Öztrak, "Bundan sonra kimler terörle işbirliği yapıyorsa terör örgütleriyle işbirliği artık beni affetmeyeceğiz. Suç duyurusunda bulunacağız" dedi.

Öztrak'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

Zehirli dil 27 gündür tezahür ediyor. Bugün AKP'nin Genel Başkanı'nın yaptığı konuşma gerçek olmayanı gerçek, demokratik muhalefeti terörist olarak göstermeye devam etti

6 gün önce CHP Genel Başkanına karşı organize bir linç girişimi gerçekleşmiş, bu lekeyi çıkarıp atacak tek şey birlik içinde olayı kınamak olmalıyken iktidar önce bunu mazur göstermeye çalıştı. Bugün ise AKP Genel Başkanı olayı sahiplendi, suça ortak oldu. Lince adeta meşruiyet kazandırmaya çalıştı. Bu sözler unutulmayacaktır.

Bu ülkede her önüne gelen birilerine kendi meşrebince ceza kesmeyi kalkarsa bu devletin hali ne olur? Türkiye'nin orta yerinde şehidimizin cenazesinde devlet ricali olmasına rağmen bunun altını çiziyorum Biz orada hükümet yetkilileri yoktu falan demedik aksine hükümet yetkilileri olmasına rağmen devletin kendisi bir buçuk saat boyunca ortadan kayboldu dedik. Demokrasi bir mahalle evinde bir köy evinde hapsoldu dedik hem seçimden hemen sonra kızgın demiri sokmaktan bahsedecek siniz ama o demiri elinizde tutmaya da devam edeceksiniz

Kuvayi Milliye anlayışıyla gelişen Cumhuriyet Halk Partisi terörle işbirliği içinde, ayrılıkçı terör ile veya başka herhangi bir terörle işbirliği içinde göstermenin hiçbir şekilde bir açıklaması yok. Biz aslında Adalet ve Kalkınma Partisi genel başkanı defalarca uyarmıştık önce devletin kılcal damarlarına kadar paralel yapıyı yerleştirdiler. Onları yıllarca uyardık dinlemediler. Ordumuzun kozmik odasına terör örgütünü soktular. Üstelik bir de arkalarından ne istedinizde vermedik diye ağladılar

Ordu'nun komutanı teröristlere teslim ettiler darbe yapacak güce erişme lerini göz yumrular yüzlerce insanımız bu yaptıkları nedeniyle şehit oldular. PKK terör örgütü ile müzakereler konusunda da kendileri defalarca uyardık bu sorunu terör örgütüyle değil meşru zeminde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde çözüm arayın dedik. Dinlemediler Dolmabahçe'de Kapalı kapılar ardında işleri götürmeyi seçtiler, İmralı'da bu işleri götürmeyi seçtiler müzakere açtılar ve barış süreci dediler teröristlerle pazarlığa oturdular. Habur'da göstermelik çadır mahkemeleri kurdular, valilere emir verdiler. Hendek kazılan şehirlerde Valilere dokunmayın dediler sonuçta yüzlerce askerimiz şehit oldu

Bu millet bunların yaptığı hataların bedelini kanıyla canıyla ödedi. Hala tutuyorhiç çekinmeden Cumhuriyet Halk Partisi'ne kara sürmeye kalkıyorlar. Bu çamurlar bizim üzerimizde durmaz akar gider ama sizler üzerinizdeki bu lekelerden zor kurtulursunuz söylüyorum Bundan sonra kimler terörle işbirliği yapıyorsa terör örgütleriyle işbirliği artık beni affetmeyeceğiz. Suç duyurusunda bulunacağız

Söylüyorum artık seçim bitmiştir. Bugün bakıyorum Adalet ve Kalkınma Partisi'nin genel başkanı Ekrem İmamoğlu'nun çıktığı sandıklardan çıkan ilçe belediye başkanları ile övünüyor ama Ekrem İmamoğlunun seçimi ile ilgili olarak usulsüzlük var diyor. Buna Kargalar bile güler. İtiraz gerekçelerinde sandık kurulu var. E ilçelerde de aynı sandık kurulu var Hatta şunu söyleyeyim unutmasınlar 24 Haziran'da kendilerinin çıktığı sandıklarda da 5 aşağı 5 yukarı aynı sandık kurulları vardıYüksek Seçim Kurulu hakimleri üzerinde kurdukları bu ağır baskıdan vazgeçsinler. Onları Yüksek Seçim Kurulu hakimlerini bir hukuk cinayetini zorlamaktan vazgeçin. Yüksek Seçim Kurulu'nun tek pusulası vardır. Bu hukuk pusulanın doğruyu göstereceğine ve yargıçların hukuk cinayetine ortak olmayacaklarını inanmak istiyoruz. Bu mızıkçılıktan artık vazgeçin. Türkiye tarihinin en derin ekonomik krizini yaşıyor ama bugün Adalet ve Kalkınma Partisi genel başkanının konu hakkında tek söz etmedi.