Ülkemiz kozmopolit yapıda olan bir ülkedir. Farklı toplulukların farklı dine mensup olan insanların bu ülkede yaşadığı göz önünde bulundurulursa ülkede farklı dinlerin görüldüğü bilinir. Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde Ermeni nüfusun fazla olmasından dolayı bölgede birçok dinin farklı yapısı bulunmaktadır. Bu dini yapılardan en önemlileri arasında da Van'ın Gevaş ilçesi sınırlarında bulunan Ermeni Akdamar Kilisesi bulunmaktadır.

Akdamar Kilisesi Nerede ve Nasıl Gidilir?

Akdamar Kilisesi, Akdamar Anıt Müzesi olarak da ismi geçen bir kilisedir. Van'ın Gevaş ilçesi sınırlarında bulunan iskeleden 20 dakika süren bir motor yolculuğu ile Akdamar kilisesine varılabilir.

Akdamar Kilisesi Tarihi

Akdamar Kilise’si şehir merkezine yaklaşık 55 kilometre mesafede konumlandırılmış olan bir kilisedir. Van Gölü üzerinde bulunan Kara parçasında Akdamar Adası'nda yer alır. Bu kilise ortaçağa ait Ermeni mimarisi tarzında yapılmıştır. Akdamar Kilisesi özellikle açık hava müzesi olarak da kullanılan bir alandır. Mimarı; Kaşif Manuel olan Akdamar Kilisesi'nin yapımı 915 ve 921 yılları arasına rastlar. Akdamar Kilisesi mimari özelliklerinden bir tanesi olan dış cephesi taş kabartmalardan oluşur.

Akdamar Kilise’si günümüzden yaklaşık 1 yıl öncesinde yapılmasına rağmen hala ilk yapıldığı yıllardaki gibi duran Akdamar Kilisesi üzerindeki kabartmalar günlük yaşamı, saray yaşantısı, av canlandırılması gibi birçok sahne bulunmaktadır. Kilise 1021 yılında Vaspurakan Krallığı yıkıldıktan sonra 1113 yılında manastıra çevrilmiş bir yapıdır. Bölgede Ermenilerin yoğun olmasından dolayı daha sonra bu kilise Ermeni patrikliği merkezi olarak görev yapmıştır. Kilise daha sonra kutsal Hac Kilisesi adıyla da anılmaya başlamış bir kilisedir.

Akdamar Kilisesi Hikayesi

Akdamar Kilisesi hikayesi ile de bölgeyi ziyaret eden birçok kişi için oldukça etkileyici bir kilisedir. Kırmızı taşlardan yapılan Akdamar Kilisesi yeşil doğa içinde oldukça güzel ve etkileyici görünmektedir. Oldukça etkileyici olan bir hikayesi de olan kilisenin hikayesi ise şu şekildedir. Bir aşk hikayesini barındıran Akdamar Kilisesi rivayete göre; Van Gölü'nün en büyük adası olan Akdamar da hayatını sürdüren baş keşiş ve bu keşişin güzeller güzeli bir kızının yaşadığı adadır.

Keşişin kızının adı Tamara’dır. Tamara’yı ada civarında ki sürüsünü otlatan çoban görür. Tamara ve Çoban birbirine aşık olur. Çoban her gece Tamara'yı görmek için Adaya yüzer. Tamara çobanın kendisini bulabilmesi için saklandığı yerden bir fener yakar ve sevgilisini bekler. Ancak bu aşkı Tamara'nın babası keşişin öğrenmesi çok uzun sürmez ve duruma engel olmak için yapabileceklerini düşünür. Keşiş bir akşam fenerle dışarı çıkar. Bunu gören çoban Tamara’ya ulaştığını zannederken, Aslında keşişe doğru gider. Keşiş çobanı yanıltmak için oradan oraya koşturur. Çoban ise bütün gece yüzdüğü için yorgun düşer. Ve Van Gölü sularında boğulur. Çobanın ölmeden önce ki son sözleri ise ‘Ah Tamara’ olur. O günden beridir, Ah Tamara seslenişi Akdamar’a dönüşmüştür.

Akdamar Kilisesi Ziyaret Saatleri

Adaya yani kiliseye ziyaret saatleri; yaz döneminde 9 ile 19 saatleri arasında iken, kış döneminde ziyaret saatleri 8 ile 17 saatleri arasında olmaktadır. Müzeye giriş ücreti ise 18 TL olarak belirlenmiştir. Müze kartı olanlar müzeye ücretsiz giriş sağlayabilir.