Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Aydınpost'a abone olun

Aydınpost'a Google News'te abone olun

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İstanbul Üsküdar’daki Hz. Ali Camisi’ndeki cuma namazının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan, özetle şu mesajları verdi:

TERÖR ESTİRİYORLAR

(Suriye’deki saldırılar): Öncelikle Suriye’de sadece kuzey değil genelinde, bildiğiniz gibi PKK, YPG, PYD buralarda cirit atıyor. Tabii bunların destek veren ülkelerin başında da koalisyon güçleri, Amerika geliyor. Bunların verdiği her türlü destek, silah, mühimmat, araç gereç bunlarla birlikte burada terör estiriyorlar. Bunlara karşı tabii bizler mücadelemizi veriyoruz. Rejim bunlardan gücünü alıyor. Rejime karşı da aynı şekilde bu mücadele sürdürülüyor. Tabii bir yere kadar bu sabrımız devam etti ve son olarak da biliyorsunuz iki polisimiz burada şehit oldu. Zaman zaman, sivillerden buralarda şehit olanları görüyoruz. Bütün bunlara karşı da mücadelemiz bundan sonraki süreçte çok daha farklı bir şekilde devam edecektir. Yani bu terör örgütlerine, Amerika’nın oradaki malum güçlerine karşı, rejim güçlerine karşı gerekli olan her türlü mücadeleyi vereceğiz. Bu konuda kararlıyız.

AFGAN HALKINA DESTEK

(Afganistan’da yaşananlar ve Taliban’ın ziyareti): Taliban artık dünyada kabul arayışları içerisinde. Henüz dünyada ülkeler Taliban’ın şu andaki durumunu kabul etmiş durumda değiller. Ülkelerin kendilerini kabulü noktasında arayışları var. Bizler her türlü desteği Afgan halkına vereceğiz. Yeter ki Afganistan’daki bu yönetim gerçekten uluslararası ilişkilerde hakikaten Afgan halkının haklarını korumada adil bir yaklaşım içerisinde olsun. Bizlerle uluslararası ilişkiler noktasında adil bir yaklaşım içerisinde olsun. Ve böyle bir adımın atılması halinde Afgan halkıyla bizim kadim kardeşliğimiz var. Kadim dostluğumuz, yani onları bir kenara koymamız mümkün değil. Şu ana kadar da biliyorsunuz Afganistan’ın altyapısında, üst yapısında bizim çok emeklerimiz oldu. Ve bu emeklerimiz de son ana kadar da hep sürdü. Son anda da Kabil Havalimanı’yla alakalı, biliyorsunuz oranın işletmesini bizler yürütüyorduk. Bundan sonraki süreçte de eğer anlaşmalar yapılabilirse Türkiye, Katar, Afganistan bu tür adımları atabiliriz.

BİZDE SIKINTI YOK

(Dünyada baş gösteren enerji sıkıntısı): Biz tedbirlerimizi ciddi manada zaten aldık. Ve bundan sonraki süreçte de yine alıyoruz. Azerbaycan’la yapılan bu anlaşmaların hepsi tedbire yöneliktir. Biliyorsunuz TANAP gibi bizim için bir rezerv var. Ama Rusya’yla olan anlaşmalarımız bu konuda çok çok hassas. Ve bu hassasiyetimizi aynı şekilde devam ettiriyoruz. Gerek Rusya’yla olsun, gerek İran’la olsun, gerek Azerbaycan’la olsun bu tür anlaşmalar bizim hamdolsun bu tür krizleri yaşamayacağımızın işaretidir. Fakat sadece İngiltere değil birçok batı ülkelerinde bu tür sıkıntılar devam ediyor. Hamdolsun bizim şu an böyle bir sıkıntımız söz konusu değil ve tedbirlerimizi aldık, alıyoruz. Bundan sonra da almaya devam edeceğiz. Sıkıntı filan Türkiye için söz konusu değil.

O İDDİALAR YARGIYA GİTTİ

(Siyasi cinayetler iddiası) “Her şeyden önce bu zat eğer bu konularda samimiyse, dürüstse, gerçi bunun kitabında dürüstlük diye bir şey yok. Bu işin merci neresidir? Yargıdır. Yargıya müracaat edersin. Delillerini yargıya sunar. Bu siyasi cinayetlerle ilgili böyle bir şey varsa yargı da ne yapar? Bunların üzerine üzerine gider. Ama bu zat bugüne kadar hep akşam yalan, sabah yalan. Hayatı böyle geçmiş. Yanına da şimdi birilerini daha toplamış. Onlar da aynı şekilde yalan terörü estiriyorlar. Ve bu yalan terörüyle de acaba biz iktidarı nasıl zaafa düşürürüz bunun gayreti içerisindeler. Tabi yalancının mumu yatsıya kadar yanıyor. Tutmaz. Ve şu anda da tabii bizler de yargıya özellikle müracaat ederek sorgulanmasını istedik. Kimse çıksın ortaya dedik. Kim olursa olsun böyle bir siyasi cinayetin işlenmesine, bunun ülkemizde yer etmesine asla bizler iktidar olarak fırsat vermeyiz. Ama bu tür iftira atanlara da meydanı boş bırakmayız.”