Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde 7. Aile Şurası'nda konuşuyor.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;

Şimdiye kadar düzenlediğimiz şuralar ailenin karşılaştığı sorunların çözümünde hep belirleyici bir rol oynamıştır.

Peygamber efendimiz istişare eden pişman olmaz buyuruyor. Devlet adamları olarak bizim daha sonra keşke dememek için burada samimiyetle dile getirilecek önerilere ihtiyacımız var.

Biz aileyi toplumun kilit taşı olarak gören bir medeniyetin mensuplarıyız. İnancımızda devletin beş temel vazifelerinden birisi de neslin korunmasıdır. Anayasamız aileyi Türk toplumunun temel taşı olarak tanımlamıştır.

Devlet ailenin huzuru için gerekli tedbirleri almak zorundadır. Güçlü bir ülke olabilmenin öncelikli şartı güçlü bir aile yapısına sahip olmaktır. Kişilik okuldan ve toplumdan önce ailede oluşturulur.

Aileyi yaşatmadan ne devleti ne de milleti yaşatabiliriz. Bu yüzden aile milletimizin temel dayanağıdır. Kişilik toplumdan önce ailede oluşur. Birey sosyal hayatın kodlarıyla ilk kez ailede taşınır. Din, inanç, edep, saygı, sevgi önce ailede öğrenilir, öğretilir.

Son 60 yılda hayatla, çevreyle ve toplumla kurduğumuz ilişkiyi kökten değiştiren iki kırılma yaşadık. Biri 1960'larda başlayan köyden şehre kitlesel göçlerdir. Bunun ciddi etkileri oldu. Geleneksel aile yapımızda ciddi değişikliklere yol açtı. Geniş ailenin yerini çekirdek aile yapısı almaya başladı. Şehir hayatının tabii bir sonucu olarak aile bağları zayıfladı. Yeni nesiller hayatın zorluklarını göğüslemede aile büyüklerinin birikimlerini kaybetmiş oldu. Bunun menfi yansımalarını bizzat gördük. Geçimsizlik ve boşanma oranlarındaki artış, aile büyüklerinin sağladığı koruma ortamının yok olmasının sonucudur.

İkinci kırılma teknoloji devrimiyle yaşandı. Dünyamızı köye dönüştüren bu yeni dönemin etkilerini her alanda görüyoruz. Hayatımızın tüm safhalarında bu yeni dönemi takip ediyoruz. Bu teknoloji hayatımızı kolaylaştırırken, milli bünyemizde çözülmelere yol açıyor. Sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla aile değerlerimizde çok ciddi erozyonlar oluşuyor. Mahrem alan gün geçtikçe anlamını yitiriyor. Geniş aileyi nasıl ortadan kaldırmışsa, bu yeni dönem çekirdek aileyi yıkıyor. Aile kurumu tüm dünyada güç kaybetmiştir. Batılı ülkelerde anne babanın yerini tek ebeveyn ya tek kişi yer alıyor.