Pandemi olarak adlandırılan koronavirüs (COVID-19) salgını ilişkileri de etkiliyor. Vaka sayılarının arttığı her geçen gün sürecin ne kadar daha bu şekilde devam edeceği akıllarda soru işareti yaratıyor. Bu sürecin çiftlerin üzerinde de olumlu ya da olumsuz etkiler bıraktığı gözlemleniyor. Yoğun çalışma hayatından evden çalışma düzenine geçen çiftlerin, psikolojik olarak bu durumdan etkilendikleri dikkat çekiyor.

Bu sürecin getirdiği farkındalık ve birlikte daha fazla zaman geçirmek eşleri birbirlerine yakınlaştırırken daha önce fark edilmeyen sorunların su yüzüne çıkması ayrılıkları da tetikleyebiliyor. 

Birlikte hayal kurun ve birbirinize umut verin

Sosyal izolasyon süreci boyunca kısıtlamalar ve sıkılmalar insanların yaratıcı taraflarını ve güçlü yanlarını ortaya çıkarmalarına vesile olabiliyor. Hayat artık eskisi gibi olmayacak ve çiftlerin bu süreci fırsata çevirmelerini gerekiyor. Önceliklere dair farkındalık kazanmakla işe başlanabilir. Çiftler hiç yapmadıkları kadar maddiyattan çok manevi değerleri paylaşmayı, birlikte hayal kurmayı, birbirlerine umut verebilmeyi deneyimleyebilir. Çocuklar için de anne ve babalarının bu süreçle olabildiğince sağlıklı bir şekilde başa çıktıklarını görmek gelecekleri için güzel bir öğreti olabilir.

20 dakikalık mola ilişkiyi daha sağlıklı yapıyor

Yoğun iş yükünün getirdiği stresle evden çıkamamanın yarattığı psikolojik travma çiftlerin birbirlerine karşı olan davranışlarını etkiliyor. Gerginlik anlarında çiftler kendilerine neyin iyi gelip gelmediğini bilemiyorlar. Gergin konuşmaları çiftlerin yüz yüze ve göz göze yapmaları da gerginliği engelliyor. Eşlerin 15-20 dakika mola verdikten sonra konuşmaya devam etmelerinin ilişkilerini daha da sağlıklı hale getireceğini belirtiliyor. Ayrıca çiftlerde kendilerine ait ilgi alanları, mekanları olması ve sonrasında ortak alanlarda birleşmeleri, ilişkilerini canlı tutmada ön plana çıkıyor. 

Ev işlerine yardım cinsel yaşamı olumlu etkiliyor

Pandemi döneminde ilişkilerde en çok ön plana çıkan sorunlardan biri de ev işlerinde erkeklerin kadınlara yeterince destek olmaması. Bununla ilgili yapılan araştırmalar ev işlerine yardım eden erkeklerin olduğu ailelerde ilişki doyumu ve cinsellik tatminin iki taraf açısından da daha yüksek olduğunu gösteriyor. Ev kadının alanıdır inancının artık değişmesi gerekiyor. Erkekler bu konuda sorumluluk alırken, kadınların da buna alan açması ve mükemmeliyetçi olmaması işleri kolaylaştırıyor.

Terapistler online çalışıyor

Pandeminin çiftler üzerinde yarattığı psikolojik tahribatlara çözüm olarak terapi seansları öneriliyor. Çift ve aile terapistleri bu süreçte online çalışıyor ve online çift terapisi etkin bir yöntem olarak gösteriliyor. Ancak terapi alacakların terapistin bu alanda bir eğitimi olmasına dikkat etmeleri gerekiyor. Bunun yanı sıra çiftlerin hobilerine ayırdıkları zaman hem kendi ruh sağlıkları hem de ilişkileri için çok büyük fayda sağlıyor. Çiftlerin güvenli bir şekilde ve tutkuyla bir hobi ile meşgul olması onları birbirleri için daha çekici kılıyor.

Sosyal izolasyon sorunları gün yüzüne çıkarıyor 

Pandeminin getirdiği kaygı ilişkilerin sorgulanmasına da yol açıyor. Bu süreç, eşlerin birbirlerini daha iyi tanımalarını sağlayabileceği gibi ilişkideki sorunların su yüzüne çıkmasına da sebep olabiliyor ve bu durum boşanmaya kadar gidebiliyor. Çocuklu çiftlerde bu durum, çocuklar ile biraz daha korunma altına alınıyor, çocukların evin içine getirdikleri enerji sayesinde çoğunlukla ilişkiyi koyucu etkiler ortaya çıkabiliyor. Birçok çift hayatın koşuşturmasına ve çocuklarla ilgili yoğunluğa odaklanarak ilişkideki sorunlarını görmezden geliyor. Uzmanlar, koronavirüsle gelen sosyal izolasyonun bu sorunları su yüzüne çıkarabileceğini ve boşanmaların artabileceğini söylüyor.