Adı Bodrum ile özdeşleşen yazar Cevat Şakir Kabaağaçlı, Bodrum’a ilk kez 1925’te İstanbul’dan ‘adli sürgün’ olarak gitmişti. Kabaağaçlı buradaki yazılarında ‘Halikarnas Balıkçısı’ müstear ismini kullandı ve zamanla bu isimle anılır oldu. Bodrum’a ve doğasına önemli katkıları oldu. Bodrum’un bugünkü şöhretinin temelleri daha o günlerde atıldı. Bodrum’da 25 yıl kalan ünlü yazar, bu dönemde yaşadığı iki katlı evi çok sevdi.

Daha ilk gördüğü andan itibaren âşık olduğu evine sevgisini Kabaağaçlı, “Avludan denize açılan kapıyı açtım. Hey! Açılan kapı birdenbire gözlerime ve gönlüme açık denizleri, kıyı ve adaları verdi!” satırlarıyla anlatmıştı. Ara Güler de Kabaağaçlı’nın yazısında muhabbetle andığı evin avlusunu fotoğraflamıştı. İşte o ev 1997’den beri köfteci olarak kullanılıyor. Konu önceki gün sosyal medyada tekrar gündeme geldi. Bodrumlular evin bir an önce aslına uygun hale getirilerek Halikarnas Balıkçısı adına müzeye dönüştürülmesini istedi. Evin bugünkü haline dikkat çeken mimar-restoratör Seda Özen Bilgili, evin aslına uygun restore edilmesi gerektiğini belirtti. Bilgili, evin eski bir fotoğrafını da paylaşarak “Halikarnas Balıkçısı’nı evinin önünde gösteren fotoğraftaki gibi; avlunun üstüne atılmış döşemenin kaldırılması, balkon parmaklıklarının ve doğramaların düzeltilmesi, kapıyı bir tabela atılması uygun olacaktır” ifadelerini kullandı. Evin bugüne kadar herhangi bir kültür envanterine alınmamış olmasına tepki gösteren Bodrum halkı, Bodrum’a çok büyük emekleri olan Halikarnas Balıkçı’na vefa gösterilmesini istedi.



Ara Güleri’in objektifinden Halikarnas Balıkçısı’nın ‘avludan denize açılan evi’.