MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kızılcahamam'daki Ülkücü Şehitler Anıtı'nı ziyaret etti. Ardından partisinin Kızılcahamam toplantısının yapıldığı otelde konuşma gerçekleştirdi. 

Bahçeli'nin konuşmasından satır başları, "Demokratik süreçleri şaibelerle boğmak, sahadaki emeği, milletimizin erdemli seçimini sandık başında tahrip etmek, altından kalkılamayacak sonuç ve sorunlara zincirleme şekilde yol açabilecektir.

Demokrasi kültürümüzün yozlaştırılmasına suskun kalmamız, delilli, ispatlı sandık yolsuzluklarına göz yummamız kesinlikle düşünülemez.

31 Mart seçimlerinin kazananı, açık ara farkla Cumhur İttifakı'dır. MHP safraları attı, kamburlardan kurtuldu. Çok şükür istikrarlı, irfanlı, iddialı ve inançlı yükselişine devam etti.

Bizim fitnekoliklerle meşgul olacak vaktimiz yoktur. Siyasi düzenbazlarla, siyaset cambazlarıyla oyalanmaya, onların seviyelerine düşmeye halimiz ve hakkımız olmayacaktır. Önümüze bakacağız, işimize bakacağız, millete hizmet yolundan ayrılmayacağız.

Oylarını en çok artıran parti MHP olmuştur. 3 bin 658 belediye meclis üyesi partimizden seçildi. Partimizin doğrudan oy almadığı pek çok seçim çevresi varken oy oranını yüzde 7,4 göstermek haksızlıktır, adaletsizliktir. 31 Mart'ta partilerin oy dağılımı en sağlıklı şekilde il genel meclisi seçimlerinde görülecektir, bu çerçevede partimizin aldığı oy oranı yüzde 18,81'dir.

Cumhur İttifakı'nın akıbeti, Türkiye'nin kader çizgisi ile kesişmiştir. Zilletle, illetle yolu birleşenler, Türkiye'nin karşısında birleşen şer ve şekavet cephesidir. Onların yolu karanlıktır, köhnedir, kötürümdür, direkt uçuruma çıkmaktadır. HDP bütün imkanlarıyla CHP'ye çalışmıştır. FETO'cular her yerde Zillet İttifakı'na çalışmıştır. 

3 büyükşehirde çok tehlikeli bir oyun oynandı. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na hakkındaki suçlamalar temize çıkmamış biri seçilmiştir. Bunun tamir ve telafisi şarttır. Mahalli idarelerde sistemsel onarım elzemdir.

Konuyla ilgili teklifimizi 2 Nisan'da dile getirmiştim. Bir sistem adeletsizliğinden, bir sistem dengesizliğinden bahsetmiştim. İlçelerde kazanıp, büyükşehirde kaybetmenin normal olamayacağını söylemiştim. Sadece büyükşehir belediye başkanını seçelim oda ilçe belediye başkanlarını belirlesin. 

Yerel yönetimlerde yeni bir sistemsel reform ihtiyaçtır. 

2 hafta geçmesine rağmen İstanbul'da sonuç alınamamıştır. Organize sandık yolsuzluğu ortaya çıkmıştır. Mızrak çuvala sığmamaktır. İstanbul'da şaibeler seçimi gölgelemiştir. 31 Mart gecesi yapmış olduğum beyanımla ters düştüğümü söyleyenlerin akıllarında noksanlık vardır.