Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Aydınpost'a abone olun

Aydınpost'a Google News'te abone olun

Kuşların algı becerileri üzerine yapılan yeni bir araştırma, bu hayvanların el çabukluğuyla yapılan sihirbazlık numaralarına insanlardan daha az kandığını ortaya koydu.

Cambridge Üniversitesi'nden araştırmacılar, altı Avrasya alakargası (Garrulus glandarius ya da bayağı alakarga olarak da bilinir) ve 80 gönüllü üzerinde ilginç bir çalışma gerçekleştirdi.

Deneklere, bir solucanın hangi elde olduğuna dair üç farklı teknikle sihirbazlık numaraları sunuldu. Alakargalar üç numaradan ikisinde insanlardan daha iyi performans sergilerken, diğer numarada ise insanlar ve alakargalar hemen hemen aynı sonuçları elde etti.




İNSANLARIN KANDIĞI SİHİRBAZLIK NUMARALARINA KOLAY KOLAY İNANMIYORLAR

Bu çalışmaya kadar hayvanların sihirbazlık hilelerinde kullanılan 'karmaşık aldatma tekniklerini' nasıl algıladıkları hakkında çok az şey biliniyordu.

Cambridge Üniversitesi'nde Karşılaştırmalı Biliş ve Evrimsel Biyoloji üzerine doktora çalışması yapan aynı zamanda da bir sihirbaz olan Elias Garcia-Pelegrin, araştırmayı, The Conversation için yazdığı bir makalede, “Hayvanların, insanları kandıran ve şaşırtan sihirli numaraları nasıl algıladıklarının incelenmesi, zihinlerinin etraftaki dünyayı nasıl deneyimlediğini ve bu tür deneyimlerin bir şekilde bizimkilere benzer olup olmadığını anlamamıza yardımcı olabilir” sözleriyle yorumladı.

Garcia-Pelegrin, bu hilelere verdikleri tepkileri inceleyerek hayvanların beyinlerinin nasıl çalıştığına dair gizemi açığa çıkarabileceklerine inanıyor.

Araştırma kapsamında Avrasya alakargalarına ve insanlara üç farklı numara gösterildi ve tepkileri karşılaştırıldı.

Deneylerde kullanılan üç sihir numarası:

Avuç içi: El boşmuş gibi davranarak bir nesneyi avuç içinde saklamak

Fransız düşüşü: Nesneyi hareket ettirmeden bir avuçtan diğerine geçirir gibi yapmak

Hızlı geçiş: Bir nesneyi iki elin arasında çok hızlı bir şekilde hareket ettirmek

Alakargalarla yapılan numaralarda, Garcia-Pelegrin’in elinde, doğru olanı seçerlerse kuşların yemelerine izin verilen bir solucan vardı. Genel olarak, kuşlar avuç içi ve Fransız düşüşünde insanlardan daha iyi performans gösterdiler, ancak üçüncü teknik olan hızlı geçişte insanlarla aynı performansı sergilediler.

Yani tıpkı insanlar gibi, Avrasya alakargaları da el çabukluğuna dayalı illüzyon etkilerine inanabiliyordu.

ALAKARGALAR ÜÇTE İKİ YAPTI

Garcia-Pelegrin, insanların üç numaraya da önemli ölçüde kandığını ama alakargaların insanların aksine ilk iki numaraya kanmadıklarını söyledi. İnsanlar ve alakargalar üçüncü numarada hemen hemen aynı performansı gösterseler de, genel olarak, kuş türlerinin üç numaradan ikisinde insanlardan daha başarılı olduğu ortaya koyuldu.

"Bunun nedeni  insanların bu aldatma tekniklerini yutmasını sağlayan el mekaniğiyle bağlantılı beklentilerin kargalarda bulunmaması olabilir. Sonuçlar oldukça merak uyandırıcı çünkü kuşlar elleri olmamasına rağmen kurnaz el hareketlerinin inceliklerini anlıyor gibiydiler” diyen Garcia-Pelegrin, kuşların solucanı en son gördükleri eli seçmiş olabileceğini ancak insanların bir oyunun parçası olduklarını bildikleri için seçimlerini yaparken daha şaşkın ve kararsız halde olduklarını düşünüyor.

Araştırmanın sonuçları, hakemli bilim dergisi PNAS'de (Proceedings of the National Academy of Sciences) de yayımlandı. Makaleyi kaleme alan Garcia-Pelegrin ve yardımcı yazarlar, vardıkları sonuçların Avrasya alakargası ve diğer alakargaların yanı sıra kuzgun ve saksağanları içeren karga ailesindeki kuşlar için yeni olmadığı söylüyor.

Bu kuşlar, örneğin, yiyecek saklarken bir başka alakarga tarafından izlendiklerini fark ettiklerinde, gagalarındaki yiyeceği başka bir yere bırakmış gibi davranıyor ve böylece gerçek yerini gizliyorlar. Garcia-Pelegrin, "Bu akıllı kuş ailesi, sihirbazların kullandığı yanlış yönlendirme teknikleriyle kıyaslanabilecek kadar karmaşık ve son derece ayrıntılı koruma taktikleri uyguluyor" diyor.

Araştırma bulguları, algıdaki kör noktaların türler arasında nasıl değişebildiğinin ve bilişsel süreçlerin farklı türlerde nasıl evrimleştiğinin anlaşılması için yol gösteriyor.

"APTAL KARGA" HİKAYESİ YALAN MIYDI?

Çocukken okuduğumuz fabllarda (sonunda ders verme amacı güden öykü), dinlediğimiz çocuk şarkılarında kargaları "aptal" diye öğrendik ama görüyoruz ki zekâları ile insanlara şapka çıkarttırıyorlar.

ABD'de Utah Üniversitesi'nde Türkiye'de ise Koç Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak görev yapan Çağan Hakkı Şekercioğlu ile kargaların bu müthiş zekasının altında yatan nedenleri ve kargaların zekası üzerine yapılmış diğer araştırmaları konuştuk.

Kuşbilimci, Ekolog Çağan Hakkı Şekercioğlu

“Bir karga nasıl oluyor da insanları bile alt eden bu numaralara kanmıyor?” sorusunu yönelttiğimiz Şekercioğlu, en güçlü açıklamanın kuşların ellerinin olmaması olduğunu söylüyor.

Bilim insanları, tam da bu nedenle, insanların el hareketlerinin kuşların dikkatini dağıtamadığını tahmin ediyor. Kuşlar, tamamen elde saklanan yemeğe odaklanıp onu takip ediyor. Dahası Şekercioğlu, kuşların reflekslerinin ve takip kabiliyetlerinin bizden çok daha hızlı olduğunu belirtiyor.

Kargaların, insanların da dahil olduğu primatlar grubunun dışında en akıllı canlılar olduğunu belirten Şekercioğlu, “İnsanların memeliler arasında vücuduna oranla en büyük beyne sahip olmaları gibi, kuş türleri içinde kargaların (ve papağanların) da beyni vücutlarına oranla diğer kuşlarınkinden daha büyüktür. Bazı karga türlerinin beynindeki yaklaşık 1,5 milyar nöron sayısı, bazı maymun türlerinin beynindeki nöron sayısıyla aynıdır. Her ne kadar kargalarda memeli beyninde olan ve büyüklüğüyle insan zekasına önemli katkısı olan alın korteksi olmasa da, paralel evrimin bir örneği olarak memelilerden olmayan  'nidopallium caudolaterale' bölgesi de kargalarının zekasında önemli rol oynar” diyor.




MERAKLARI VE YİYECEK BULMA  BASKISI HAFIZALARINI GELİŞTİRİYOR

Kargaların doğada birçok farklı yiyecekle beslendiğini, bu yiyecekleri bulabilmek için kargalarda zamanla esnek bir zekanın evrimleştiğini belirten Şekercioğlu, şöyle devam ediyor:

“Bu aynı zamanda meraklı olmalarını da etkilemiştir çünkü birçok bilmedikleri cismi ‘Yiyecek olabilir’ düşüncesiyle merak edip kontrol ederler. Merak zekanın evrimleşmesinde çok önemlidir. Bunun yanında yaklaşık 120 karga ve kargagil (saksağan, fındıkkıran gibi) türü içinde birçok tür, doğada topladığı büyük tohumları zor zamanlar için saklayıp sonradan bulup yer. Yiyecek bulup hayatta kalmanın yarattığı evrimsel baskı yüzünden bu karga türlerinin de hafızaları çok gelişmiştir.”

GÖMDÜKLERİ MEŞE PALAMUTLARININ YERİNİ AYLAR SONRA HATIRLIYORLAR

Şekercioğlu, alakargaların, bir mevsimde binlerce meşe palamudu gömüp sakladıktan aylar sonra çoğunu tekrar bulabildiklerini de söylüyor. Bir araştırmada 65 alakarganın 1 ayda 500 bin meşe palamudu gömdüğünün tespit edildiğini hatırlatan Şekercioğlu, kargaların yerlerini unuttuğu meşe palamutlarının birçoğunun da filiz vererek meşe ağaçlarına dönüştüğünü ifade ediyor.

İsveç'te bir çift alakarganın bir yılda gerçekleştirdiği tohum yayma hizmetinin maaşlı işçiler tarafından gerçekleştirilirse 22.500 dolara mal olacağının hesaplandığını da sözlerine ekleyen Şekercioğlu, kuşların doğadaki en büyük hizmetlerinden birinin “tohum yayma” olduğunu belirtiyor.

“Sosyal hayvanlar olduklarından, bazı karga türleri oyun oynamayı da sever. Örneğin bazı yerlerde karla kaplı yokuş ya da ev çatısı gibi zeminlerden sırt üstü kayarak oynarlar. Rusya'da bir leş kargasının bir kapağı kızak gibi kullanarak çatıdan defalarca kaydığı görülmüştü. Hayvanlarda, doğada yaptığı avlanma, üreme, dövüşme gibi hareketlere benzemeyen ve bir evrimsel avantajı olmayan oyunlar oynama da zeka belirtisidir” diyen kuşbilimci, kargaların zekasının önemli bir parçasının insanlarda olduğu gibi sosyal zekadan kaynaklandığının altını çiziyor.




KARGA TÜRLERİNİN ZEKALARI İLE İLGİLİ YAPILMIŞ BİRKAÇ ARAŞTIRMA ÖRNEĞİ

Alet kullanma becerileri çok gelişmiş

Bir araştırmada ender bir tür olan Yeni Kaledonya kargası, önüne bir tel ve içinde tel kullanmadan alması imkansız gibi görünen bir et parçası bulunan tüp konduğunda, yakındaki başka bir cisimle teli bükerek kanca haline getirmeyi ve tüpün içindeki eti bu araçla almayı kendi kendine öğrendi.

Daha sonra bu türün doğada da yumuşak dallardan kancalar yaparak odun içinden böcekleri çıkardığı keşfedildi. Bu kancaları yaptıkları bitki türünü de özel olarak seçtikleri görüldü. Yine bu türün laboratuvarda sekiz aşamadan oluşan fiziksel bir bulmacayı doğru sırayla çözdüğü tespit edildi.

Bir başka deneyde de Türkiye'de de yaşayan ekin kargaları doğada alet kullanmasalar da bir tüpün içinde alçak seviyedeki su üstünde yüzen kurdu, tüpün içine taş ata ata suyun seviyesini yükselterek yemeyi başardı

Çok çabuk kavrıyorlar

Türkiye'de de yaşayan leş kargaları, mavi ve kırmızı cisimler ile ışıktan oluşan bir deneyin kurallarını öğrendikten sonra, kurallar aniden değiştirilince birkaç saniye içinde bunu kavrayıp doğru tepkiyi verdiler.

Görsel hafızaları çok gelişmiş

ABD Washington Üniversitesi'nde farklı maskeler giyerek karga yavrularına yaklaşan insanları kargalar 5 yıl sonra bile hemen hatırlamış, o maskeleri gördüklerinde bağırarak etrafa saldırmışlardı.

Japonya'da araçların yollara dökülen cevizleri kırdığını keşfeden kargalar, 1990'dan itibaren kırmızı ışıkta cevizleri yola koyup beklemeyi öğrendiler. Yeşil ışıkta araçlar cevizlerin üzerinden geçip kırıyor bir sonraki kırmızı ışıkta da kargalar cevizlerini afiyetle yiyordu.

Kaynak: Daily Mail