İstanbul Sözleşmesi diye bilinen ‘Kadına Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi’, 2011’de imzalanmıştı. Hükümet, ‘bazı olumsuzlukları bünyesinde barındırdığı’nı belirttiği sözleşmeden ‘gerekirse’ çıkılacağını belirtmiş, son dönemde yeni bir tartışma başlamıştı.

Reklam


Evrensel’in haberine göre, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nin ilk imzacısı ve aynı zamanda sözleşmeyi yürürlüğe sokan ilk devlet olduğunun hatırlatıldığı kampanyada ‘sözleşmeden çekilmenin hem milyonlarca kadın ve kız çocuk için hem de cinsel saldırı ve ev içi şiddet sonrası hayatta kalan herkes için felaket sonuçlar getireceği’ vurgulandı.

Kampanya çağrı metninde şu ifadeler kullanıldı: “Vazgeçmiyoruz: İstanbul Sözleşmesi’nin eksiksiz uygulanmasını talep et.

İstanbul Sözleşmesi kadına yönelik şiddeti önlemesi ve şiddete maruz bırakılmış kadınların ve kız çocukların korunmasını sağlamak amacıyla Avrupa Konseyi ülkeleri tarafından İstanbul’da imzaya açılmış, bu konuyu ele alan ilk uluslararası sözleşme.  Türkiye’nin, imzalayan ve yürürlüğe koyan ilk ülke olduğu bu sözleşmeden çekilme ihtimali konuşulurken, bu durumun Türkiye’de hem milyonlarca kadın ve kız çocuk için hem de cinsel saldırı ve ev içi şiddet sonrası hayatta kalan herkes için felaket sonuçlar getireceği bilinmektedir.

Reklam

‘İstanbul Sözleşmesi’ni Uygula’ demek için sen de imzacı ol, dayanışmaya güç kat!”