Afganistan'da barış anlaşmasının taslağı üzerinde uzlaşan ABD ve Taliban örgütü, henüz bir takvim belirlemiş değil. Taliban, 14 bin Amerikan askerinin barış anlaşmasından önce ülkeyi terk etmesini istiyor.

ABD ve Afgan Taliban örgütü, Afganistan'da 17 yıldır süren çalkantıyı sona erdirecek barış anlaşmasının taslağı üzerinde uzlaşmaya vardı. Ancak, Taliban örgütü ABD askerlerinin barış anlaşmasından önce ülkeyi terk etmesini istiyor.

Taraflar, Katar'ın başkenti Doha'da geçen hafta buluştu ve altı gün boyunca barış anlaşmasını müzakere etti.

New York Times gazetesine konuşan ABD'nin Afganistan Özel Temsilcisi Zalmay Halilzad, varılan anlaşmanın detayları üzerinde çalışıldığını söyledi.

BBC'ye konuşan ABD Dışişleri Bakanlığı kaynakları, Halilzad'ın verdiği bilgiyi doğruladı.

Ancak, analistler anlaşmanın hayata geçirilmesinin yıllar alabileceğini belirtiyor.

Müzakere bilmecesi

Taliban örgütü, 'kukla' olarak nitelediği Kabil yönetimiyle doğrudan görüşmeyi reddediyordu. Örgüt, yalnızca ABD askerlerinin kesin çekilme tarihinin belli olmasıyla Kabil yönetimiyle masaya oturabileceğini vurguluyor.

Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani ise, Taliban'ın Kabil yönetimiyle doğrudan müzakere masasına oturmasını istedi. Gani, halka sesleniş konuşmasında, "Taliban'ın, Afgan hükümetiyle müzakere başlatmasını istiyorum. Afganistan'da herkes artık barış istiyor. Taliban, Afgan halkının barış isteğini geri çevirmemeli" diye konuştu.

Afganistan lideri, hiçbir Afgan vatandaşının yabancı güçlerin ülkesinde uzun vadeli kalmasından yana olmadığının altını çizdi.

Çekilme için bir takvim yok

Reuters haber ajansına konuşan Taliban kaynakları, taslak anlaşmada 18 ay içerisinde ABD askerlerinin Afganistan'dan çekileceğinin bulunduğunu belirtiyor. Ancak söz konusu 18 ay için bir takvim yok.

Afganistan'da halihazırda yaklaşık 14 bin ABD askeri bulunuyor.

Taliban, son saldırıda 126 askeri öldürdü

Taliban, bir hafta önce Vardak vilayetindeki bir üsse baskın düzenledi ve 126 asker hayatını kaybetmişti.

Taliban rejimi, savaş beyleri, farklı aşiret, boy ve etnik gruplar arasında bölünmüş olan Afganistan'da 1994'te ortaya çıktı. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'ne (SSCB) karşı açılan savaş sırasında Pakistan'a göç eden mülteciler savaş sonrası geri dönmeye başladı. Pakistan'da, özellikle Deobandi Medresesi'nde eğitim görmüş öğrenciler de geri dönen mülteciler arasındaydı. Bunlardan biri olan Molla Ömer etrafında birçok öğrenci ve Peştun mücahitle Taliban'ı kurdu.

Pakistan'ın Belucistan eyaletinde öğrenim gören binlerce genç Afgan Peştun ve Kuzeybatı Sınır Eyaleti'nden gelen gönüllüler, Taliban'a katılmak üzere Kandahar'a gitti. Daha sonra bunlara Pakistan'daki birçok medreseden Afganistan'daki yeni İslami harekete katılmak isteyen Pakistanlı gönüllüler eklendi.

Aralık 1994'te 12 bin Afgan ve Pakistanlı öğrenci Kandahar'da Taliban güçlerine katıldı.

Taliban 26 Eylül 1996'da başkent Kabil'e girdi. Pakistan ve Suudi Arabistan, Taliban'ı meşru yönetici olarak tanıdı. Birçok ülke ise Rabbani'yi devlet başkanı olarak tanımayı sürdürdü. Taliban ülkenin üçte ikisini kontrol eder hale geldi.

Taliban'ın ilk icraatı 1986'dan 1992'ye kadar Afganistan'ı yönetmiş eski Cumhurbaşkanı Necibullah'ı asmak oldu. Taliban'ın bu eylemi müttefiki olan Pakistan ve Suudi Arabistan'ı da sıkıntıya soktu.

Radikal örgüt, hem Afganistan hem Pakistan'da yönetimi elinde bulundurduğu bölgelerde katı kurallar uyguladı. Hüküm giymiş katillerin ve zina yapanların halkın önünde idam edilmesi ve hırsızların ellerinin kesilmesi bunların örnekleri.

Örgütün, 10 yaşının üzerindeki kızların okula gitmesini yasaklaması uluslararası toplumda oldukça eleştirildi. Özellikle, kızların eğitim hakkını savunan Malala Yusufzay'ın, örgüt tarafından 2012 yılında Pakistan'da saldırıya uğraması sonucu Taliban, dünyanın dört bir tarafından gelen suçlamalarla karşı karşıya kaldı.

Taliban'ın yasakları sonucu savaşta kocasını kaybeden kadınların evden çıkamayacak hale gelmesiyle 25 bin aile açlıktan ölme sınırına geldi. Taliban'ın bu politikası dünya basınında geniş yankı buldu.

Taliban, 11 Eylül 2001'de New York'taki Dünya Ticaret Merkezi'ne düzenlenen saldırılar sonrası dünyanın gündemine oturdu. Örgüt, saldırıları düzenlediği düşünülen Usame Bin Ladin ve El Kaide'ye yataklık yapmakla suçlanıyordu.

11 Eylül sonrası ABD öncülüğündeki NATO koasliyon güçleri Afganistan'a saldırdı ve Taliban devrildi. Ancak örgütün lideri Molla Ömer yakalanamadı.

Devrilmesine rağmen Taliban ülkenin birçok bölgesinde hakimiyetini devam ettirdi. Afgan ordusu ve NATO kuvvetleriyle çatışmayı sürdürdü.

Taliban son yıllarda saldırılarını artırmış durumda. Özellikle, 2012'nin Eylül ayında NATO'nun en fazla korunan üslerinden Camp Bastion'a düzenlediği saldırısı büyük ses getirdi. Son iki yılda ise Taliban saldırılarında binlerce insan hayatını kaybetti.