SORUMLUSU ÖZGÜRLÜK MASKESİ TAKANLAR

“Bölgemizdeki kimi ülkeler ve örgütler hem haydutlukla, zorla, baskıyla, hileyle demografiyi değiştiriyor hem de buna hukuki kılıflar uydurmaya çalışıyor. Bunlara diyoruz ki, bizim arşivlerimizdeki kayıtlar bu bölgelerin gerçek sahiplerini tüm açıklığıyla ortaya koymaktadır. Coğrafyada adalet yeniden tesis edildiğinde elimizdeki arşiv belgelerinin yardımı ile hak yerini bulacaktır. Gazi Mustafa Kemal'den İsmet İnönü'ye, Celal Bayar'dan Kenan Evren'e kadar Cumhuriyet dönemi devlet adamlarının önemli bir bölümü notlarını Osmanlı Türkçesi ile tutmuştur. Elimizde bunun belgeleri var. Bir insanın şah damarı kesildiğinde durumu neyse arşivleri olmayan bir devlet de aynı durumdadır. Osmanlı arşivlerinin tamamının bir an önce tasnifi ve dijitalleştirilmesi geleceğimize bırakacağımız en büyük miras olacaktır. Arşivlerimiz sayesinde tüm dünyaya göğsümüzü gererek gerçekleri haykırdığımız tartışmalardan en önemlisi de Ermeni meselesidir.

ACI VE KIYIMLARIN SORUMLULARI

Ermeni meselesi ve terörle mücadele üzerinden Türkiye'ye insan hakları ve demokrasi dersi vermeye kalkışanlara baktığımızda hepsinin de kanlı bir geçmişe sahip olduğunu görüyoruz. Batı dünyasının bugün dünyanın hâkim gücü haline gelmesi, değerlerinin yüceliği yahut fikirlerinin mükemmelliğiyle gerçekleşmiş değildir. Bu hâkimiyetin gerisinde Batı toplumlarının kendi çıkarlarını her türlü değerin üzerinde tutarak insana ve tabiata karşı yürüttüğü acımasız savaş vardır. Son asırlarda, insanlığın yaşadığı büyük kıyımların ve acıların sorumlusu veya kışkırtıcısı bugün insan hakları ve özgürlükleri havarisi ve maskesi takanlardır. Bu vahşetlerin, katliamların, soykırımların ve işkencelerin hiçbirisinde bizim dahlimiz bulunmadığı gibi çoğu defa biz bunun mağduru olduk.

DÜNYA SAVAŞLARINI KİMİN ÇIKARTTIĞI BELLİ

Haçlı Seferleri'nde o dönemin dünyasında çok büyük bir rakamı ifade eden 4 milyon insanın ölümünün sorumlusu ne Türkler ne de Müslümanlardır. Sömürgecilik yoluyla ekonomik refah tesis etmek için dünyanın dört bir yanında 50 milyon insanın vahşice katledilmesinin sorumlusu da Türkler veya Müslümanlar değildir. Amerika kıtasındaki kadim medeniyetlerin ve halkların yok edilmesinin altında bizim ecdadımızın imzası yoktur. 70 milyon insanın ölümü ile tarihin en büyük kıyımlarının yaşandığı Birinci ve İkinci Dünya Savaşları'nı kimlerin çıkarttığı bellidir. Soykırımdan söz edenler 80 yıl önce Avrupa'da başlattıkları Yahudi avını, toplama kamplarını herhalde hafızalarından silmiş durumdalar. Milyonlarca Kırım Tatarı'nı ve Ahıska Türkü'nü bir gecede trenlere doldurup ölüme gönderenleri biz unutmadık ve unutmayacağız. Masumların Libya ve Cezayir çöllerinde yankılanan feryatlarını bugün bile duyuyor, yüreğimizde hissediyoruz. Oralardaki zulüm ve katliamların sorumlusu da Müslümanlar değildir.

YAŞADIĞIMIZ ACILARIN LİSTESİNİ ÇIKARSAK

Geçtiğimiz yıllarda Bosna'da, Karabağ'da Arakan'ın milyonlarca masum insanı vahşice katledenlere kimlerin seyirci kaldığını, kimlerin örtülü destek verdiğini de gayet iyi biliyoruz. Millet olarak bizim yaşadığımız acıların listesini çıkarmaya kalksak herhalde kimsenin başını kaldıracak gücü kalmaz. 1912 yılından 1919 yılına kadar Balkanlar'da 2 milyon, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da da 2 milyon sivil kardeşimiz sırf Türk ve Müslüman oldukları için katledilmişlerdir. Bugün Suriye'de, Irak'ta, Afrika'nın çeşitli yerlerinde ölen milyonlarca sivilin gerçek katilinin kimler olduğunu herhalde söylemeye gerek yok. Altını çizerek ifade ediyorum. Katliamların, soykırımların, işkencelerin, insanlık dışı muamelelerin tamamının altını kazıdığınızda bugün bizim karşımızda soykırım, demokrasi ve özgürlük diye yaygara koparanları göreceksiniz.

TEHCİR BAŞKA KATLİAM BAŞKA

Bu tarihi gerçeklere rağmen bizi Ermeni meselesi üzerinden köşeye sıkıştırmak isteyenlerin yüzlerine her fırsatta kanlı geçmişlerini çarpmak mecburiyetindeyiz. Doğu Anadolu bölgemizdeki Müslüman ahaliyi kadın, çocuk, ihtiyar demeden katleden Ermeni çetelerini ve onlara destek verenlerin tehciri böyle bir dönemde yapılabilecek en makul davranıştır. Tehcir başka bir şey, katliam başka bir şeydir. Kimi aldatıyorsunuz?”

BELGELERLE İSPAT EDEMEDİLER

BURADAN yine haykırıyorum, tüm dünya şunu bilmeli. Biz arşivleri sonuna kadar açtık. Ey Ermeniler, varsa arşiviniz siz de açın. Tüm dünya, üçüncü ülkeler, varsa arşivlerinizi açın. Getirin, bütün arşiv incelemelerinde yetkili olanlar çalışsınlar, ortaya çıkan tablolardan sonra siyasiler olarak biz konuşalım. Siyasetçinin işi arşivler noktasında bunları incelemek değildir, anlamazlar bundan. Amacı hakikati bulmak olan herkese arşivlerimizin kapıları sonuna kadar açıktır. Bizim gizlimiz yok, her şey açık, net. Bugüne kadar Ermeni meselesini kaşıyan hiçbir grup ve devlet, iddialarını arşiv belgeleri ile ispat edememişlerdir. Hepsine de bunları söyledim. Fransa başta olmak üzere sözde Ermeni soykırımı iddiaları ile ortalığı bulandıranların hiçbirinin hakikat diye bir derdi olmadığını biz zaten biliyoruz. Tüm dünyanın bilmesini istiyoruz.

DEVLET BAŞKANINA 'DAHA BU İŞLERDE YENİSİN' DEDİM

DAHA 25 sene önce Ruanda'da 800 bin insanı o soykırımda kimlerin öldürdüğü aşikârdır ve failleri Fransızlardır, kalkıp bize ders veriyor Fransızlar. Cezayir'de yüzbinlerce insanı katleden, soykırıma uğratan yine Fransızlardır. Bunlar arşiv belgeleriyle elimizde, bunları biliyoruz. Ama bunlar yaptıkları dezenformasyonla tüm dünyayı aldatmanın gayreti içinde oldular. Şu andaki devlet başkanına da söyledim, daha bu işlerde yenisin, Cezayir'de Ruanda'da yaptığınız katliamları çok iyi biliyoruz. Afrika'da helikopterlerle inip oradaki elmasları, altınları toplamak için nasıl katliamlar yaptığınızı biz çok iyi biliyoruz. Ama insanlığa öyle bir dezenformasyon yapıyorlar ki insanlık zannediyor ki, bunlar iyi, hoş insanlar. Kimi aldatıyorsunuz? Onun için saygıdeğer hocalarım dersimizi iyi çalışmalıyız. En önemli belgeler arşivlerimiz. Bunları da önce milletimizden, çocuklarımızdan, gençliğimizden başlayacağız; ondan sonra tüm dünyaya anlatacağız.