Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ilerleyen saatlerde konuşma gerçekleştireceği BM Genel Kurulu'na geldi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 71. BM Genel Kurulu görüşmelerine katılmak üzere ABD'nin New York dün varmıştı. İkili temaslarda da bulunma fırsatı edinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurulu'nda dünyaya seslendi

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları
"Bu parlak tablobnun utanç verici yüzü var. Suriye'de, Irak'ta terörün kıskacında inleyen birçok ülkede yüzbinlerce kadın çocuk ve genç öldürülmeye devam ediliyor. Ölüm ve zulümden kaçan mülteciler Avrupa şehirlerinde aşağılayıcı muamelelerle karşı karşıya kalıyor. DEAŞ, El Nusra, YPG ve PKK gibi terör unsurları bölgedeki eylemlerini sürdürüyor."

"Dünyanın birçok ülkesinde insanlar açlık ve sefaletle boğuşuyor. Utanç verici bir tablosur. Daha da acısı bu krizlerin çoğu kolayca çözülebilecek mahiyette. Gelecek nesillerin huzuru, refahı ve güvenliği bugünden atacağımız adımlara bağlı. Zaman sorunların üzerine kararlılıkla gitmek zamanıdır."

"KARŞINIZDA BULUNUYORSAM MİLLETİMİZİN CESUR VE ASİL DURUŞU SAYESİNDEDİR"
"Günümüzde terör örgütleri çeşitli şeylere başvuruyor. 15 Temmuz gecesi kısa adı FETÖ olan Fetulalhçı Terör Örgütü'nün başlattığı darbe girişimine maruz kaldık 241 vatandaşıımızı şehit ettiler. Parlamento binamız, Cumhurbaşkanlığı Külliyemiz bu terör örgütü tarafından savaş uçaklarıyla bombalandı.

Tanklar insanları ezip geçti. Helikopterlerden sivillerin üzerine ateş açıldı. Bu darbe girişimi milletimizin demokrasisine, geleceğine ve anayasal düzenine kahramanca sahip çıkmasıyla bertaraf edildi. Milletimle iftihar ediyorum. Ve 29 gün gece sabahlara kadar demokrasi nöbetleri tuttukları için iftihar ediyorum. Hain darbe teşebbüsünü canını hiçe sayarak, bedenini tankların önüne siper eden milletimle iftihar ediyorum. Karşınızda bulunuyorsam milletimizin cesur ve asil duruşu sayesindedir"

"FETÖ İLE MÜCADELE ETMEZSENİZ YARIN GEÇ OLABİLİR"
"Bugün temsil edilen ülkelerin büyük bölümü bu yapılanmanın tehditi altındadır. Türkiye'nin ötesinde tüm dünyayı boyunduruğu altına almak gibi derin sapkınlık içerisindedir. Devlet kurumlarına sızmak, toplumu etkilemek ve ekonomik kaynaklara hakim olma hedefindeler. FETÖ'ye süratle önlem alınması çağrısında bulunuyorum. FETÖ ile mücadele etmezseniz yarın çok geç olabilir. Bu örgütün kurumları ve örgütle bağlantılı kişiler tarafından kullanılan Türkiye gibi ifadelerin kesinlikle ülkemizle ilgisinin bulunmadığını belirtmek isterim."

"NİYE TÜRKİYE'YE GELDİNİZ DEMİYORUZ"
"Suriye'de 12 milyon insan yerini yurdunu kaybetti. 2 milyon 700 bini benim ülkemde. Evimizde misafir ediyoruz. Niye Türkiye'ye geldiniz demiyoruz. Kapılarımızı kapatmadık, zira bombalardan kaçan uçakların attığı bombalardan kaçan bu insanlara karşı bizler insani ve vicdani görevimizi yaptık, devam edeceğiz. Dünya, Batı almayabilir, ama biz alacağız. Çünkü insanız. Öyleyse bu felaket karşısında kapılarımızı açmak durumundayız"

"TOPLAMDA 25 MİLYAR DOLAR HARCAMA YAPILDI"
"Suriye halkı katil ve terörist bir iktidarın pençesinde tükeniyor. Bu süreçte uluslararası toplum insani değerler sınavında sınıfta kaldı. Şu ana kadar bizim faturalı olarak yaptığımız harcama 12 buçuk milyar dolardır. STK'lar, belediyelerin yaptığı harcamalar bir o kadar. Toplamda 25 milyar dolar harcama yapıldı. Peki dünyadan size ne geldi? Çatısı altında bulunduğumuz BM'den gelen destek 525 milyon dolar. Başka herhangi bir şey yok. Avrupa Birliği de verdiği sözleri tutamadı. UNICEG'e 178 milyon dolar gönderdiler, o kadar. Fakat Türkiye'ye gelen yardım söz konusu değildir.

"Meselenin başından beri tüm insanlıuğın sorunu olduğu inancıyla, bölgesel ve küresel güçlerle işbirliği yapmaya özen gösterdik. Akrabamız ve komşumuz Suriyelilerin bu kıyametine sessiz kalmadık, kalmayacağız. 3 milyon mülteciye bizler hiçbir etnik mezhep veya din ayrımı gözetmeksizin kucak açtık. Türkiye'deki bu çadır kentlerde konteyner kentlerde misafir ettiğimiz insanlarla ilgili desteğimiz sürecek. AB olmak üzere bize katkı sözü verenler sözlerini yerine getirmediler. Aynı şekilde BM de verilen sözlerini yerine getirsin. Bu genel kurul bu sesi tüm dünyaya duyurma bakımından da çok önemlidir."

"SABRETTİK ANCAK 14 AĞUSTOS'TA..."
"Suriye'nin toprak bütünlüğünün ve siyasi birliğinin korunmasına en fazla önem veren ülke Türkiye'dir. Suriye'nin topraklarında gözümüz yoktur. Bütün mesele Suriye, Suriyelilierindir. Suriye muhalefetine verdiğimiz destekle başlayan Fırat Kalkanı Harekatı, umutsuzluğun hakim olduğu bölgede dengenin yeniden tesisi bakımından kritik yerde buunur. Güvenli bir bölge oluşturma çağrısında bulunuyoruz. 911 km sınırımız var. Ve Türkiye tehdit altındadır.

Sabrettik ancak 24 Ağustos'ta Gaziantep'te bir düğün merasiminde 14 yaşındaki çocuğu canlı bomba yapmak suretiyle kalabalığın içerisinde göndererek patlattılar. O ana kadar duran Türkiye artık duramazdı ve ılımlı muhaliflerle birlikte bizler bu olaya müdahale ettik. Cerablus'tan DEAŞ'ı derdest ettik. Rai'de de aynı şekilde. Böylece Cerabluslu Cerablus'a, Rai'li Rai'ye yerleşmiş oldu. Terör koridoru olmaktan çıktı bölge, barış koridoru halinde geldi"

"Ateşkes ortadan kalktı ve BM'nin konvoyuna rejim tarafından saldırı yapıldı. Suriye rejimi BM gözetimindeki yardımların acil insani yardıma ihtiyacı olan Halep halkına ulaşmasına izin vermiyor. Rejimin insanları açlığa mahkum ederek 'ya teslim ol, ya öl' politikasına daha ne kadar müsamağa gösterilecek? Irak'ın en büyük gücünü oluşturan etnik ve mezhebi çeşitliğiliği muhafaza edecek siyasi durumun oluşturulamayacağı görülüyor. Bölgede yeni sorunlara yol açabilecek 1 milyondan fazla insanın sığınmacı durumuna düşeceği insani krizin çıkması kaçınılmazdır."

"Harem-i şerifin kutsiyetine İsrail tarafından saygı gösterilmesi, ihlallere bir son verilmesi gerekiyor. İsrail ile normalleşen ilişkilierimizi, barış sürecinin kolaylaştırılması, Filistinli kardeşlerimizin yaşadığı sıkıntıların giderilmesi için değerlendirmeye çalışacağız. Gazze'ye faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. "

Sadece 5 ülkenin söz sahibi olduğu bir BM olamaz. BM'nin tez elden yeniden bir yapılanmaya gitmesi gerekir. Dünyanın geleceği için sadece 5 daimi ülke değil her ülkenin de söz sahibi olabileceği bir mekanizmanın sağlanması gerekir. Bugün dünyanın yaşadığı sorunların kaynağında bu vardır.
ERDOĞAN, MAY'İ KABUL ETTİ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 71. BM Genel Kurulu'na katılmak üzere geldiği New York'ta İngiltere Başbakanı Theresa May'i kabul etti.
ABD'nin New York kentinde bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ikili görüşme gerçekleştirme fırsatı da edindi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurulu'na hitabı öncesinde İngiltere Başbakanı Theresa May ile bir araya geldi.
Görüşmede Türkiye-İngiltere ilişkilerinin yanı sıra terörle mücadele, mülteci krizi ve İngiltere'nin AB'den ayrılması konuları da ele alındı.
PAKİSTAN BAŞBAKANI ŞERİF'İ KABUL ETTİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 71. BM Genel Kurulu'na katılmak üzere geldiği New York'ta Pakistan Başbakanı Navaz Şerif'i kabul etti. 71. BM Genel Kurulu görüşmelerine katılmak üzere ABD'nin New York kentinde bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ikili görüşme gerçekleştirme fırsatı da edindi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurulu'nda gerçekleştireceği hitabı öncesinde Pakistan Başbakanı Navaz Şerif ile bir araya geldi. İkili görüşmede Türkiye-İngiltere ilişkilerinin yanı sıra küresel konular ele alındı.