Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Aydınpost'a abone olun

Aydınpost'a Google News'te abone olun

Golbol Kadın Milli Takımımız 2020 Tokyo Paralimpik Oyunları’ndan altın madalyayla döndü. Golbol sadece görme engellilerin yapabildiği bir takım oyunu. Bu branşı aslında ülkemize arka arkaya gelen madalyalar, şampiyonluklarla öğrenmeye başladık. 2015 ve 2019 yıllarında Avrupa şampiyonu olan kadın A milli takımımız 2016 Rio Paralimpik Oyunları’nda da Türkiye’ye altın madalya kazandırmıştı. Bu yılki altının öyküsü biraz farklı. Çünkü 2016’da kazanılan madalya için mücadele veren takımın 6 oyuncusundan 5’i değişti. Yeni takım Rio’daki başarıyı tekrar etme sorumluluğuyla 8 aylık yoğun bir antrenman temposuna girdi. Emekler karşılığını verdi ve altı kadın golbol oyuncumuz ülkeye altın madalyayla döndü. Tokyo’dan gelir gelmez kızlarımızla verdikleri mücadelenin hikâyesini dinledik. Takım antrenörü Gültekin Karasu’yla bu istikrarlı başarının arkasındaki sırrı konuştuk, “Biz çok ve doğru çalışarak genç kuşağın neler yapacağını gösterdik” dedi.

EN İYİ OYUNCU SEÇİLDİ VE GOL KRALİÇESİ UNVANI KAZANDI
Sevda Altunoluk, 27


Golbola görme engelliler okulunda beden eğitimi öğretmenim sayesinde başladım. Ailemin çok büyük desteğini aldım. Bu çok önemli çünkü hem görme engellisiniz hem bir kız çocuğusunuz ve spor yapmak istiyorsunuz. Bu durum ülkemizde çok zor. Olimpiyatlara aralıkta çalışmaya başladık. Fedakârlık isteyen bir süreçti ama üstesinden geldik. Bir önceki paralimpik şampiyonluğunda da kadrodaydım. Şimdi yepyeni bir ekiple bu madalyayı kazanmak mükemmel bir duygu. 2016 Rio’da ve 2020 Tokyo’da en iyi oyuncu seçildim ve gol kraliçesi oldum. Üst üste iki kez paralimpik şampiyonluğundan sonra bu başarıyı korumak zorundayız. Rakiplerimiz bizi zorlayacak ama kadromuz çok genç. Bu da bence bizim en büyük silahımız. Bu sporla ben kendi kişiliğimi buldum. O kadar çok severek oynuyorum ki... Bu sporda dünyanın en iyilerinden bir tanesi olduğumu biliyorum.



Hem 2016 Rio Paralimpik Oyunları’nda hem de 2020 Tokyo Paralimpik Oyunları’nda Türkiye’ye altın madalya getiren takımlarda yer alan Sevda Altunoluk
15 yıldır profesyonel olarak golbol oynuyor.

Doğum yeri: Tokat
Spora başlama yaşı: 12

46: Tokyo'da oynanan 7 maçta Sevda Altunoluk'un attığı toplam gol sayısı.

ABLASININ İZİNDEN...
Sevtap Altunoluk, 26

Ben golbola görme engelliler okuluna giderek başlamadım. Ablam Sevda Altunoluk sayesinde, Osman Karalı hocamın yardımlarıyla 16 yaşımda başladım. Benim de görme engelim vardı ama görme engelliler okuluna gitmemiştim. Ailem benim de bu spora başlamamda ve devam etmemde aynı ablama yaptıkları gibi bana da çok destek oldular. Bu spor sayesinde ben kendimi buldum… Hem çevreme hem arkadaşlarıma hem de Türkiye’ye ve artık dünyaya kendimi kabul ettirdim. Onun için çok sevinçliyim.



Doğum yeri: Tokat
Spora başlama yaşı: 16




Golbol (goalball), 1946’da savaşta görme yetilerini kaybeden savaş gazilerinin rehabilitasyonuna yardımcı olmak amacıyla icat edilmiş. 1976’dan beri paraolimpiyatta oynanıyor. Üçer kişilik takımlar, üzerinde zil olan topu yuvarlayarak rakibin kale çizgisinden geçirmeye çalışıyor. Maç süresi yaklaşık 50 dakika.

‘BEN GOLBOL DÜNYASINDA KENDİMİ BULDUM’
Fatma Gül Güler, 17


Takımın en genç sporcusu benim… İlk turnuvam ve paralimpik olimpiyatımdı. Bu spora 2017’de Kahramanmaraş’ta görme engelliler okulunda başladım. Ailem bana hep destek oldu. Sosyalleşmem açısından çok faydalı olacağını düşündüler. Yeni bir arkadaş çevresi edindim bu spor sayesinde. Ülke dışına çıktım, birçok şehir gezdim, turnuvalar gördüm… Bu sporun bana çok getirisi oldu. Pandemi süresince antrenmanlarıma devam ettim. İstiklâl Marşımızı okutmak en büyük hayalimizdi, gerçek oldu. Ülkemize altınla dönmek çok gurur verici. Tüm Türkiye bize çok destek oldu, dua ettiler.


Şimdiki hedefimiz artık Avrupa şampiyonası... Üzerimizde bir sorumluluk var çünkü bu ülkeye iki kere altın madalya getirdik üçüncüyü de getirmeyi çok istiyoruz ve getireceğimize de inanıyoruz. Yaşıtlarıma, benden küçük kardeşlerime tavsiyem şu: Spor herkesin hayatında olmalı. Evde oturmak yerine spor yapsınlar. Golbol benim hayatımda çok büyük bir yere sahip. Çünkü ben bu sporu hayatım olarak görüyorum. Ayrı bir dünya benim için, ben o dünyada kendimi buldum.




Doğum yeri: Kahramanmaraş
Spora başlama yaşı: 12





‘BİR TEK BEN VARIM ZANNEDİYORDUM’
Kader Çelik, 20


10 yıl önceye kadar Ağrı’da oturuyorduk. Erzurum’da bir görme engeller okulu vardı. Proje kapsamında köyleri, çevre illeri gezip oralardan buldukları öğrencileri Erzurum’daki okula götürüyorlardı. Bu okulda da bizim golbol eğitimi veriliyordu. Beden eğitimi öğretmenleri çocuğun bu spora uygun olup olmadığını gözlemleyip yönlendiriyordu. Beni uygun gördüler, başladım. Ailem bana hep destek oldu. Zaten bu okula yatılı olarak gittiğiniz için ailenin destek olması şart. Hayatım golbola başladıktan sonra hem fiziksel hem sosyal açıdan çok değişti. Psikolojik olarak da çok iyi geldi, daha özgür hissediyorum. Bu spora başlamadan önce benim gibi görme engelli insanların olduğunu bilmiyordum, sadece ben varım zannediyordum. Bu da psikolojik açıdan insanı hem yoran hem de yıpratan bir şey. Katıldığımız yarışmalar, turnuvalar vesilesiyle benim gibi bir sürü insan olduğunu görüyorum. Golbolun bana hep olumlu etkileri oldu ve kendimi iyi hissettirdi. Pandemi genel olarak zor bir süreçti. İlk başlarda spor aletlerimizi alıp evlerde çalıştık. Özel olarak çalıştığım kondisyonerlerim bana programları gönderdiler. Biz Tokyo’ya, 2016 yılındaki başarıyı temsilen gitmiştik. Daha önce alınan madalyayı düşürmememiz gerekiyordu. Çünkü onun sorumluluğu vardı üzerimizde. Onlar zirvedeydi ve ikincilik artık bir başarı sayılmayacaktı. Şimdi önümüzde yeni yollar ve hedefler var. Karşımıza çıkan her rakip aynı olmayacak, biz de önümüzdeki turnuvalara daha çok çalışacağız.




Doğum yeri: Ağrı
Spora başlama yaşı: 9





‘BİZ OLAYIN FARKINA ÜLKEYE DÖNÜNCE VARDIK’
Şeyda Nur Kaplan, 21


4’üncü sınıfta bu spora başladım. Küçük yaşta turnuvalara gidip geldim. Görme engelli bir birey olarak özgüvenim yerine geldi. Yeni insanlarla tanışıp sosyalleşiyordum, yeni yerler görüyordum, bir şeyler başarabildiğimi fark ediyordum. Sonrasında milli takıma girince iş daha da büyüdü. Hem maddi hem de manevi olarak hayatım değişti. Çevrem genişledi, insanların bana bakışı değişti, saygınlığım arttı. Üniversiteye hazırlanırken milli takıma ara verdim ama antrenmanları bırakmadım. Olimpiyat için hazırlanmaya başladığımızda, oyunlara daha bir yıl vardı. Kısa süreli aralarla 1 aylık, 20 günlük kamplar yaptık. Japonya’da da kampımız oldu. 2016 Rio Olimpiyatları’nda şampiyon olmuş bir takımı temsil ediyorduk. Yine şampiyon olmamız gerekiyordu. Bunun için mücadele verdik, bu sorumlulukla sahaya çıktık. Altın madalyayı kazandığımızdaki yaşadığımız duygular inanılmazdı. Orada herkes bizi tebrik etti. Aslında biz olayın farkına ülkeye dönünce vardık. Büyük bir karşılama vardı. Ülkemize şampiyonlukla dönmek inanılmaz bir histi. Herkes orada bizim İstikl’al Marşımızı dinledi; bayrağımız dalgalandı. Tarif edilemez bir duyguydu. Şimdi iki altınımız oldu ve biz hemen Paris’teki altını düşünmeye başladık. Golbol sadece engellilerin yapabildiği bir spor; bu da bence büyük bir ayrıcalık. Görme engelli çocukları olan ailelerin spor konusunda endişeleri olabiliyor. Bizim sosyal hayatımız için çok önemli. Çünkü hayatta her zaman yanımızda birileri olmayacak, tek başımıza bir şeyler başarmamız gerekiyor. Bu anlamda spor çok büyük bir tetikleyici. Çok şey katıyor insana. Bu branşı ne kadar çok kişi bilir, oynarsa o kadar mutlu oluruz.  




Doğum yeri: Denizli
Spora başlama yaşı: 11


‘BU SPOR SAYESİNDE KENDİMİ AŞTIM’
Reyhan Yılmaz, 20


Golbola 12 yaşında Denizli’de görme engelliler okulunda, beden eğitimi öğretmenim sayesinde başladım. Ailem ilk başta engelimden dolayı çekindi. Golbolu bilmiyorlardı, korumacı davrandılar. Sonra başaracağıma inandılar ve en büyük destekçim oldular. Benim spor yaparken ne kadar mutlu olduğumu gördüler, başarımı fark ettiklerinde destek çıktılar. İlkokulu normal okulda okudum, çok içine kapanık bir insandım. Engelim olduğu için dışlandım, aşağılandım. Bu spor sayesinde kendi kendimi aştım. Sosyalleştim, arkadaşlarım oldu. Herkesin bakış açısı değişti, bana saygı duydular. Hayatım golbol sayesinde çok güzelleşti. 5 yıldır milli takımdayım. 2017’den beri paralimpik şampiyonluğunun hayalini kuruyordum. Paralimpikler bir sporcunun zirvesi, sadece en iyiler gidebiliyor, ben de onlardan biriydim, kendimle çok gurur duydum. Orada şampiyon olmak apayrı bir his, ayrı bir motivasyon. Şehitlerimizin bizi izlediğine hep inandım. 2016’da takımız şampiyon oldu. 2020’de sıra bizdeydi… O yüzden daha hırsla daha çok çalıştık. Şimdi 2024 için iki katına çıktı bu sorumluluk. Üçüncü kez de şampiyon olursak takımımız için mükemmel olur.




Doğum yeri: Isparta
Spora başlama yaşı: 12


“TÜRKİYE BU SPORDA BİR EKOL HALİNE GELDİ”
Gültekin Karasu, Golbol Kadın Milli Takımı Antrenörü


Önceki paralimpiklerde Türkiye altın madalya aldı, takım şampiyon olduktan sonra dağıldı. Olimpiyatlara 8 ay kala bana yeni bir takım oluşturmam için teklif geldi. Çok düşündüm, zor bir karardı, milli bir görev düşüncesiyle kabul ettim. Müthiş bir ekip çalışmasıyla bu sonucu elde ettik. Pandemiden dolayı sıfır hazırlık maçı ve tecrübesiz genç bir takımla olimpiyatlara gittik. Oyuncularımıza “İkincilik bizim için başarısızlıktır” dedim, zor bir işe girdiğimizi söyledim. Kenetlendik ve şampiyonluk macerasına başladık. İlk maçımızı ev sahibi Japonya’yla yaptık. Turnuvanın favorisiydi. Onları 7-1 yenince sporcularımız kendi güçlerinin farkına vardı. Bir önceki şampiyonlukta, kazanılan takımla olsak bir istikrardan bahsedebiliriz. Onun getirisi şu oldu… Bir önceki şampiyonluktan dolayı gençlerimiz bu spora daha çok yöneldi, çok heveslilerdi. Peş peşe kazandığımız madalyalar nedeniyle Türkiye golbolda bir ekol haline geldi. İlk seferinde evet şampiyon olduk ama artık ikinci altından sonra golbol denilince akla ilk Türkiye geliyor. Önceleri Finlandiya, Amerika birer ekoldü ama şimdi biz hepsinden daha üst bir konumdayız. Sistemli, planlı ve programlı çalıştık. Her çocuk özelinde antrenman programları yaptık. Aralıktan 5 Eylül’e kadar evlerimizde geçirdiğimiz süre 15-20 günü geçmedi. Bütün başarı hikâyelerinde çalışmaktan bahsedilir, biz de gerçekten çok emek harcadık. Takım olarak şampiyonluğun farkına varamadık. Çok ilginç bir duygu. Çocuklar da ben de ilk defa böyle bir şey yaşıyoruz. Benim de daha önce paralimpiklere gitmişliğim yok. Bu anlamda benim için de bir ilk. Tüm Türkiye birden bize çok ilgi gösterdi. Çok bilinmeyen bir spor olan golbol birden Türkiye’de gündeme oturdu. O kadar çok destek mesajları aldım ki… Bu bize müthiş bir güç verdi. “Bize bir destek var, seyrediyorlar, dua ediyorlar bu yolun sonunda şampiyonluktan başka çıkış yok” dedik. 2024 paralimpik olimpiyatları için bize müthiş bir rahatlık oldu. Biz çok ve doğru çalışarak genç kuşağın neler yapacağını gösterdik. Aslında bu şampiyonluk 2024’ün, 2028’in habercisi.