Habertürk yazarı Fatih Altaylı, Erdoğan'ın "Geleceğimizi Avrupa ile şekillendirmek istiyoruz" açıklamasını köşesine taşıdı ve "seçmenini eskisi kadar inandıramıyor" yorumunda bulundu.

Altaylı'nın "İnandırıcılık" başlıklı yazısı şöyle:

 

Daha önce Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’ın dünyadaki en şanslı liderlerden biri olduğunu, “Arkasındaki seçmen kitlesini iki gün arayla birbirine yüz seksen derece zıt iki ayrı fikre inandırıp, bir bütün halinde yüz seksen derece ters istikamete döndürebilen bir başka lider görmedim” diye yazmıştım.

Bu bir yandan liderin “inandırma” becerisini gerektirdiği kadar, liderin takipçisi kitlenin de “inanma” arzusunu gösteren bir durumdu. 

Bu durum yaklaşık 18 yıl boyunca zaman zaman artan zaman zaman azalan ama hep belirli seviyeyi koruyan bir durum olarak sürdü ve iktidar partisinin en önemli gücü oldu.

Ancak galiba bu durumun sonuna gelindi.

 

Erdoğan’ın bu gücü hala bir kısım seçmeni üzerinde etkili ise de artık eskisi gibi “blok dönüşler” olmuyor.

Son olarak Erdoğan’ın “Geleceğimizi Avrupa ile şekillendirmek istiyoruz" mesajının toplumda ve kendi seçmeni üzerinde uyandırdığı etkiye bakarsanız ne demek istediğimi anlarsınız.

Uzun zamandır “AB’nin şeytan olduğuna” inandırılan, daha 20 gün önce “Faşist AB” söylemi ile uyanan AK Parti kitlesi bu cümleye zerre prim vermiyor.

Hiçbiri kalkıp da “Evet evet Avrupacı olmalıyız” demiyor.

 

Buna mukabil parti içinde azınlık, parti dışında çoğunluk olan Avrupa yanlıları da “Bak işte doğruya döndük” demiyor.

Bunu gündelik taktiklerden biri olarak görüyor.

Yıllardır hakarete uğrayan AB ise bunun bir manevra olduğunu, kalıcı ve inandırıcı bir politikaya dönüşmeden bunu satın almayacağını açıkça gösteriyor.

Hele hele bazıları bunun AB’den Aralık ayında peyderpey gelecek olan yaptırımlara ilişkin bir ön alma olduğunu düşünerek ciddiye bile almıyor.

Yeni birkaç sene önce hem AK Parti kitlesinde hem toplumun genelinde hem de muhataplarında çok önemli etki ve beklenti yaradan “Erdoğan söylemleri” artık o etkiyi yaratmıyor.

Kendisine en yakın kitle “Reis yine bir şeyler planlıyor” diye bakıyor.

Seçmeninin geneli “Politik söylemdir. Gerçekçi değil geçicidir” diyor.

Bir dönem AK Parti’ye sempati duymuş seçmen “İnanmam. Daha önce inandım boş çıktı” diyor.

Artık laf yetmiyor.

Büyü bozuluyor.