İstanbul’da gerçekleştirilen TRT World Forum’un ikinci gün açılışında konuşan Bosna-Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Boşnak Üyesi Şefik Caferoviç, Nobel Edebiyat Ödülü alan Peter Handke ile ilgili “Miloseviç ve Karadiç gibi siyasetçilere sempati duyan birisine Nobel Edebiyat Ödülü’nün verilmiş olmasını anlamak çok zor,” dedi.

“Terörün dini ve ırkı olmaz”

Terörün dini veya ırkı olmayacağının altını çizen Caferoviç, "Terörist düşünceler din ve milletle eş tutulmamalıdır. Beyaz terörü ya da İslami terör dendiğinde yapılanları bütün beyazlara ya da Müslümanlara mâl etmek büyük bir hata olacaktır," şeklinde konuştu.

"Christchurch’te 51 kişiyi canlı yayın yaparak öldüren Brenton Tarrent, katliama başlamadan önce Karadziç ve Bosna’daki soykırımı kutlayan bir şarkı paylaşmıştı," diyen Caferoviç şöyle devam etti: “Hiçbir din kendi içinde radikal değildir, radikal bir İslam veya radikal Hristiyanlık yoktur. Düşüncelerinde radikal insanlar vardır.”

Kimliğin aşırı tehditlerden korumayacağını ancak birlikte hareket ederek birarada yaşanılabileceğinin üstünde duran Caferoviç, "Terörist düşünceler din ve milletle eş tutulmamalıdır. Beyaz terörü ya da İslami terör dendiğinde yapılanları bütün beyazlara ya da Müslümanlara mâl etmek büyük bir hata olacaktır," dedi.

Bosna-Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Boşnak Üyesi Şefik Caferoviç, konuşmasını Hücurat Suresi’nin 13’üncü ayetini okuyarak “Ey insanlar! Şüphesiz ki biz, sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık. Birbirinizi tanımanız için de sizi, milletler ve kabileler kıldık. Allah katında sizin en üstün olanınız, en takvâlı olanınızdır.” şeklinde tamamladı.

Forum’a katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan; “Çarpık düzenin sonuna gelinmiştir.”

Bu yıl üçüncüsü düzenlenen TRT World Forum “Küreselleşmenin Krizi: Riskler ve Fırsatlar” temasıyla dün başladı. Dünyanın farklı coğrafyalarından küresel düşünce liderlerini bir araya getiren TRT World Forum’un dünkü oturumuna katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, küresel düzeyde bunalımların yaşandığı böylesi bir dönemde, TRT World Forum’un sağladığı zemin sayesinde meseleleri bir araya gelerek konuşabilmeyi, tartışabilmeyi ve çözüm önerileri üretebilmeyi önemsediğini söyledi.

Dünkü konuşmasında, karanlıkta göz kırpılarak perde arkasından toplumları yönetme devrinin kapandığının altını çizen Erdoğan, “Diplomasinin sadece güçlülerin baskı aracı olarak kullanılmasına devam edilebilmesi mümkün değildir. Darbeler dahil her yol mubah sayılarak kurulan çarpık düzenin artık sonuna gelinmiştir. Özellikle de küresel sistemin en zayıf halkasını oluşturan ekonomik ilişkilerin, siyasi hedeflerin silahı haline dönüştürülmesi, adeta intiharla eş anlamlıdır,” ifadelerini kullanmıştı.