Polatlı'da kahvehane işleten Sedat Güngör'ün hayvan sevgisi, çocukluk  yıllarında başladı.

Üç yıl önce akrabasından aldığı kuzulara ücretsiz bakmaya başlayan  Güngör, bu süre içerisinde 20 kuzuya daha birkaç ay baktıktan sonra sahiplerine  teslim etti.

Yaklaşık 20 gün önce akrabasının köyünde doğan ikiz kuzuları  Polatlı'daki evine getiren ve bakımlarını üstlenen Güngör, ikizlere "Ercan ve  Gülcan" ismini verdi.

Güngör'ün, süslediği, günün büyük bölümünü birlikte geçirdiği,  dışarıda gezdirdiği ve iş yerine götürdüğü kuzular, mahallelinin de maskotu  haline geldi.

"YOLUN KARŞISINA GEÇERKEN BİLE BENİ BEKLİYORLAR"

Sedat Güngör, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hayvanları çok  sevdiğini söyledi.

Bu özelliğini bilen köydeki akrabalarının genellikle anneleri ölen  ikiz, üçüz kuzular için kendisine, "Sedat sana kuzu gönderiyoruz bakar mısın?"  dediğini aktaran Güngör, bu teklifi her seferinde seve seve kabul ettiğini  anlattı.

Yakın zamanda ikiz kuzuları evine getirdiğini dile getiren Güngör,  şunları kaydetti:

"Onlara biberonla süt veriyorum, karınlarını doyuyorum. Haftada bir  gün yıkıyorum. Onları sıcak evde büyütüyorum. Bir süre sonra bana alışıyorlar.  Sesimi tanıyorlar. Ben nereye gidersem gideyim, peşimden ayrılmıyorlar. Bir  kahvehane işletiyorum, oraya geliyorlar. Sobanın yanında onlara bir yer yaptım. Kahvede müşteriler ilgi gösteriyor, seviyor. Uykuları geldiği zaman sobanın  başına gidip yatıyorlar. Ayrıca bankaya, bakkala, arkadaşlarımın yanına nereye  gidersem gideyim peşimdeler. Sokakta gezerken zor olmuyor. Ben durursam  duruyorlar, yürürsem yürüyorlar. Yolun karşısına geçerken bile beni bekliyorlar.  Eğer beni kaybedelerse annelerini kaybetmiş gibi bağırıyorlar. Hiç yanımdan  ayrılmıyorlar."

"GÖZÜMDE DEĞERLERİ ÇOK YÜKSEK"

Güngör, daha önce baktığı bazı kuzulara "Ayşe, Fatma, Halime, Rıfkı"  isimlerini verdiğini ve 3-4 ay bakıp büyüttükten sonra sahiplerine teslim  ettiğini belirtti.

Çevresinden olumlu tepkiler aldığını ifade eden Güngör, "Çarşıda  gezerken kuzuları peşimde görenler çok şaşırıyor. Daha sonra yanıma gelip  seviyorlar. Çevremden 'bize de getir biz de bakalım' diyen de var, 'bana kaça  satarsın' diyen de. Gözümde değerleri çok yüksek. Bana 5 bin lira verseler de  kabul etmem çünkü çocuklarımdan farkı yok." diye konuştu.

Bu yıl 10 kuzuya daha bakmayı düşündüğünü bildiren Güngör, "Bu bende  hastalık oldu. Bundan sonra 100 tane de gelse hepsini zevkle büyütürüm. Üç  çocuğum ve 2 torunum var. Kuzuları da torunlarım gibi besliyorum, bazen  torunlardan daha kıymetli oluyorlar. Hastalandıkları zaman üzülüyorum. Veteriner  bile şaşırıyor, çünkü seviyorum, içimden geliyor." dedi.