Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD ile güvenli bölge çalışmalarının sürdüğünü ifade ederek, “Amerika’dan beklentimiz müttefikliğimize yakışır şekilde terörle mücadelemizde ve sığınmacıların huzurla evlerine dönebilecekleri güvenli bölgeler oluşturma çabamızda yanımızda olmalarıdır. Ama şu anda 50 bine varan tırla, buradaki terörist gruplara araç gereç, mühimmat gönderilmesi bizleri ciddi manada rahatsız etmektedir. Bunlar kime karşı kullanılıyor? Türkiye’ye karşı. Bunu kabullenmemiz de stratejik ortak olarak mümkün değildir” dedi. Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde ABD Ticaret Bakanı Wilbur Ross ve beraberindekileri kabul etti. Erdoğan, şu mesajları verdi:

TEHDİT OLMAKTAN ÇIKARILMALI

Bugün ülkemiz 3.6 milyonu Suriyeli olmak üzere dünyanın farklı ülkelerinden çeşitli statülerde 5 milyona yakın yabancıya ev sahipliği yapıyor. Suriye içerisinde güvenliğini sağlayarak ihtiyaçlarını karşıladığımız insanlarla birlikte bu rakam 9 milyonu aşıyor. Bu şekilde NATO’daki müttefiklerimiz başta olmak üzere tüm Avrupa’nın da güvenliğini de biz temin ediyoruz. Son dönemde İdlib’e yönelik artan saldırılar bizi böyle bir riskle karşı karşıya getiriyor. Sığınmacı krizine kalıcı çözüm ancak Suriye içerisinde terörden arındırılmış bölgelerin tesisiyle mümkündür. Dostum (Donald) Trump’ın da dediği gibi Suriye’de DEAŞ yenilgiye uğratılmıştır. Şu an hem ülkemizin hem bölgemizin hem de Suriyeli mültecilerin geri dönüşünde en büyük engel PKK ve onun uzantısı olan YPG gibi terör örgütleridir. Etnik temizlik yapan, bölge halkını göçe zorlayan Türk vatandaşlarının can ve mal güvenliğini tehdit eden bu yapı, muhakkak tehdit unsuru olmaktan çıkarılmalıdır. Bu noktada ABD ile Suriye’deki iş birliğimize büyük önem veriyoruz.

SON ANA KADAR OLUMLU BAKTI

Fırat’ın doğusu ile Irak sınırı arasındaki Suriye topraklarını güvenli hale getirecek adımlar atmaya çalışıyoruz. Maalesef Sayın Obama döneminde bu güvenli bölge teklifimi karşılık alamadığım için gerçekleştiremedim. Kendisi de olumlu baktığı halde güvenli bölge olmadı. Sayın Trump’a da aynı teklifi yaptım ve Sayın Trump da buna çok olumlu baktı. Nitekim son ana kadar da hala güvenli bölge olumlu yaklaştığını da ifade etti. Vakit kaybetmeden güvenli bölge konusu halledilmesinin gerekiyor. Bunu hallettiğimiz anda zaten terör örgütlerine karşı mücadelemiz de kolaylaşacak. Mülteciler noktasındaki, düzensiz göç noktasındaki sıkıntıyı da aşmış olacağız.

KABULLENMEK MÜMKÜN DEĞİL

Amerika’dan beklentimiz müttefikliğimize yakışır şekilde terörle mücadelemizde ve sığınmacıların huzurla evlerine dönebilecekleri güvenli bölgeler oluşturma çabamızda yanımızda olmalarıdır. Ama şu anda 50 bine varan tırla, buradaki terörist gruplara araç gereç, mühimmat gönderilmesi bizleri ciddi manada rahatsız etmektedir. Bunlar kime karşı kullanılıyor? Türkiye’ye karşı. Bunu kabullenmemiz de stratejik ortak olarak mümkün değildir.

‘FETÖ’yü ABD’ye anlatamıyoruz’

Türkiye’nin kendi güvenliği için attığı bazı adımlara orantısız tepkiler verilmesini üzüntüyle takip ediyoruz. Aynı şekilde 15 Temmuz gecesi Türk demokrasisine saldıran FETÖ terör örgütü ile mücadelede yakın iş birliği bekliyoruz. Bu terör örgütünün başı şu anda Pensilvanya’da, 400 dönümlük bir arazi içinde bütün ekibiyle birlikte yaşıyor. Oradan da dünyanın 160 ülkesini idare ediyor, yönlendiriyor. Bunları defaatle anlattık hala anlatıyoruz. Tüm bu konularda sizlerin ülkemize desteği bizim için çok önemlidir. İkili ticaretimizde ve karşılıklı yatırımlarımızda kat edeceğimiz mesafenin diğer alandaki ilişkilerimizin olumlu yönden seyrine de destek olacağına inanıyorum.