Yavuz'un açıklamaları şöyle:

Sandıkta bir başkan kamu görevlisi kura ile belirleniyor. Sandık en son kapatıldığı esnada sayıma geçiliyor. İlk iş olarak pusulalar sayılırken iki üye sayım döküm çizelgesine bunu işliyor.

Bir üye okunurken yazıyor ve o sonucuna herkes katlanıyor, doğru kabul ediyor. Sonra sandık kuruluna aktarılıyor.

Seçim Kurulu'nda torbalar teslim ediliyor. Veriler görevliler tarafından giriliyor. Sonra birleştirme tutanakları hazırlanıyor. Müşaitler ve temsilciler orada olma hakkına sahip. Sonra şikayet ve itiraz süreçleri işliyor.

Biz şuanda ayrıca bir sonuç alım sistemi kurduk. Tüm bu girişleri kendi görevlilerimizinkilerle karşılaştırdık.

Biz verilerimize güveniyoruz. Siz de güveniyorsanız hodri meydan! Seçim kurulları şeffaf, aleni bir şekilde, kamerayla vatandaşıma kadar izleterek bunu yapsın.

Biz bu verileri biz bir sisteme aldık. Bu sistem çok gelişti. Sonuçları çok hızlı bir şekilde alıyoruz.

Bu çelişkiyi görünce ben de İstanbul'a itiraz ettim. Hazırlıklarımızı yaptık. Daha ilk incelemede gerçekten çok ilginç verilerle karşılaştık.

Gerçekten demokrasi tarihimizin en büyük şaibelerinden biridir bu seçim dersem herhalde fazla abartmış olmam.

Niye böyle söylüyoruz. İlk incelemeden başlayarak gördük ki, çok büyük hatalar, usulsüzlükler var.

Bu hataları tek tek belirleyelim ve gerekli kurullara itirazlarımızı yapalım istedik.

Biz rakamlarımıza güveniyoruz dedik. Bakınız Yüksek Seçim Kurulu'nun verilerine göre söylüyorum, 29 binlere kadar çıktı biliyorsunuz fark. Ama şu anda ne kadar biliyor musunuz? Şu an itibarıyla düşüyor, düşmeye devam edecek; 20 bin 509

AK Parti'ye operasyon yapıldı.

Bu doğrultuda, maddi hataları belirledikçe düzeltilme yoluna gittik.

Sonra, bugün 15:00'dan önce İstanbul'daki büyükşehir oylarının yeniden sayılmasına ilişkin dilekçemize verdik.

İkinci bir dilekçemiz vardı, o da geçersiz oyların yeniden sayılması.

Çok ilginç bir örnek vermek istiyorum: Biz, Sancaktepe'de Büyükşehir oylarının yeniden sayılması ve geçersiz oyların sayılması istikametinde bir müracaatta bulundu. CHP de Sancaktepe'ye bir müracaatta bulundu. Ancak onlar "büyükşehir" değil de "Sancaktepe Belediyesi'ne" ilişkin oyların yeniden sayılmasını talep etti.

Bakınız, CHP İstanbul İl Başkanı'nın ilginç bir tweeti var. Diyor ki "İstanbul il genelinde bütün oyların sayılması mümkün değildir". Peki gerçekten buna inanıyorsan, o zaman Sancaktepe'ye niye oyların sayımıyla ilgili bir dilekçe verdiniz?

Sancaktepe, bizim Büyükşehir'in oylarının sayımına ilişkin talebimizi reddetti. İncelemeye değer bulmadı daha doğrusu. Ama CHP'nin, Sancaktepe Belediyesi'ne ait oyların yeniden sayımına dönük talebini oy çokluğuyla incelemeye değer buldu ve kabul etti. Çok ilginç değil mi sizce?

Ayrıntılar geliyor...