Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Aydınpost'a abone olun

Aydınpost'a Google News'te abone olun

İşte Ekin Türkmen'in sosyal medya hesabından paylaştığı mesaj:

"Evimizin direği"

İnsanın babasının ölümü öyle "zamanla alışacaksın" teselli cümlesindeki gibi alışılacak türden bir acı değilmiş. Hatta acı değilmiş! Derin bir ağrı! Kemiğinin kırılması gibi, iyileşse de bir ömür soğukta sızlayan. Bileğinin burkulması gibi, zamanla tekrarlayan yürüdükçe ağrıyan, kendini sürekli hatırlatan bir ağrı. Bedeninden bir parçanı kaybetmiş gibi eksikliğini hissettiğin, ara sıra unutup tekrar tekrar hatırladığın, bir "ah" bir "keşke". "Baba ölümü" empatisi kurulamayan bir duyguymuş. Kayıpları olan arkadaşlarımı hiç anlayamamışım acısının yanına bile yaklaşamamışım. Anlasam da bir damla yardımım olmazmış ya o da ayrı. Arayan ve açamadığın tüm arkadaşlarım inanın konuşmak zor oluyor tekrar yaşıyorum o anı. Desteğiniz için teşekkür ediyorum. Daha iyiyim ne demek bilmiyorum ama daha iyiyim daha iletişim kurabiliyorum. İnsan bir kayıp yaşadığında gündelik mecburi işlerinin yükünü alacak arkadaşlar arıyor, bir de seninle yas tutan bir kaç dost. Acımı paylaşan mesajınızın üstüne eğlendiğiniz fotonuz koymanız acıtıyor insanı. Dünyaya düşman oluyorsun zaten. 3 gün zor değil aslında 3 gün yeter aslında. Ha bir de en önemlisi öyle bir bakış açısı kazanıyorsun ki insanın içini görüyorsun ve öyle bir kendine dönüyorsun ki kendinle tanışıyorsun. Ve son olarak zaman kısa, zaman hızlı, zaman az ,sevmek lazım sadece sevmek!