İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Van'da, Kaçakçılık, İstihbarat, Koordinasyon Kurulu toplantısına katıldı. Bir otelde düzenlenen toplantıya Bakan Soylu'nun yanı sıra, İçişleri Bakan Yardımcıları Mehmet Ersoy, Muhterem İnce, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, Emniyet Genel Müdürü Celal Uzunkaya, Van Valisi Murat Zorluoğlu, Şırnak Valisi Mehmet Aktaş, Bitlis Valisi İsmail Ustaoğlu, Hakkari Valisi Cüneyt Orhan Toprak, Siirt Valisi Ali Fuat Atik, Ağrı Valisi Süleyman Elban, Kaçakçılık İstihbarat Harekat ve Bilgi Toplama Dairesi Başkanlığı (KİHBİ) yetkileri, Emniyet Genel Müdürlüğü Daire Başkanları, Jandarma Komutanları, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Bölge Müdürleri, Sağlık Bakanlığı Daire Başkanlar ve Göç İdaresi Yetkilileri ile İller İdaresi Genel Müdürü Doç. Dr. İlker Gündüz Öz katıldı. Toplantıda uyuşturucu, akaryakıt, tarihi eser ve göçmen kaçakçılığına yönelik operasyonlar, sonuçlar ve tedbirler masaya yatırıldı.

Toplantının ilk bölümü basına kapalı olarak gerçekleştirildi. Toplantının ikinci bölümünde konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, dünyanın, risk yönetiminde en zor coğrafyasında bulunduklarını belirterek, "Anadolu'daki bin yıllık büyük devlet varlığımız, bize önemli bir tecrübe verdi. Risklerimizi ve sorumluluklarımızı, bu tecrübeyle beraber yönetebiliyoruz. Ama kendimizi sürekli yenilemek, sürekli geliştirmek, sahayı sürekli kontrol altında tutmak ve dünyanın nereye gittiğini doğru takip etmek zorundayız. Orta Doğu'da yıllardır süren ekonomik açıdan gelişememe sorunu, siyasi istikrarsızlık yaratmaktadır. Siyasi istikrarsızlıklar, hükümet boşluklarını doğuruyor. Bu boşluklar çatışma alanı oluşturuyor. Terörist örgütler, hem kan akıtıyor, hem de uyuşturucu, insan ticareti, kaçakçılık gibi organize suçlarda faaliyet göstermeye başlıyor. Nihayetinde oluşan bu kaotik durum, kitlesel göç dalgaları ve buna bağlı dramlar oluşturmaktadır" dedi.

'KARADENİZ'DE KAÇAKÇILIK İÇİN YOL AÇMAYA ÇALIŞIYORLAR'

ABD'nin Afganistan'a müdahale ettiği 2002'de Afganistan'daki haşhaş üretim alanının 17 bin hektar olduğunu belirten Bakan Soylu, 2017'de ise bu oranın 328 bin hektara çıktığının söyledi. Hesapta barış, demokrasi ve istikrar götürüldüğünü, ancak geçen yıl Afganistan'da üretilen afyon miktarının bir önceki yıla göre yaklaşık iki kat artarak 9 bin tona çıktığına dikkat çeken Soylu, "Bu, Türkiye'nin uyuşturucu konusunda önemli bir arz baskısı altında olduğu anlamına geliyor. Çünkü bu afyonun bütün dağıtım güzergahları, karadan da denizden de bizim ülkemizden geçiyor. Denizyolu olarak, sadece Akdeniz'i değil, Karadeniz'i de kollamak zorundayız. Karadeniz'den de hem insan kaçakçılığı, hem de diğer kaçakçılık türleri için bir yol açmaya çalışıyorlar. Geçen yıl göçmen kaçakçılığı için bunu denediler, Sahil Güvenlik Komutanlığımız başta olmak üzere, emniyet ve jandarma birimlerimizin aldığı tedbirlerle bu kanalı kapattık. Ama elbette ki boş bıraktığımız anda burayı tekrar deneyeceklerdir. PKK'nın Karadeniz Bölgesi'ne açılım stratejisini sadece terör faaliyeti bağlamında düşünürsek hata ederiz. Burada, kaçakçılık yollarının Karadeniz'e kaydırılması ve bu yolların kontrol edilebilmesinin altyapısını kurmaya, böylece kaybettikleri finansman kaynaklarını geri kazanmaya da çalışıyorlar. Jandarmamız ve polisimizle bu yapılanmayı çok şükür henüz başlamadan çökerttik" diye konuştu.

NARKOTİMLERİMİZ, ŞU ANA KADAR 50 İLDE KURULDU

Bakan Soylu, özellikle Türkiye'de kentlerin ve gençlerin hedeflendiğini, her iki yöndeki bu zehir ticaretinin PKK eliyle yürütüldüğünü belirterek, şöyle konuştu:

"PKK sadece Türkiye'de değil, Avrupa'da da 1990'ların başından beri uyuşturucu ticaretinin yaklaşık yüzde 80'ini elinde tutuyor. Kolluk birimlerimizin hem karada, hem de denizde bu konudaki personel ve teknik kapasitelerini arttırmanın yanı sıra, yeni birimler kuruyor ve yeni teknolojileri işin içine katıyoruz. Narkotimlerimiz, şu ana kadar 50 ilde kuruldu, 31 il için çalışmalarımız devam ediyor, hatta bu 31 ilin personeli de şu anda Ankara'da narkotik eğitimlerinde. 9 Kasım itibarıyle 81 ilde faaliyete geçmiş olacaktır. Ayrıca geçtiğimiz ağustos ayında bin personelimize narkotik eğitimi verdik ve sahadaki mücadelemize dahil ettik. Yine bu mücadele kapsamında yürütülen alan denetimi projesi 18 ilimizde uygulanmaya başlanmıştır. Yine bir yenilik olarak uyuşturucu karar destek sistemini kurduk. Daha önce uyuşturucu ile mücadele alanında çalışan birimlerin yaptıkları çalışmalara ilişkin veriler kendi bünyelerinde tutulurken, şimdi bu veriler Kaçakçılık İstihbarat Harekat ve Bilgi Toplama Dairesi Başkanlığı aracılığı ile toplanmakta ve ilgili birimlerle paylaşılmaktadır."

AVRUPA'NIN EN FAZLA EROİN YAKALAYAN ÜLKESİ OLDUK

Bakan Soylu, önümüzdeki dönemde Sağlık ve Adalet bakanlıklarının uyuşturucu ile mücadele alanındaki verilerinin karar destek sitemine entegre edileceğini söyledi. Bakan Soylu, alınan tedbirlerin, PKK'ya karşı yürüttükleri başarılı terör operasyonlarının, uyuşturucu ile mücadelenin de sahaya olumlu şekilde yansıdığını belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü: 

"Bir taraftan Cerablus, Azez, Mare ve Afrin'de gerçekleşen dışarıya yönelik oluşturduğumuz operasyonlarda özellikle uyuşturucuyla mücadele konusunda bize destek olmuştur. 2017 yılında 17 bin 752 kilo eroin yakalaması ile Avrupa'nın en fazla eroin yakalayan ülkesi olduk. Bu yılın ilk 8 ayında ise 13 bin 187 kilo yakalama gerçekleştirdik. Van ilimiz, yılın ilk 8 ayında 4 bin 850 kilo eroin yakalamasıyla bu konuda önemli bir başarı elde etti. Van'daki valimizi, emniyet müdürümüzü, jandarma komutanımızı tebrik ediyorum. 2017 yılında 8,6 milyon adet ile dünyada en fazla ecstasy yakalayan ülke olmayı başarmıştık. Bu yılın ilk 8 ayında gerçekleştirilen 4 milyon 47 bin adet ecstasy yakalaması ile bu başarımızı da sürdürdüğümüz görülmektedir. Yine 2017 yılında 26 milyon adetle son yılların en yüksek captagon yakalamasını gerçekleştirmiştik. Bu yılın ilk 8 ayında da 8.6 milyon adet captagon yakalaması gerçekleştirdik." 

HER İLİN RİSK DURUMLARINA GÖRE FARKLI MÜCADELE YÖNTEMİ

Terör örgütü PKK'nın ciddi finansman kaynaklarından birisi olan yasadışı ekim konusunda da 2016'da 82 milyon Hint kenevirinin imha edildiğini, bu rakamın 2017'de 19 milyona gerilediğine ifade eden Soylu, yapılan operasyonlar sayesinde kenevir ekilen tarlalarda bugün normal tarım ürünleri yetiştirildiğini söyledi.

İçişleri Bakanı Soylu, "Risk yönetimi ve analiz çalışmaları yapıp, özellikle yüksek risk taşıyan yerlerde jandarma, emniyet, sahil güvenlik ve gümrük muhafaza ekiplerimizin işbirliğine ağırlık vermeyi kararlaştırmış durumdayız. Ayrıca, ülkemizi bir bütün olarak ele alarak, ama her bölgenin ve her ilin risk durumlarına göre farklı mücadele yöntemleri geliştirmeye gayret gösterilecektir. Örneğin ülkemizde yakalanan uyuşturucunun yüzde 47'si Marmara Bölgesi'nde yakalanmaktadır. Bu gerçekten hareketle bu bölgemizde aldığımız tedbirleri artırıp uzmanlaşmaya daha çok önem vererek mücadelemizi sürdüreceğiz. Aynı şekilde toplam uyuşturucunun yüzde 17'sinin yakalandığı Güneydoğu Anadolu ve yüzde 14'ünün yakalandığı Doğu Anadolu Bölgemizde de benzer tedbirlerle daha başarılı çalışmalar gerçekleştirilecektir" şeklinde konuştu.

2015'te yüzde 18'lerde olan tütün ve tütün mamulleri kaçakçılığını, yürütülen çalışmalarla yüzde 10'lar düzeyine indirmeyi başardıklarını vurgulayan Bakan Soylu şöyle devam etti:

"2016'da 15 bin 671 olan kaçakçılık operasyonlarını, 2017'de 20 bin 589'a çıkardık. Bu yıl için gerçekleşen operasyon sayımız ise 11 bin 186'dır. Gözaltı ve tutuklu sayılarımızda da aynı ivmeyle artışlar söz konusudur. 2016'da 610, 2017'de 709, 2018'in ilk 8,5 ayında 367 kişi, kaçakçılık operasyonları neticesinde tutuklanmıştır. Sahada yarattığımız baskı, büyük miktarlı sevkiyatlara darbe vurmuş ve ele geçen malzeme miktarlarında ciddi azalışlar yaşanmıştır. 2016'da ele geçen sigara miktarı, 2017'de yüzde 50 oranında azalmış, 2018'in ilk 8,5 ayında geçen yıla göre 3'te 1 oranında azalarak 19 milyon paket seviyesine inmiştir. Bu dönem akaryakıt kaçakçılığı konusunda da aldığımız tedbirler ve yaptığımız operasyonlarla son dönemlerden düşük seviyelerine indik. 2017'de 4,6 milyon litre olan kaçak akaryakıt yakalaması, bu yıl itibarıyla 2,6 milyon litreye inmiştir. Yine iki yıl önce çok sayıda vatandaşımızın hayatını kaybetmesine neden olan sahte ve kaçak alkol kaçakçılığı ile de etkili şekilde mücadelemiz devam ediyor."

'KAÇAKÇILIĞI TERÖRDEN BAĞIMSIZ GÖREMEYİZ'

Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Daire Başkanlığınca 2017'de 'alkol' ve 'mahzen', 2018'de ise 'fıçı' kodlu eş zamanlı operasyonların gerçekleştirildiğini, 2018'de 100 yasa dışı alkollü içki imalathanesinin ele geçirildiğini söyledi. Bakan Soylu, şöyle konuştu: 

"Sadece terörle mücadele etmiyoruz. Terörün beslendiği ve beslediği suçları da bitirme yolunda azimliyiz, kararlıyız ve sonuç alıyoruz. Kıymetli Cumhurbaşkanımızın önderliğinde bu konuda ciddi bir irade ortaya koymaktayız. Elde ettiğimiz mukayeseli rakamlar, bu gerçeği açıkça ortaya koymaktadır. Kolluk birimleri ve devlet tarafı olarak bana göre en önemli prensibimiz, koordinasyon ve iletişim olmalıdır. Bütün suç türlerine göre uzmanlaşma ama mutlaka bütün birimler arasında iletişim ve koordinasyon. Kaçakçılığı terörden bağımsız göremeyiz. Terörle mücadelenin kaçakçılığa yansımalarını yok sayamayız. Terörle mücadele kapsamında yaptığımız yol denetimlerinin trafik kazalarının azalmasında olumlu etkilerini gördüğümüz bir faaliyetin içindeyiz. Dolayısıyla 'çoklu güvenlik yönetimi' prensibinden hareketle işlerimize geniş bir perspektifle bakmak, dünyayı ve bölgemizi iyi izlemek zorundayız. Türkiye, alelade bir dönemden geçiyor değildir. Tam bir değişim ve yenilenme dönemi yaşıyoruz. Bulunduğumuz coğrafya da esas itibarıyla kendi adına büyük bir değişim ve dönüşümün eşiğindedir. Bu itibarla buradaki huzuru ve güvenliği başarılı bir şekilde yönetebilmek, insanımızı tehlikelerden uzak tutabilmek, aslında diğer zamanlardan farklı olarak, bu dönem için tarihi bir anlam taşımaktadır. Çok büyük bir başarı hikayesi yazdığınızı ifade etmek istiyorum."