Çeviköz, yaptığı yazılı açıklamada, İsrail'in Batı Şeria'yı ilhak planına ilişkin değerlendirmede bulundu.

İsrail'in, işgal altındaki Batı Şeria'nın bazı bölümlerini ilhak etme sürecini 1 Temmuz'da hayata geçirme planını açıkladığını anımsatan Çeviköz, "Her ne kadar ilhak edilecek bölgelerin genişliği konusunda bir netlik olmasa ve sembolik ilhak seçeneği düşünülse de Trump ve Netanyahu tarafından 'Yüzyılın Planı' nitelemesiyle, Filistin yönetimi dışlanarak açıklanan 'Orta Doğu Barış Planı'nın Batı Şeria'nın ilhakıyla ilerletileceği anlaşılmaktadır." ifadelerini kullandı.



Açıklamasında İsrail'in uluslararası hukuku ihlal eden söz konusu planının, Filistin ile İsrail arasındaki barış girişimlerine tamir edilmesi imkansız bir darbe vuracağını kaydeden Çeviköz, şunları bildirdi:

"Bu plan, yıllardır savaşlar ve ekonomik sefalet içinde kıvranan Orta Doğu'da yeni bir radikalleşme dalgasının kapılarını aralayacak, bölgesel ve küresel ölçeklerde büyük gerginliklere neden olacaktır. Filistin yönetiminin ABD ve İsrail ile yapılmış tüm anlaşmaları sona erdirdiğini açıklaması, Hamas'ın ilhak planını savaş ilanı olarak görmesi, bölgeyi sarabilecek yeni bir ateşin ilk sinyalleri olarak görülmelidir.

Ayrıca, ilhak edilecek bölgeler, Filistin topraklarını bir kez daha parçalayarak bağımsız bir Filistin devleti kurma çabasını sekteye uğratacaktır. Bu da uluslararası hukuka aykırı yerleşim inşaatlarının hız kazanmasına yol açacak, Filistin halkı bir apartheid rejimine mahkum edilecektir."

- "Filistin meselesinin çözüme kavuşturulması yönündeki çabalara desteğimizi yineliyoruz"

İsrail'in, Batı Şeria'nın bazı bölümlerini ilhak etme düşüncesinden derhal vazgeçmesi gerektiğini belirten Çeviköz, İsrail'in, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği başta olmak üzere, bütün dünyadan gelen çağrılara uyarak Filistin yönetimini dışlayan bütün girişimleri durdurması gerektini vurguladı.

Filistin-İsrail ilişkilerinin, bölgenin huzuru, barışı, refahı ve istikrarı açısından kilit önem taşıdığını belirten Ünal Çeviköz, şunları kaydetti:

"Bu bilinçle, ilhak planına karşı çıkıyor, Filistin meselesinin iki devletli, adil ve kalıcı bir çözüme kavuşturulması yönündeki çabalara desteğimizi yineliyoruz. Bölgemizin barış ve huzurunun, başarısızlıklarını krizlerle aşmaya çalışan siyasetçilerin şahsi bekalarından daha önemli olduğunu vurguluyoruz.

Türk dış politikasının temel sütunlarına indirdiği darbelerle hem Filistin halkının kendi içindeki bölünmüşlüğü derinleştiren, hem Ankara-Tel Aviv ilişkilerini istikrarsızlaştıran AKP iktidarının, İsrail'i ilhak planından vazgeçirecek diplomatik girişimleri ivedilikle başlatma yükümlülüğü olduğunu kamuoyumuzun bilgisine sunuyoruz."