Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Aydınpost'a abone olun

Aydınpost'a Google News'te abone olun

Anadolu 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, sanık U. K, tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı, duruşmada taraf avukatları da hazır bulundu.

Duruşmada tanık olarak dinlenilen E. D, olayın meydana geldiği kafenin bulunduğu Beşçeşmeler mevkisinde esnaf tarafından gece bekçiliği yapmak üzere çalıştırıldığını belirterek, "Olay günü görevimi yaparken sanık ile mağduru kafeden gülerek çıkarken gördüm. Ben sanığı bu bölgedeki kafelerde garsonluk yaptığı için tanırım. Ancak mağduru tanımam. Kafeden çıktıklarında hareketlerinde bir anormallik görmedim. Birlikte motosiklete binip gittiler. Ben 3 senedir bu görevi yapıyorum." dedi.

Söz olan müşteki Z. Y'nin avukatı Sinem Keskin Hacıoğlu ise, "Tanık 3 senedir çalıştığını ve sanığı tanıdığını beyan etmesine rağmen, sanıkla aynı iş yerinde çalışan müştekiyi tanımaması çelişkilidir. Çünkü her ikisi de garsonluk yapmaktadır." diye konuştu.

Duruşmada daha sonra Cumhuriyet Savcısı Mustafa Cevad Telli, esas hakkındaki mütalaasını sundu.

Mütalaada, sanığın müştekiyle önceden arkadaş olduğu, suç tarihinde müştekinin çalıştığı kafeye motosikletle gelerek akşam buluşmayı teklif ettiği anlatılarak, müştekinin de yakın arkadaşı olan aynı kafede müzisyenlik yapan Ö. F. K'ye birlikte gitmeyi teklif ettiği ifade edildi.

Ö. F. K'nin bu teklifi kabul ettiği belirtilen mütalaada, müşteki ile sanığın beraber yürüyerek saat 20.00 sıralarında kafeye geldikleri, burada Ö. F. K'nin kendilerini beklediği, yaklaşık bir saat üçünün beraber oturdukları, daha sonra Ö.F.K'nın kafeden ayrıldığı kaydedildi.

Mütalaada, müşteki ve sanığın yarım saat kadar baş başa oturdukları kaydedilerek, daha sonra müştekinin kalkmak istediği, sanığın ise kalması için ısrar ettiği, bu durumdan rahatsız olan ve gitmek için ayağa kalkan müştekinin sanık tarafından kendisine doğru çekildiği ifade edildi.

Müştekinin bu durumdan kendisini kurtarmak için masada bulunan bardağı eline alarak sanığın kafasına vurduğu anlatılan mütalaada, sanığın müştekiyi saçından sürükleyerek tuvalete götürdüğü ve darbettiği, devamında ise cinsel saldırıda bulunduğu kaydedildi.

Mütalaada, sanığın bu olaylar sırasında yalvararak bağıran müştekiye vurmaya devam ettiği belirtilerek, sanık U. K'nın "bağırma burada kimse seni duymaz kapı da kilitli" şeklinde sözler söylediği, boğazını sıktığı anlatıldı.

Müştekinin, sanığın elinden kurtulabilmek için yaşananları kimseye anlatmayacağın söylediği belirtilen mütalaada, şüphelinin bu eyleminin yaklaşık 1,5 saat kadar sürdüğü vurgulandı.

Mütalaada, bu kapsamda sanığın "nitelikli cinsel saldırı" ve "cebir, tehdit veya hile kullanarak cinsel amaçlı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından toplam 15 yıldan, 22 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.

Söz verilen müşteki Z.Y'nın avukatı, mütalaaya katıldıklarını belirterek, sanığın cezalandırılmasını istedi.

Sanık U.K. da, beraatine ve tahliyesine karar verilmesini talep etti.

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık U.K'nın tutukluluk halinin devamına karar verdi.

Sanık avukatına yazılı savunmasını hazırlaması için süre verilmesini karar veren heyet, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık U.K'nın, 23 yaşındaki Z.Y'ye yönelik "nitelikli cinsel saldırı", "nitelikli kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" ve "tehdit" suçlarını işlediği gerekçesiyle 15 yıl 6 aydan, 24 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.