GÜÇLÜ KADIN, GÜÇLÜ AİLE

“Her yenilik gibi dijitalleşme de yeni sorunları getiriyor. Çevremizdeki tüm ilişkileri kökten değiştiren böylesine kritik bir olgunun dışında kalmak olmaz. Maddi, manevi tüm ihtiyaçlarıyla insana hizmet için çalışmayan her mekanizma, sonuçta zulüm üretir. Bireyden aileye, aileden topluma insanın söz konusu olduğu her yerde ve her konuda hiçbir ayrım gözetmeksizin bu anlayışı hâkim kılmanın mücadelesini verdik. Özellikle kadınların karşı karşıya bulunduğu şiddet ve ayrımcılık gibi sorunların çözümü konusunda çok daha büyük hassasiyet gösterdik. Güçlü bir ailenin temelinde güçlü kadının yattığı, kadının gücünün de kendisine duyulan saygıdan ve haklarını kullanabilme imkânından kaynaklandığını unutmadan yolumuza devam edeceğiz.

‘BU DERS ANLAŞILDI MI...’

Dünya yaklaşık 1 asırdır süren küresel, siyasi ve ekonomik güç dengelerinin sarsılmasının sancılarını yaşıyor. Koronavirüs salgını bu sarsıntıyı hızlandırmıştır. Bu süreçte dünyadaki üretim, dağıtım, ticaret, teknoloji ve insan gücü kaynaklarındaki tekelleşmenin nasıl vahim sonuçlara yol açacağı acı bir şekilde görülmüştür. Gelişmiş ülkelerin salgınla mücadeledeki yaşadıkları zorluklar, siyasi ve ekonomik gücün tek başına yeterli olmadığını, mutlaka adil bir paylaşımın gerektiğini ortaya çıkartmıştır. ‘Bu ders yeteri kadar anlaşıldı mı?’ derseniz, onun emarelerini göremiyoruz. Tam tersine suçu sığınmacılara, yabancılara, Müslümanlara atarak bu eksikliğin üzerinin örtülmeye çalışıldığına şahit oluyoruz.

MODERN KÖLELİĞE VARIR

Güvenlikten eğitime, sağlıktan enerjiye, bireysel alışkanlıklardan ticari faaliyetlere kadar her alanda giderek yaygınlaşan dijitalleşmenin en büyük zaafı, veri kontrolünün tekelleşiyor olmasıdır. Az sayıda şirketin tüm dünyanın dijital verilerini kontrol ettiği bu çarpık durum, gelecekte yaşanacak çok büyük sıkıntıların habercisidir. Artık dünyada savaşların bile dijital tabanlı hale dönüştüğü bir dönemde, böylesine bir güç temerküzünün yol açacağı sorunları tahmin etmek zor değildir. İnsanın geleneksel hayat tarzında çeyrek asır gibi kısa bir sürede yaşanan bu radikal değişimin sonu, doğru bir altyapıyla desteklenmez ve adil bir anlayışla yönetilmezse modern köleliğe varır.

DİJİTAL FAŞİZM

Bireyi, bir isim veya numaradan ibaret gören dijitalleşmenin sonu faşizme çıkar. Dijital faşizme karşı hep birlikte mücadele etmeli ve çözüm yolları aramalıyız. Elbette bunu söylerken dijitalleşmeyi reddetmekten bahsetmiyorum. Ama teknolojiyi geliştirenin de üretenin de kullanıcı olan insana karşı sorumluluğunu sadece kazanç parantezine hapsetmenin önüne geçilmelidir. Küreselleşme dediğimiz olgu, insanlığın tümünün kucaklanmasını gerektiriyor. Dijitalleşme yoluyla yeni adaletsizliklerin, haksızlıkların, ötekileştirmelerin ortaya çıkmamasını temenni ediyoruz.”

TÜRKİYE’YE YÜZ BİNLERCE SİBER SALDIRI

Erdoğan konuşmasında Türkiye’nin son dönemde uğradığı siber saldırıları da anlattı: “2016’da 9 bini bulmayan siber saldırı sayısı artık yüz binlerle ifade ediliyor. Akıllı sistemlerle yapılan saldırıları püskürtmenin yolu daha akıllı sistemleri geliştirmek ve kullanmaktır. Sınırlarımızın güvenliği ne kadar önemliyse, elektronik sistemlerimizin ve buralarda saklanan verilerin güvenliği de o derece önemlidir. ‘Türkiye’nin verisi Türkiye’de kalmalı’ anlayışıyla başlattığımız çalışmalarda henüz istediğimiz yere gelemedik. En kısa sürede hedeflerimize ulaşacağız.”

YERLİ 5G TEKNOLOJİSİ

“Türkiye dijitalleşme konusunda oldukça iyi bir seviyeye gelmiştir. Ülkemizdeki bilgi ve teknoloji sektörünün hacmi 18 yılda 20 milyar dolardan 132 milyar dolara yükseldi. Sektörün üzerimizdeki yatırımları 100 milyar TL’yi aştı. Mobil hizmetlerden faydalanan abone sayısı nüfusumuzla aynı rakama ulaştı. Geniş bant internet abone sayısı 77 milyonu, sabit geniş bant abone sayısı 14 milyonu, fiber abone sayısı 3.5 milyonu, makineler arası iletişim abone sayısı 6 milyonu geride bıraktı. 5G sürecindeyiz. O zaman da ben bunu ifade ettim fakat anlaşılmakta biraz zorlandık. 5G, akıllı şehirler, akıllı ulaştırma hizmetleri, akıllı hastaneler gibi nice alanın altyapısını oluşturacaktır. Yerli 5G teknolojisinin altyapısını kurmadan bu süreci yürütemeyiz. Bunun için tüm kurumlarımızdan ve firmalarımızdan hızlı, etkin ve kararlı şekilde hareket etmelerini bekliyorum.”