'Gürsu, neden Nilüfer gibi olmasın?' diye sorulduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Tarım var, bereketli ovaları var. Neden bu ovalar kente hizmet edemez hale geliyor? Hem köyde yaşayan mağdur hem kentte yaşayan. Köyde yaşayan da huzur içinde, kentte yaşayan da huzur içinde yaşayacak. Oraların ürünlerini belediye satın alacak, üretim kooperatifleri kurulacak. Kent ile kırsal kesim arasında sağlıklı ve tutarlı gelir dağılımı olması lazım. Bunu sağlarsak kentteki de huzur içinde yaşayacak, kırsaldakiler de huzur içinde yaşayacak."

'BURSA TARİHİNE ÖNEMLİ NOT DÜŞECEKSİNİZ'

İnsanların huzur içinde yaşamasının, herkesin ortak hedefi olması gerektiğini vurgulayan CHP lideri Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Gürsu'da yaşayan vatandaşlarımızın büyük kısmı, Anadolu'dan kopup, gelen vatandaşlarımız. Bu bölge bir anlamda Anadolu'nun küçük bir halidir. Buranın da kalkınması, buradaki insanların da huzur içinde yaşaması, hepimizin ortak hedefi olmalıdır. Funda başkan 'Ben bunu yapacağım' diyor. 'Gürsu'yu kalkındıracağım ve bölgenin en önemli tarım merkezi haline getireceğim' diyor. Ben de kendisine inanıyorum, getirecektir. Gürsu'ya bir kadın eli değerse buraya bereket gelir. Evde bereketin sembolü kadındır. Gürsu'ya da bereketi, huzuru getirecek inşallah bir kadın olacaktır. Hangi partiden olursa olsun, hangi kimlikten, hangi inançtan olursa olsun bir kadını Gürsu'ya belediye başkanı olarak seçtiğiniz zaman Bursa tarihine önemli bir not düşmüş olacaksınız. Bu hepimizin ortak görevi olmalı. Önemli bir not düşün ve Gürsu'ya bir kadını belediye başkanlığına getirin. Sizin için her türlü fedakarlığı yapacaktır; çünkü o bir anne ve yüreğinde anne sevgisi var; bütün Gürsu'yu kucaklayacaktır. AK Parti'li, ülkücü, İYİ Parti'li kardeşlerim hangi kimlikten, inançtan olursa olsun; gelin, hep beraber Gürsu'da tarih yazalım. Gelin, Gürsu'nun kaderini değiştirelim. Bizim kaderimiz yoksulluk olmamalı. Biz de eğlenmeliyiz, bizim de çocuklarımız daha iyi okullarda okumalı, daha iyi yerlerde tedavi olmalı, sokaklarda rahatlıkla gezmeli. Gürsu'da bir tarih yazmaya hazır mısınız?"