İstanbul'da bugün öğle saatlerinde meydana gelen 5.8 büyüklüğündeki sarsıntı sonrası beklenen 'Büyük İstanbul Depremi'ni yeniden gündeme getirdi.

Habertürk'te Fatih Altaylı'nın sorularını yanıtlayan jeologlar Prof. Celal Şengör, Prof. Sinan Özeren ve Prof. Ziyadin Çakır, depremin meydana geldiği Kuzey Anadolu Fay Hattı'nda olması büyük çatlamanın başlamasına yol açabileceğini anlattı.

Bilim adamları İstanbul depremi üzerine yapılan spekülasyonların aksine olası bir sarsıntı büyüklüğünün maksimum 7.6 büyüklüğünde gerçekleşebileceğini ifade etti ve Daha büyük bir ölçekte depremin 'kötü senaryo' olduğunun altını çizdi.

Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın tamamen kırılmSiası halinde depremin 2 dakika sürebileceğine dikkat çeken jeologlar, bunun zamanının bilimsel olarak öngörülemeyeceğini söyledi. Bilim adamları muhtemel depremle birlikte tsunami olasılığının az olduğunda birleşti.



İşte Altaylı'nın soruları ve yanıtlar:

"BU DEPREMLER KIRIK SÜRECİNİN BAŞLADIĞINI GÖSTERİYOR"

CELAL ŞENGÖR: Bu depremler özel. Bu fayın kitlendiğini gösteriyor. Burada deniz altında yapılan çalışmalar gösterdi ki, hakikaten hareket etmiyor fay. Bu çok tehlikeli. Anadolu-Marmara bloğu senede 2 cm. gidiyor. Bu bir çelik levhayı sürekli bükmeye benziyor. Deprem dalgaları bir yerde ses dalgaları. Her iki deprem de yanal atılımlı. Bizi çok korkutan şey, bu kırılmayan, hareket etmeyen bölgenin Batı ucunda oldu. Bu belki kırığın harekete geçtiğini gösteriyor. Bir kâğıdı yırttın, biraz daha asılıyorsun gidiyor, iyice çektin pırt diye gider. Kilit açılmış olabilir. Bu bizi epey korkuttu. Bunların ürettiği enerjiler büyük depreme nazaran çok küçük. Bunlar kırık sürecinin başladığını gösteriyor. Arabanın camına taş geldi, kırıldı. O kırık üremeye başlar.



"BURASI DEPREM ÇATLAMANIN BAŞLAMASINA NAMZET"


SİNAN ÖZEREN: Su altında olduğu için fayın her iki noktasındaki hareketin tespit etmenin yolu fayın geçtiği yola akustik cihazlar koyup, haberleşiyorlar. Uzun zaman fay kilitli değil de kayıyorsa bu noktada biraz uzaklaşmaları geriyor. Bu fayın üzerinde çalışmalar neticesinde ortaya çıktı ki, çok ciddi bir kayma yok. Buranın kilitli olduğuna artık sadece üzerinde az deprem yok, bir nevi kadastral mühendisliği yaparak bunun gerçekten kilitli olduğu ortaya çıktı. Bugün ve evvelsi gün olan depremler bu fayın daha batısında oluştu. Bu fayda Japon ve Türk bilim adamları çalışma yaptı, bir kayma olduğu ortaya çıktı. Kayma tekrarlayıcı depremlere yol açtı. Bizim kilitli olduğunu aşağı yukarı kesin olarak bildiğimiz fay parçasının en ucunda oldular. Sonuç olarak kilitli olan kısmın ucunda olduğuna göre depremler, burası çatlamanın başlangıcı için önemli bir namzet. Bugün Kandilli Rasathanesi'nden meslektaşlarımızla konuştuk. Bugün bizim hissetmediğimiz başka depremler de oldu. Bunlar genellikle kırılma mekaniği yönünde aynı kırılma prosesünün çeşitli evrelerini gösteriyorlar.



FATİH ALTAYLI: Buradaki ekibin özelliği en fazla veriye sahip olan gerçek verilere sahip olan ekip. Verilerle konuşuyorlar, yıllardan beri hem ulusal hem de uluslararası ekiplerle deniz altında ölçümleri yapanlardan.

ÖZEREN: Marmara Denizi'nde gaz meselesi sürekli dile getiriliyor. Gaz çıkışları genellikle fayın daha kilitli olduğu yerlerde gözleniyor. Çok yüksek basınç ortamlarında gazın kendisi de birtakım depremler tetikleyebiliyor. Denizde çalıştığınızda Custo'nun mottosu vardır 'gidip bakmak lazım' diyor. Günümüzde metan gazı koklayabilen sistemler var. Fiber optik sistemler kullanılabiliyor. Sayısız su altı teknolojisi olanağa mevcut. Su altı istasyonu konusunda ısrar etmenimizin nedeni şu.

ALTAYLI: Hızlı bir biçimde yeni bir depremi doğurmaya aday bir durum mu var burada?

ÖZEREN: Bizim çıkarttığımız kötü senaryoda 7.4 üst sınır. 7.5'a alt sınır demek bizim sualtı jeolojisindeki makaledeki verilerle pek payı yok.

TÜM FAYLAR KIRILSA MAKSİMUM 7.6'LIK DEPREM OLUR

ŞENGÖR: Burada olabilecek maksimum deprem 7.6'dır. Bir uçtan bir uca hepsi giderse 7.6'dır. 7,5 biraz afaki laf.



ALTAYLI: Zamanını bilemiyoruz

ŞENGÖR: Büyüklüğünü tahmin edebiliyoruz ama zamanlamasını bilemiyoruz.

ALTAYLI: Kaç saniye sürer?

ÖZEREN: 6 büyüklüğünde deprem kırılacak fay alanı 10 kilemotre olarak düşünürseniz, kare olarak düşünürseniz, çok basit olarak yaklaşalım. 10 kilometre aşağı yukarı 0,5 metre ile 1 metre arasında olacağını tahmin ediyoruz. Marmara'da bizi opere eden çok hassas basınç sensörü var. Onunla biz Ekvator'da olan depremi tespit ettik. Şu anda hala su altında duruyor. Online veri yollamıyor. Bizim hayalimiz online veri yollayabilecek sistem. Büyük lojistik zorluklar var. Bakanlıktan, silahlı kuvvetlerden izin almak gerekecek, finansmanı çok ama böyle bir şeye kesinlikle ihtiyacımız var.

ZİYADİN ÇAKIR: Kuzey Anadolu Fayı dümdüz gitmiyor. Çukurluklar var, sığlıklar var. Aralarda sırtlar var, çok karmaşık.



ALTAYLI: Marmara Denizi'nin altı bir ova değil

ÇAKIR: Tek bir depremde bunların kırılması çok düşük ihtimal. Her biri yön değiştiriyor, aralarda bariyerler var. 7.6 olması için Celal hocamın dediği gibi bütünüyle kırılması lazım, bu kötü senaryo.

ALTAYLI: Sessiz bölge kırılırsa kaç olur

ÇAKIR: 7.1 olur. Bugün yaşadığmızın 25 katı. Yer bilimleri camiasında, özellikle yabancıların ve bizi ortak görüşü var. O da bu parçanın beklediğimiz depremle kırılacağı. O da 7.1'e karşılık geliyor.

ALTAYLI: Bugün yaşanılan biriken stresi azaltır mı?

ÇAKIR: Yok! Ona da geleceğim. Adalar fayına da dikkat etmek gerekiyor. Almanlar'ın makalesinde, orada yapışıklığından dolayı kıpırdayamıyor. Yüzeyden derine kadar kilitli gözüküyor. Başlangıç yeri çok önemli.

ALTAYLI: Bugün olan deprem başlangıç yönünün Batı olduğunu gösterir mi?



ÇAKIR: Olabilir. Son iki günde olanlarda bir dizilim görüyorum. Mekanizmaya bakıyorum. Dolayısıyla gerçekten 10 yılda birikibilecek bir gerilim yüklendi. Bu ne demektir? olacak olan depremi erkene çekti bu deprem. California'da bir deprem oldu. Önce 6.1 sonra 7 şiddetinde oldu. Neticede bu deprem, olası deprem riskini arttırdı.

ALTAYLI: Şiddetinin ne olacağı konusunda düşüncemiz var mı?

ÇAKIR: Bütün İstanbul'un neresi ne kadar kayıyor, ne kadar oturuyor haritaladık. Zaten deprem yokken halihazırda İstanbul'un birçok alanı kendiliğinden kayıyor. Bir de bunun deprem olduğunu düşünün. Haritaya baktığımızda en fazla hasar olacak yerler belli. Bu tür planlar, afet senaryoları bunu kaale almıyor.

ŞENGÖR: Bizim sayın Başkandan kuralım şey iki Ferrari parası.

ÖZEREN: İstanbul'da lüks aktiviteler için harcanan para bundan katlarca büyük.

ÇAKIR: Heyelanlı, çöken zeminler biliniyor İstanbul'da.

ALTAYLI: Sözde bu işin içerisinde olan birtakım isimler, 'yok bu gece 7 olacak kimse eve girmesin' diyorlar. Değerli izleyiciler şu anda biz yerin 6 kat altındayız. Bir şey olsa buradan çıkamayız. Hocam hakikaten böyle bir şey var mı? Bu akşam, yarın akşam diye söylemek bir şey mümkün mü?

"TARİHİ DEPREMLERLE İLGİLİ GEOMETRİK BİLGİ YOK"

ÇAKIR: Kesinlikle mümkün değil. Şu anda depremlerin zamanını kısa vadede gün, ay, yıl olarak vermek mümkün değil. Kesinlikle bu tür dedikodulara itimat etmesinler. Ama bu demek değildir ki, biraz sonra deprem olmayacak. Olabilir. Ama olacak demek kesinlikle mümkün değil.

ŞENGÖR: Bu uydurmanın, yalanın daniskası!

ALTAYLI: İddialar o ki, paniğe kapılacağı için söylenmiyor.

ÇAKIR: Bunu bilselerde dünyanın en zengini olurlardı. Gidersin Japonlar'a 'bugün deprem olacak' dersin...

ŞENGÖR: Burada gazetecilerin payı var

ALTAYLI: Hocam ne yapsınlar. Başında profesör yazıyor. Ama yazılmış tek bir makalesi yok. Bunu deyince bana cevap verdi 'Avcılar Postası vs. diye' yolladı bana. Gazeteci bunu bilmiyor ki...

ÖZEREN: Çok hassas bir konu. Sismolojinin çok gelişmiş olduğu İtalya'da yaşanan bir deprem sonrasında birtakım sismologların başı derde girdi. Depremi tahmin edebilecekken etmedikleri gibi bir argümanla. Her gün 'deprem olacak' derseniz, günün birinde haklı çıkarsınız. Birkaç sismolog dava edildi.

"AYASOFYAYIKILMAZ ÇÜNKÜ KUBBELER YAPIYI SIKIŞTIRIYOR"

ALTAYLI: Tarihte İstanbul depremlerinde Ayasofya yıkılmıyor? Camiler sağlam

ŞENGÖR: Ayasofya yıkılamaz. Çünkü etrafındaki payandalar var. Ayasofya yapılırken kubbe duvarları yıkıyor. Onun üzerine oturuyorlar baştan aşağı yapıyorlar.

ÖZEREN: Benim bildiğim kubbe kemerin mantığı itme değil sıkıştırma.

ŞENGÖR: Kubbe sıkıştırıyor aslında. Jünstiyen de 'bu niye gecikiyor' diyor. İki matematikçi uğraşıyor, 5 senede bitiriyor. Avrupa'da 400 sene sürüyor bazı binaların yapımı o dönemde. O güne kadar yapılmamış büyüklükte devasa bir bina yapılıyor. Ondan sonra Jüstinyen utanmadan 'Ey Süleyman seni geçtim' diyor. Sen değil iki matematikçi yapıyor. Biri Aydınlı diğeri Milet'li.

ALTAYLI: Şener Üşümezsoy hoca 'Bu 1876'da kırılan depremin kalan kısmnı' demiş...

ŞENGÖR: Nereden biliyor? Ne ölçmüş, ne yayınlamış. Bahsi geçen arkadaşın bir tane yayını yok.



ÖZEREN: Haklı olabilir, bunu uluslararası saygın bir dergiye gönderebilir.

ÇAKIR: Tarihi depremlerin hangi fayı kırdığını bilmiyoruz ki...

ALTAYLI: Erhan Afyoncu diyor ki, 'hocalara sorar mısın televizyonlarda sürekli fay hatları ve tarihi depremleri gösteriyorlar'. Erhan diyor ki, 'Biz tarihçi olarak bunları bilmiyoruz, onlar nereden biliyor?'

ŞENGÖR: Biz de bilmiyoruz.

ÇAKIR: Bugünkü depremi düşünün, bunun 200 sene önce olduğunu düşünün, bu depremi nereye koyacaktık? Ana faya koyacaktık.

CAKIR: 1509 ki çok büyük deprem. Onun bile geometrisini çıkarmak için çok uğraşılması gerekir. Sismometrenin olmadığı zamanlardan bahsediyoruz.

BARDAKÇI: TÜBİTAK TARİHÇİLERLE ÇALIŞMAYI REDDETTİ

ALTAYLI: Bu arada Murat Bardakçı'nın verdiği bir bilgi var. Diyor ki, 'Tarihçilerle depremcilerin müşterek çalışmaları için TÜBİTAK'a teklif verilmişti, ancak TÜBİTAK bunu reddetti'...

ŞENGÖR: Yüzeyde olsa, kırsa kolay. Suyun altında, bilemiyoruz ki. 1794 Çınarcık depreminin şurada olduğu tahmin ediliyor, ama emin değiliz.

ÇAKIR: Tarihi depremlerden hesap yapmak, oradan büyüklük vermek kesinlikle bilimsel yaklaşım değil.



ŞENGÖR: Bu lafları eden kişilerin yayınlara bak.

"SÜREKLİ GÖZLEM YAPIYORUZ AMA KESİN KONUŞAMAYIZ"

ALTAYLI: Üşümezsoy, 'fay bütün değil, arada boşluklar var, tek başına kırılması mümkün değil' dedi.

ŞENGÖR: Biz haritaladık. Bunların hepsi santim santim haritalandı. Haritaların hepsi uluslararası saygın dergilerde yayınlandı. Bu veriyi toplamayan, yayınlamayan adamın ağzını açmaya hakkı yoktur.

ÇAKIR: Bu hastayı görmeden teşhis koymak gibi bir şey. Bu hocamız bu çalışmaların hiçbirinde yoktu. TÜBİTAK'tan veri alabilirsiniz, kendi faylarınızı yayınlarsanız ne ala.

ŞENGÖR: Bunların hiçbiri ciddiye alınabilecek şeyler değil.

ALTAYLI: Bir okur siz de yanılabilirsiniz diyor.

ŞENGÖR: Ana fayın nereden geçtiği konusunda yanılma ihtimalimiz yok. Biz eğer 'deprem 10 sene önce olacak' dersek bal gibi yanılırız, onun için kesinlemiyoruz. Belirli ihtimal hesapları dahilinde konuşuluyor. Bu ihtimal hesapları çok güvenilir değil. İstatistiki hesap yapabilecek kadar veri yok elimizde. Tarihi kayıtlara bakacaksın, stres birikimine bakacaksın ve kabaca tahmin yapacaksın.



ÇAKIR: Sürekli gözlem yapıyoruz ama kesin konuşamayız.

ALTAYLI: Bir tahminci '6 ila 7 büyüklüğünde bir deprem birkaç saat içinde ortaya çıkabilir' demiş.

ŞENGÖR: Medyanın ciddi sorumsuzluğu, bilgisizliği korkunç.

ÖZEREN: Futbol hakkında saçma sapan konuşamazsınız. Derhal sizi eleştirirler. Bir şarkıcının gece hayatıyla ilgili küçük bir yanlışlık içeren bir şey söylediğinizde 'veri nerede' derler. Fakat deprem hakkında konuştuğunuzda bir şey denmez.

ÇAKIR: Şu anda Taksim'de bir marka geçiyor dersem belki tutturabilirim ama Ferrari geçiyor dersem.

ALTAYLI: Şu sopa bir yerde kırılacak ama nerede kırılacağını bilmiyorum. Bu bir yerde kırılacak. Ama nerede ne zaman kırılacağını bilmiyorum. Yer altında kayaların birbirine sürtmesini ne zaman başlayacağını, ne zaman biteceğini bilmiyoruz.

ŞENGÖR: Öngörü zamanını, yerini, büyüklüğünü vereceksi. Bizimkisi tahmin. Deprem tahmini 'burada deprem olacak, ama ne zaman olacağını bilemeyiz, karmakarışık bir kırılma mekanizması var, gözümüzden uzakta oluyor.



ÖZEREN: Fukuşima'da maksimum deprem büyüklüğü tahminlerini aştı...

"BÜTÜN FAY KIRILIRSA DEPREM 2 DAKİKA SÜRER"

SİNAN: Gerilme ölçülebilen bir şey değil. Gerilmemetre diye bir alet yok. Uzamayı, kısamayı ölçmek mümkün. Küçük depremleri bir şekilde tetiklemek mümkün ama, büyük depremlerde böyle bir imkan yok.

ALTAYLI: Şener Üşümezsoy Kumburgaz çukurunda deprem olacağını söylemiş, böyle bir bilgi var mı?

ÖZEREN: Beklediğimiz yer orası.

ŞENGÖR: Olacak demeye lüzum yok, zaten oluyor.

ALTAYLI: Böyle bir deprem kaç saniye içinde olur.

ŞENGÖR: Olduğu gibi kırılırsa 2 dakika.

ÖZEREN: İzmit depreminde kırılma çok araştırıldı. İzmit'te 40-45 saniye. O da nereden baksanız 130 km. 60 km. kırılsa 15 saniye. Kırıklar ille bir taraftan başlayıp diğer tarafa gitmiyor, ortadan da olabiliyor.

ALTAYLI: Tsunami olur mu sorusu çok var



ÖZEREN: Ciddi tsunami ihtimali düşük, eğer bu kırık bir su altı heyelanı tetiklemezse... Su altı heyelanların yarattığı tsunami dalgaları yüksek olabiliyorlar ama daha küçük yerleri etkileyebiliyorlar.

ALTAYLI: Niçin İstanbul'un riskli yerleri söylenmiyor diye soruluyor

ÇAKIR: Batı tarafı Avcılar daha ziyade...

ŞENGÖR: Politikacılar teknisyen kullanamıyor, bizi kullanamıyorlar, ABD'de benzer sıkıntı var.

ALTAYLI: Bu deprem 8 km. kadar denizde oluyor. Yukarıya kadar daha şiddetli yansımasını getirmiyor mu?

ŞENGÖR: Marmara'da kabuk daha ince. Biz öğrendik ki coğrafya seçmeli ders haline getirildi. Bunun adeta bir cinayet olduğunu bir önceki programda söyledik. Bu şimdi bir kez daha ortaya çıktı. Haliç'te evler taşkın havzasına yapılmıştır. Sel de olur, çamur olduğu için deprem geldiği için küt diye yıkılır. Felaket, yani coğrafyayı seçmeli ders yapmak insanlığa ihanettir.

ALTAYLI: Mecburi ders yapmak lazım.

ŞENGÖR: Daha ileri gideyim, eskiden liselerde jeoloji dersi vardı. Jeolojiyi tekrar almak lazım. Biz Türkiye'de yaşıyoruz. Politikacılarımız jeolojinin j'sinden bihaberler.



ÇAKIR: Babam Kabataş'ta okurken, 1940'larda, o ders varmış.

ÖZEREN: Binaların yıkılmasına etkili olan ivemeler. Binaların bulunduğu yere gelen elastik deprem dalgaları, zemin ve binanın geometrisi. Aynı zeminde aynı dalgaya farklı geometrideki binalar farklı şekilde cevap veriyorlar.

ALTAYLI: Gölcük'te askeriyenin dışında binanın bütün duvaları patlamış ama karkas gövde olduğu gibi ayakta. Buna mukabil aynı hat üzerinde askeri eğlence yeri havaya patlamış.

"KANDİLİ İLE AFAD MERKEZLERİ BİRLEŞTİRİLMELİ"

ŞENGÖR: Sezen Cumhur Önal oradaymış. Çok sıcakmış. Eski orduevine gitmiş. Eğer oraya gitmeseydim, gittiydim, diyor.

ALTAYLI: Kandilli verileri ile AFAD verileri arasında fark var. Az önce olan deprem 3.9 dendi sonra 4.5 olarak değiştirildi. Niye farklı verilir?

ŞENGÖR: İstasyon dağılımına bağlı. Kiminin elinde uygur konumunda istasyonlar varsa daha hassas verebilir. Amerikan Jeoloji Servisi İzmit depreminde bir büyüklük verdi, Kandilli başka büyüklük verdi ve Kandilli haklı çıktı. Ben burada Kandilli'ye güvenirim.

"BU GÜN DEPREMLE BİRLİKTE ÜÇ GSM ŞİRKETİ DE YIKILDI!"

ALTAYLI: Bugün depremde yıkılan şey iki minare yıkıldı. Ama üç şey daha yıkıldı. Türk Telekom, Turkcell ve Vodafon. Üçü de müthiş bir şekilde kilitlendiler. Sadece insanlmar birbirini aradığı için kilitlendi, altyapı için değil. Büyük bir skandal bu. Burada operatörler kadar kamu da suçlu. Üçünün de kamunun etkisi var. Bunlar onu,bunu reklamlarla kaldırmak için değil bu işleri yapmak için varlar. Bu telefon bize depremde lazım. Can için önemli.Çıkın bari iki satır açıklama yapın. Şu yıllardır cebinden parasını aldığınız adam yerine koyun. Çıkın 'düzelteceğiz' deyin. Bunca insan çoluğuna,çocuğuna ulaşamadınız, çuvalladınız. Rezil oldunuz. Şu kadarcık sallantıda hepiniz devrildiniz, kartondan evler gibi...

ÇAKIR: Gerçekten bir skandal bu



ÖZEREN: Anadolu'da AFAD'ın ağı daha iyi. Marmara bölgesinde Kandilli'nin ağı daha kuvvetli. Ama bu iki başlılığın kaldırılması gerekiyor. Neden iki tane ayrı ağımız var, neden bir merkezde toplanmıyor. Ya Kandilli'de ya AFAD'da toplansın. Birlikten güç doğar.

ALTAYLI: Son bir-iki saat içinde artçıların büyüklükleri arttı bunu nasıl değerlendiriyorsunuz.

ÖZEREN: Artçıların büyüklüğü artmaz. Kırılma prosesi devam ederken bir depremin artçıları ile diğerlerin onun öncüsü olduğu depremler birbiriyle karıştığı zaman yorumlarsanız büyüyormuş gibi sonuca ulaşabilirsiniz.

ÇAKIR: Derinliklerde iyi analiz gerekiyor.

ÖZEREN: Depremler çok derinse tereddüt daha az sığ depremlerde daha zor. Derinlik konusu depremin geometrik konumu açısından en müphem parametre.

ÇAKIR: Son deprem ana fay üzerinde. Ana fayda iki üç tane artçı oluştu şu anda...

ALTAYLI: Sosyal medyada dolaşıma giren bazı ses kayıtları var 'bu akşam deprem olacak' diye. Böyle bir şey var mı? Yok. Risk var mı evet var. Ama 'Bu akşam olacak, eniştem AFAD'da o söyledi' diye bir şey yok. Bu akşam da olabilir, 1 hafta sonra da olabilir, 6 ay sonra da olabilir. Bilmiyoruz. Kontrollü deprem mümkün mü, tetikleyerek boşaltmak mümkün mü diye soruyorlar...



ŞENGÖR: Böyle bir şey yok.

ALTAYLI: Depremde nerede durmak gerekir deniliyor. Evdeki kolonların altında durma palavrası geçerli değil. Tam aksine orada durmayacaksınız. Uzmanlar hayat üçgeni diye bir şeyden bahsediyor. Mümkünse vücudu küçültmek, ana rahmi pozisyonu, büyük eşyaların yanında. Yataktaysanız, hemen yan tarafa yuvarlanırsınız. Masanın altına girmek iyi bir şey değil. Buzdolabı gibi metal, ağır, eşyaların yanında durmak iyi bir şey. Ama sütunun altında durun, kolon altında durmak geçerli değil.

ŞENGÖR: Evet

ALTAYLI: Ege'deki riskler ne durumda diye soruyorlar?

ŞENGÖR: Ege'deki riskler artıyor. Bu fay yüklüyor Ege'yi. Kuzey Anadolu Fayı'nın geri kalanında olan oldu zaten. Yedisu bayırında deprem olabilir ama orada insan yok, birkaç inek görebilir.

"İSTANBUL'UN MAHALLE MAHALLE HESABI YAPILMASI LAZIM"

ALTAYLI: Depremin uzaktan hissedilmesi normal mi? Kütahya'dan, Ayvalık'tan hissettik diyenler oldu.



ŞENGÖR: 1999 İzmit depreminde Avcılar'da kaç bina yıkıldı? Avcılar neresi İzmit neresi?

ÖZEREN: Avcılar'ın dışıyla içi arasında materyal farkı olduğu için içeri giren dalgalar kolay kolay baseni terk edemiyorlar.

ÇAKIR: Buna en güzel Meksiko. Deprem senaryoları yapılırken zeminlere göre yapılması lazım.

ALTAYLI: Mahalle mahalle hesaplanması lazım

ŞENGÖR: Çok ciddi 1 bölü 10 bin jeolojik haritasına ihtiyaç var. Belediye bir ara yaptı ama istenilen kalitede netice çıkmadı. Onun için çok iyi jeologlara ciddi olarak 1 bölü 10 bin İstanbul jeoloji haritası şart.

"NACİ GÖRÜR BELEDİYEDEN 300 BİN TL İSTEMİŞ SON GÜN 'HAYIR' DEMİŞLER"

ALTAYLI: İmar izinleri de ona göre olması lazım.

ŞENGÖR: Türkiye'de jeoloji haritası yapmak son derece kötü ellerde. Adam gibi öğretilmez, adam gibi yapılmaz.

ALTAYLI: Avcılar, Büyükçekmece havzası, Küçükçekmece havzası riskli

ÇAKIR: Özellikle ikisinin arası, Haramidere civarı.



ŞENGÖR: Ayamama deresi çok tehlikeli, deltanın üzerinde. Orada bir çalışma yapıldı, tek bir kırık yok.

ALTAYLI: Okullarda doğru düzgün tahliye planı olmamasından bahsediliyor.

ŞENGÖR: Deprem bilincinin olmaması, İstanbul jeoloji haritasına, tahliye planının olmamasına, toplanma bölgelerine bina yapılmamasına yansıyor.

ALTAYLI: Abuk sabuk yerlere muazzam yardımlar yapılmış. Ama depremle ilgili doğru düzgün ölçüm yapılmamış.

ŞENGÖR: Naci Görür, deprem araştırmaları için bütün parayı Avrupa veriyor diye 'böyle olmaz' demişti. Belediyeden 300 bin TL para istemiş. Belediye son gün hayır dedi.

ALTAYLI: Hep beraber ağlayınız.

ÇAKIR: Ölen yok, yaralanan yok, gerçekten büyük bir fırsat bu.

"İSTANBUL'UN EN TEHLİKELİ ALANLARDAN BİRİ DE AVCILAR"

ALTAYLI: Gerçekten Allah İstanbul'u seviyor. Deprem bizi dürterek hatırlatıyor 'ben buradayım' diyor.

ŞENGÖR: Anadolu fayı dünyanın en terbiyeli faylarından biri. Ağır ağır gidiyor.

ALTAYLI: Milli Eğitim Bakanlığı'ndan bilgi geldi, coğrafya zorunlu olmuş.



ŞENGÖR: Çok iyi yapmışlar. Şimdi jeolojiyi koymaya baksınlar. Sayın Bakan'a diyorum, jeoloji lazım. Yalnız deprem değil, heyelan, su basmaları...

ALTAYLI: Normalde siz Avcılar'da oturmayın diyorsunuz. Eski bir evde oturuyorsanız çıkın diyosunuz.

ÇAKIR: Normalde Avcılar'da her türlü oturmak riskli. İzmit'te depremin üzerinde bugün fabrikalar var.

ŞENGÖR: Yalova ne alemde! Orayı da fena vurabilir.

ALTAYLI: 1999'da deprem parası alındı. Türkiye'nin anlı şanlı bakanı Mehmet Şimşek 'Biz o paralarla otoyolları yaptık' diyor.

ÇAKIR: Tüm Türkiye'nin düşey haritasını çıkaracağım dedim. 'Bu iş olmaz' diye reddettiler. Burs için yazmıştım öğrencilerime, reddedildi. Neredeyse hakarete varan yorumlarda bulundular.

ÇAKIR: Son olan artçı fayın üzerinde. Bu tehlikenin ciddiyetini gösteriyor. Ana fayın üzerinde gerilmeyi arttırarak küçük küçük depremlere yol açıyor. Bunlar da artarak büyük depreme neden olabilir.

ALTAYLI: Ahmet Ercan asla olmayacak diyordu.



"BU GECE YAŞANAN DEPREM AYNI FAT ÜZERİNDE OLDU"

ŞENGÖR: Tekrar ediyorum, bu konuda araştırma yapmamış kişilerin söylediğine itibar edilmesin.

ÇAKIR: Deprem olmayan durumda bile kültürel mirası koruyamıyoruz. Deprem olunca ne olacak peki!

ŞENGÖR: İstanbul'un değeri bizim zannettiğimizden çok fazla. İstanbul dünyanın istediği şehir. Türkiye'de coğrafya araştırması yapan en çok yapan kurumun coğrafya bölümü yok. Bunu yapan biziz. İTÜ'de coğrafya bölümü yok. Coğrafya bölümleri çöktü Türkiye'de. Bu hata 1933'de başlıyor. Türkiye'ye Sırrı Erinç gelmeseydi kim takardı coğrafyayı?

ALTAYLI: Cep telefonu meselesi. Bir şey oldu, kamu otoritesinin insanlara ne yapmasını iletmesi konusunda bu çok önemli. Belediye, AFAD, Şehircilik Bakanlığı 'şuralarda toplanın' demek için önemli.

ŞENGÖR: Devletin yerinde olsam hepsini mahkemeye veririm.

ALTAYLI: Son depremlerin aynı fay üzerinde olması ne anlama geliyor?

ÇAKIR: Sonuçta baktığımızda birçok artçı deprem ana fay üzerinde olmuş gözüküyor. Bu iyiye işaret değil.



ALTAYLI: Marmara depremi Bursa ve Yalova'yı nasıl etkiler deniyor?

ÇAKIR: Bursa'da parça parça faylar var. Kısa kısa. Bursa'da olursa felaket olur. Bursa'daki evlerin büyük çoğunluğu yamaç üzerinde.

ALTAYLI: Deprem bekleme alanları, toplanma alanları çok mu önemlidir?

ŞENGÖR: Kritik. Sayın belediye başkanı ondan bahsetmedi. Fırınlar nerede olacak, nasıl ulaşılacak?