Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, gençlerin yarınlara olan yürüyüşte çok daha sorumluluk alan bireyler olarak yetişmelerini önemsediğini belirterek, "Sorumluluktan kaçmadan, elini taşın altına koyan bir gençlik potansiyelimiz var. Bu çıtayı daha yukarı taşıma sorumluluğumuz var. Bakanlık olarak bu anlamda tüm kapıları sizlere açtık." dedi.

Bakan Kasapoğlu, Anadolu Ajansının (AA) Global İletişim Ortağı olduğu, "Üniversite tercihini profesyonellerle yap" sloganıyla İbn Haldun Üniversitesi (İHÜ) tarafından Başakşehir Kampüsü'nde düzenlenen "3. Geleceğim Sosyal Bilimler Zirvesi"nde gençlerle bir araya geldi.

Geleceğini düşünen gençlerin sosyal bilimler alanında zaman harcamalarının, yarınlara dair fikir edinmelerinin hem kendileri hem de Türkiye için sevindirici olduğunu ifade eden Kasapoğlu, sadece bugününü değil yarınını düşünen, kendini değil tüm insanlığı dert edinen gençlerin varlığının insanlık için artı bir değer olduğunu belirtti.

Sosyal bilimler alanına sundukları katkılardan dolayı İHÜ yönetimini ve hocalarını tebrik eden Kasapoğlu, "Bu üniversitenin çatısı altında yetişen, kendisini geleceğe hazırlayan gençlerimiz medeniyet havzamızda çok sıkı bir irtibat sağlayacaklar ve yarınlara gerekli olan bu köprüyü çok güçlü bir şekilde kuracaklar. Yarınlara duydukları heyecanın yanında günümüze ait meseleleri de yine çok güçlü bir şekilde yorumlamaktan, çözümler geliştirmekten de geri duymayacaklar. Genç arkadaşlarıma sadece yarınların değil, bugünlerin de umudu olduklarını hatırlatmak istiyorum." diye konuştu.

Şair ve İslam alimi Sadi-i Şirazi'nin "Bazı insanlar koca evreni bilirler de kendilerini bilmezler." sözünü hatırlatan Kasapoğlu, insanın kendini bilmesi, tanıması ve içerisinde yaşadığı toplumu çok iyi bilmesi gerektiğini belirterek, sosyal bilimlerin temelinde insanı tanıma ve öncelemenin olduğunu söyledi.

Gençlik ve Spor Bakanı Kasapoğlu, kültürün üretilmesi, yaşatılması ve medeniyetlerin inşa edilmesinin sosyal bilimlerin önemli bir misyonu olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çünkü medeniyet insanoğlunun inanç, bilim, felsefe, sanat ve estetik gibi alanlardaki ürünlerinin bir bileşimi olarak hazırlanmaktadır. İşte bu yüzdendir ki sosyal bilimler toplumların dönüşümüne, gelişimine ve yeniden inşasına öncülük ederler. Bu sebeple, eski bilim insanları sosyal bilimleri asla teknik bilimlerden ayırt etmemişler, farklı görmemişlerdir. Özellikle bilgiye ulaşmada her ikisini de ciddi anlamda değerlendirmişlerdir. Buluşlarıyla çalışmalarıyla tarihe damga vurmuş teknik bilim adamlarının pek çoğu aynı zamanda sosyal bilimci. Bu noktada felsefenin de daha ziyade sosyal bilimler kapsamında değerlendirildiğini ifade etmek istiyorum. Son yüzyılın ünlü filozoflarına baktığımızda, pek çoğunun fizikçi ve matematikçi olduğunu gördüğünüz gibi toplumu tanımadan, anlamadan hiçbir meseleye temel birtakım çözümlerin üretilemediğine de hep birlikte şahit oluyoruz."

Asırlar boyu kıtaları yöneten, hükmeden ve gönül köprülerini inşa eden ecdadın da sosyal bilimlerin farkında olduğuna işaret eden Kasapoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Medeniyetimizin kıymetli öncüleri asırlar boyunca art arda yükselttikleri o medeniyetlerde inancın, felsefenin, bilimin, estetiğin bileşimini en güzel şekilde ortaya koydular. Asla sosyal bilimlerden vazgeçmediler. Medeniyet inşa etmenin olmazsa olmazı kabul edilen sosyal bilimlerin imkanlarını en üst seviyede kullandılar. Bizler de bugün gelecek adına bir fikre sahip olmak ve düşüncelerimizi harekete, eyleme dönüştürmek istiyorsak sosyal bilimlerin o zengin kaynaklarından istifade etmek mecburiyetindeyiz. Pozitif bilimleri merkeze alıp sosyal bilimleri değersizleştirmeye yönelik eylemleri teşvik etmemeliyiz. Bilakis bunlara karşı bilinçli bir şekilde durmak durumundayız. Elbette pozitif bilimler önemlidir ama tarih boyunca başarılı olmuş hiçbir toplum da sosyal bilimleri ihmal ederek başarıya ulaşmamıştır. Sosyal bilimler alanında yapılan her bir çalışma toplumlar için hayati ehemmiyete sahiptir."

Bakan Kasapoğlu, gençlerin zirveye katılarak sosyal bilimler alanına hassasiyet gösterdiklerini, geleceklerine yönelik bu perspektifi ortaya koyarak güzel bir başlangıç yaptıklarını dile getirerek, şu tavsiyelerde bulundu:

"Çalışmaktan, üretmekten, düşünmekten, sorgulamaktan ve aramaktan asla vazgeçmeyin. Yarın bir gün üniversite tercihlerinizi yapacaksınız. Hayatlarınıza bundan sonraki süreçte yön verecek kritik bir dönemi yaşıyorsunuz. Yeni şeyler öğrenmek, zihinsel ve duygusal olarak zenginleşmek, yeni ufuklara yönelmek, gerçekten ülkemiz ve insanlık için yeni hayaller kurmak çok önemli. Hayallerinizi sınırlama durumunda kalmayın, hayal kurmaktan vazgeçmeyin. Çünkü şu an hayatınızın verdiği gelişmeye açık en güzel dönemleri yaşıyorsunuz ve paha biçilmez zenginliklere sahipsiniz. İnşallah ufuk açıcı birtakım kararlarla yeniliklerle yarınlara emin bir şekilde yürüyeceksiniz. Tercihlerinizi yaparken yeteneklerinizi, ilginizi ve beklentilerinizi göz önünde bulundurun. Hocalarınızın, arkadaşlarınızın tavsiyeleri de çok önemli ama insanın kendisini bilmesi çok daha değerli. Bu anlamda, beklentilerinizi ve yeteneklerinizi sizden daha iyi kimsenin bilmesi mümkün değil. Bu noktada doğru karar alma ve geleceğe o minval üzere yürüme noktasında kararlı olmanız ve bu noktadaki tercihiniz çok mühim. Rotanızı çok iyi çizmeniz lazım. Sadece aldığınız puanlarla değil, yarınlara dair öngörünüzle hareket edin."

Üniversite eğitiminin ve bu süreçte edinilecek birikimin çok önemli olduğunun altını çizen Kasapoğlu, İstanbul’da üniversite okumanın iki üniversite bitirmek anlamına geldiğine dikkati çekerek, bu anlamda kentin sosyal ve kültürel imkanlarını kullanmanın önemine işaret etti.

Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, bu çağda günden güne her şeyin hızlı bir şekilde farklılaştığını anlatarak, şunları kaydetti:

"Bu anlamda beşikten mezara kadar ilim öğrenme düsturumuzun zihinlerimizde egemen olması lazım. Öğrenmeye dair ufkumuzun ve buna yönelik hareket planımızın olması lazım. Öğrenmeyi sadece formal birtakım yapılarla sınırlandırmamalıyız. Analitik düşünme becerisini, iyi iletişimi önemsediğiniz kadar iyi insan olma yolunda çok çalışmamız lazım. İyi insan olmak için medeniyetimizin ve inancımızın kodlarında olan yardımseverlik noktasında birtakım faaliyetlere katılmalıyız. Bizi biz yapan değerler bizim en büyük kılavuzumuz. Diplomalarla insanların birbirini tanıması yeterli değil. Hayata yönelik kabiliyetler önemli. Dil noktasında imkanlar var. Artık bir dil yetmiyor. Birden fazla yabancı dili öğrenmemiz gerekiyor."

Gençlik ve Spor Bakanlığının 2019'u "Gönüllülük Yılı" ilan ettiğini hatırlatan Kasapoğlu, "Üniversitelerimiz, sivil toplum örgütlerimiz, kurum ve kuruluşlarımızla bu çıtayı yüksek noktalara taşıma mecburiyetindeyiz. Sadece kendini değil, toplumu düşünen bir medeniyeti sürdürme emanetini gençler olarak hem güzel bir şekilde taşıyacağız hem de yarının gençlerine aktaracağız. Bu anlamda Bakanlığımızın 2019 Gönüllülük Yılı'nın hepimiz için çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu gönüllük ordusuna sizleri katılmaya davet ediyorum. 'gencgonulluler.gov.tr' adresimizde ilgili platform söz konusu." ifadelerini kullandı.

Gençlerin toplumu anlamak üzere stratejiler geliştireceklerini belirten Kasapoğlu, öğrencilere, eklektik düşünce yapısını yön olarak seçmeleri, yan dallar üzerine yoğunlaşmaları ve disiplinlerarası yaklaşımları benimsemeleri önerilerinde bulundu.

Bakan Kasapoğlu, toplumu tanımak için ilk önce insanın kendisini tanıması gerektiğinin altını çizerek, şöyle konuştu:

"Kendinizi iyi tanımanın yolu da iyi bir etkileşimden, hayatın içerisinde aktif roller almaktan, sorumluluk almaktan geçiyor. Maalesef günümüz gençleriyle ilgili eleştiriler var, pek çoğuna katılmıyorum. Gençlerimizin yarınlara olan yürüyüşte çok daha sorumluluk alan bireyler olarak yetişmelerini önemsiyorum. Sorumluluktan kaçmadan, elini taşın altına koyan bir gençlik potansiyelimiz var. Bu çıtayı daha yukarı taşıma sorumluluğumuz var. Bakanlık olarak bu anlamda tüm kapıları sizlere açtık. İşte bu yüzden sosyal sorumluluk projeleri, sivil toplum örgütlerinde birtakım çalışmalar, ulusal ve uluslararası programlar, dernek, vakıf çalışmaları bizlerin sosyal hareketliliğini sağlayacak, bu anlamda bizi güçlü kılacak, hayata hazırlayacak programlar hem de hayır noktasında bizleri manevi anlamda da geliştirecek çalışmalar."

Bakanlığın çok güzel spor tesisleri olduğunu aktaran Kasapoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

"17 yıldır Türkiye'nin spor tesisleşmesi noktasında geldiği aşamanın başka bir örneği yok. Bu manada Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın sporu ve sporcuyu seven, değer veren anlayışı gerçekten bizler için önemli bir kılavuz. Bu noktada maalesef sporu tavana yayamadık. Sporu tavana yaymanın en önemli yolu siz gençlerle beraber sporun günlük yaşam aktivitemizin bir parçası olması. Sadece gençler için değil, anne babalar için de bu çok önemli. Bakanlığımızın tesislerini en iyi şekilde kullanmanın yollarını arayın. Tesislerimizi 7/24 sizlerin hizmetine açtık. Yüzmeden atletizme, futbola, basketbola, voleybola kadar her türlü imkanı sizler için sunduk. Bu anlamda da sporu boş vakitlerinize yapacağınız bir meşgale olarak görmeyin, hayatınızın merkezine alın. Çünkü spor yapan insan hem zihnen hem bedenen daha sağlıklı oluyor. Hem kendisiyle hem toplumla barışık oluyor. Sporun sağlığa yaptığı katkı ülkemizin sağlık harcamalarına ve sosyal güvenlik harcamalarına sağladığı faydalar da bunun birtakım katkıları."

Kaynak: AA