alçaklığa kalkışanları, uğrunda dünyalarını ve ahiretlerini berbat ettikleri şarlatan da, onun ipini elinde tutanlar da kurtaramayacak.

'ŞEHİTLERİMİZ VATANIMIZIN TAPU SENETLERİDİR'

Şehitlerimiz vatanımızın tapu senetleridir. Peygamberliğe en yakın makamın şehitlik olduğunu bilmeyen cahiller var.

'TARİH BİLMEZ GAFİLLERE CEVABIMIZ ŞUDUR…'

Bize ne diyorlar, 'Suriye'de ne işiniz var, Irak'ta ne işiniz var? Balkanlar'da, Kafkaslar'da, Orta Asya'da, Kuzey Afrika'da ne işiniz var?' diye soruyorlar. Tarih bilmez bu gafillere cevabımız şudur, Ankara'nın doğusundaki ve kuzeyindeki tüm coğrafyalar kalbimizin bir yanı, batısındaki ve güneyindeki tüm coğrafyalar da kalbimizin diğer yanıdır.

Türkiye mezhep, köken kışkırtmasıyla birbirine düşecek, kendi eliyle kendini ateşe atacak bir ülke değildir. Bir süredir yeni bir senaryoyla karşı karşıyayız. Türkiye sadece 80 milyon vatandaştan ibaret değildir. Fırat Kalkanı harekatının yapıldığı bölgede orada yaşayan insanlar askerimizi nasıl karşılıyor görüyorsunuz. İdlib'de askerimizin nasıl karşılandığını görüyorsunuz. Fatih'in torunları hoş geldiniz dediler. Bunlar durup dururken olmuyor. Mazlumlar, mağdurlar bizi bekliyor. Gelin bizi kurtarın diyorlar. Somali'de terör eylemi oldu. Kim koştu oraya yine Türkiye. Biz dertliyiz, dertli. Ecdadımız Gazi Mustafa Kemal, Misak-ı Milli ile Kerkük'e kadar bu hattı çizmediler mi? Kerkük'e nasıl sırtımızı döneriz?

'NE İŞİN VAR SENİN KERKÜK'TE?'

Bizim ne Irak ne de Suriye'deki Kürt kardeşlerimizle en küçük husumetimiz yoktur. Bizim derdimiz sadece terör örgütüyledir. PKK'yla mücadele ederken biz bu örgüte mensup teröristlerin kimliğine, diline bakmıyoruz. Tek ölçümüz terör örgütü mensubu olup olmadığıdır. Bugün Kuzey Irak'ta insanlar rahat içinde yaşıyorsa en büyük pay sahibi Türkiye'dir. Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'yle yıllarca çok güzel bir işbirliği yaptık. Meseleyi bu noktaya getiren biz değiliz, onlar. Kalkıyor Kerkük benim diyor, sen hangi hakla benim diyorsun. Ne işin var senin Kerkük'te? Orada kimlerin hakkı var. Kuzey Irak'ta PKK, DEAŞ, Suriye'de YPG/PYD'nin yetki kullanımına müsaade etmeyeceğiz, yeri geldiğinde gereğini yaparız. Söyleye söyleye girilmez. Bir gece ansızın girilir.

'TÜRK'ÜM, KÜRT'ÜM DEMEK HAKKINDIR AMA…'

Türk'üm demek hakkındır, Ama Türkçülük yapamazsın, Türkçülük bölücülüktür. Kürt'üm demek hakkındır, Kürtçülük yapmak bölücülüktür.

'IRAK'TA DÖKÜLEN HER KANIN SORUMLUSU BÖLGESEL YÖNETİMDİR'

'Kerkük, Bağdat yönetimine teslim edilmedi'

Bölgenin farklı kimliklerden oluşan yapısını dikkate almadan adeta bir histeri haliyle ve buram buram fırsatçılık kokan bir aceleyle hareket edenler tarih önünde hesap vereceklerdir. Kalkıyor napıyor, 'Kerkük benim' diyor. Ya sen hangi hakla 'Kerkük benimdir' diyorsun. Kerkük'te senin tarihin var mı? Ne işin var senin Kerkük'te. Kuzey Irak yerel yönetiminin olduğu bölgede otur, icraatını yap. Ne işin var Kerkük'te. Biliyorsun ki orada kimlerin hakkı var. Bu insanları orada maalesef zulümle terbiye etmeye kalktılar. Irak'ta bu sebeple dökülen her kanın sorumlusu bölgesel yönetimdir.

'KÜRT KARDEŞLERİM, TERÖRİSTLERİ SAVUNUYORSANIZ YOLLARIMIZ AYRILIR'

İşte bu PYD/YPG, bunlar maalesef oradaki samimi Kürt kardeşlerimizi istismar eden terör örgütleridir. Bunlar PKK'nın birer yan kuruluşudur. 'Ben Kürt'üm, ama ne olur YPG'ye bir şey demeyin, PYD'ye bir şey demeyin.' Kürt kardeşlerim kusura bakmayın. Eğer bu teröristleri savunuyorsanız burada yollarımız ayrılır.

'HALKIN ONLARA GEREKEN DERSİ VERMESİNİ İSTİYORUZ'

© AFP 2017/ AHMAD AL-RUBAYE

Barzani: Kürdistan halkı bilsin ki gereken yapılacak

Şimdi yukarıdan gıda, ilaç, elbise, şu bu artık girmeyecek. Artık hava sahası kapalı. Artık Erbil'den bir yere uçuş olamayacak çünkü en önemli hava sahası biziz. Biz, merkezi yönetime gıdaydı, ilaçtı vesaire, ihtiyaçlarını oraya göndereceğiz. Merkezi yönetim Kuzey Irak halkına gerekli olan yardımı oradan yapacak. İnsani noktadaki hassasiyetimiz yine tabii ki devam edecek ama Kuzey Irak yerel yönetiminin başlarına neler getirdiğini halkın görmesini istiyoruz. Halkın da onlara gereken dersi vermesini istiyoruz.