Anayasa Mahkemesi (AYM) Genel Kurulu, tecavüz sonucu gebe kalan ve bebeği doğurmak istemeyen mağdurların haklarını koruyan mahkemeleri de uyaran çarpıcı bir içtihat kararına imza attı. Dünkü Resmi Gazete’de yayımlanan AYM kararına göre, Mersin Mut’ta 17 yaşındaki R.G., 2017’de tecavüz sonucu hamile kaldı. Başvurucunun annesi D.Ü. ve babası S.Ü. kollukta alınan ifadelerinde yaşı küçük olan kızlarını istismar eden kişi ya da kişilerden şikâyetçi olduklarını belirterek, gebeliğin de sonlandırılmasına karar verilmesini talep ettiler. S.K., D.K. ve S.Ö. ile 18 yaşından küçük A.U.Y. ve M.Ç. hakkında soruşturma açılırken, aile Mut Sulh Ceza Hâkimliği’ne 18 Mayıs 2017’de dilekçe verildi. Dilekçede, “Kızlarının kimden gebe kaldığını dahi bilmediklerini ve gebeliğin sonlandırılması için izin” istendi. Ancak, sulh ceza ve itiraz mercileri kürtaj izni vermedi. 20 haftalık kürtaj süresi geçtiği için R.G., tecavüz bebeğini doğurmak zorunda kaldı. 28 Temmuz 2017’de AYM’ye başvuran R.G.,. ihlal kararı verilmesi ve bir milyon TL manevi tazminata hükmedilmesini talep etti.

TALEP SÜRÜNCEMEDE BIRAKILMIŞ

AYM Genel Kurul 23 Temmuz’da oybirliği ile ihlal ve manevi tazminata hükmetti. Kararda özetle şöyle denildi: “Kadınların istenmeyen gebeliği sona erdirmeyi talep etmesi kişisel özerklik ve ruhsal veya bedensel bütünlükleriyle doğrudan ilgilidir. Kanun koyucu bir suç neticesinde gerçekleşen gebeliklerin 20 haftadan fazla olmamak kaydıyla izinle sonlandırılabilmesine imkân sağlamıştır. İtiraz merciinin başvurucunun itirazlarını incelemediği ve gebeliğin sonlandırılması talebini sürüncemede bıraktığı görülmüştür. Anayasa Mahkemesi, Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan kişinin maddi ve manevi varlığının korunması ve geliştirilmesi hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir. Somut olayda ihlalin tespit edilmesi başvurucunun uğradığı zararların giderilmesi bakımından yetersizdir. Dolayısıyla eski hâle getirme kuralı çerçevesinde ihlalin bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılabilmesi için kişinin maddi ve manevi varlığının korunması hakkı ihlali nedeniyle yalnızca ihlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları karşılığında başvurucuya net 100 bin TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmiştir.”
AYM, ödemelerin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığı’na başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına hükmetti.