Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Aydınpost'a abone olun

Aydınpost'a Google News'te abone olun

Cansu Şahin 30 yaşında ve 3 yıllık evli. İstanbul İtfaiyesi’nin açtığı sınavlara Antalya’dan gelerek başvurmuş ve kazanmış. 5 aylık zorlu eğitimi üçüncü olarak tamamlayıp İtfaiye Eğitim Merkezi’nde hoca olarak göreve başlamaya hak kazanmış. Büyük performans isteyen zorlu parkurlara güreş antrenörü olan eşi Kahraman Şahin’le birlikte çalışmış. Eşi şu an Antalya’da kendisi ise İstanbul’da. Çocukluğunda itfaiyeci olmayı düşünmediğini belirten Cansu Tuna Şahin, Hürriyet’e şunları söyledi:

“İşimiz çok zor ama bir o kadar da eğlenceli. Çünkü sporu çok seviyorum ve hareketli bir yapıya sahibim. Arama kurtarma etapları, koşmalı, atlamalı, zıplamalı zorlayıcı eğitim hoşuma gitti. Keyif aldım. Bütün arkadaşlarım büyük emek harcadık. Felaketlerin tam merkezinde olacağımızı biliyoruz. Ama ellerimiz, gözlerimiz sevgiye, mucizeye ve kurtuluşa hem tanık hem vesile olacak. Herkes gibi ben de bir çocuğum olsun istiyorum. Ama önümüzdeki sürece bakıp çocuk planlamamızı ona göre yapacağız.”



PARKURLARA KÖYDE ÇALIŞIP GELDİM

Güzide Sağırdak ise 9 Eylül Üniversitesi mezunu bir iktisatçı. Denizli’de yaşayan ailesi çiftçilik yapıyor. “Balyozla vurmayı babamdan öğrendim” diye anlatıyor Güzide gülerek ve ekliyor: “KPSS sınavlarına girdim ve birçok iş başvurusunda bulundum. Sonra internette itfaiye alımını görünce müracaat ettim. Parkura da köyde çalıştım. Eğitim programında tekerlek ve balyoz vurma vardı. Önce parkuru öğrendim. 5 kilo lazımdı. Babam buldu getirdi. Nasıl vurmam gerektiğini söyleyip beni günlerce çalıştırdı. Köyde az çok da biliyordum bu işleri. Hortum nasıl tutulur, traktörle ilaç atarken babam göstermişti.”

3 YAŞINDAKİ KIZIMI EŞİME EMANET ETTİM

Sema Gül Karagüzel ise ilkyardım ve acil eğitimi bölümünden mezun olmuş. İklim Sare adındaki 3 yaşındaki kızını eşine emanet edip katılmış eğitimlere. Şimdi de Beşiktaş Belediyesi’nde zabıta olan eşiyle ayrı vardiyalarda görev yapacak. Gideceği olaylarda kadınlar ve çocuklara yardım edeceği için çok mutlu olduğunu anlatıyor.

DİYETİSYENLİKTEN ALEVLERİN ARASINA

Nurdan Nalçalar ise diyetisyenliği bırakıp itfaiyeci olmuş. İki yaşındaki kızı Aysun en büyük destekçilerinden. İlk zamanlar yangına gidebilir miyim diye korktuğunu anlatan Nurdan Nalçalar, şimdi ise göreve gitmek için can atıyor. Eğitimlerde önceliğin kendilerini korumak olduğunun öğretildiğini anlatıyor uzun uzun.

BENDE TRABZON İNADI VAR

Nurcan Değirmenci itfaiyeci olmak için Trabzon’dan İstanbul’a gelmiş bir inşaat mühendisi. Akçaabat’ta yaşarken itfaiyeci olmak için başvurduğunu ve başarılı olduğunu söylüyor gururla. Ancak eğitimler değil, 4 kardeşi ile anne ve babasını ikna etmekte zorlandığını şöyle anlatıyor: “Babam gelmemi istemedi. Kardeşlerime de ablalık yapıyordum ama bende Trabzon inadı var. Şimdi ise çok mutlular. Yargıları tamamen değişti. Köyde fındık toplarken kendimi itfaiyeci olarak buldum.”

OKULLU İTFAİYECİYİM HAYALİME KAVUŞTUM

25 yaşındaki Dilara Karabulut ise hem lisede hem de üniversitede itfaiyecilik eğitimi almış. Hayallerine kavuştuğunu söyleyen Dilara Karabulut, “Tam olmak istediğim yerdeyim. Ailem hep destekledi. 5 yıl boyunca beklediğim için, bana’yapma, bırak, boşver, vazgeç, başka işlere odaklan’ gibi bir sürü söylemleri oldu. Bu mesleği rafa kaldırdım ama asla silmedim. En sonunda da indirdim raftan, şimdi buradayım. İleride bir çocuğum olursa, benimle gurur duyacağını düşünüyorum” dedi.