Silahlı predator isteğine "tehlikeli silah" diyerek karşı çıkan kongreye tepki gösteren Cumhurbaşkanı Gül, ABD Başkanı Obama'ya F-35 savaş uçağıyla yanıt verdi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ABD'den Türkiye'ye silahlı insansız hava araçları satışıyla ilgili olarak, ''Aslında yönetimin tavrı olumludur. Kongre'yi iknayla uğraşıyorlar'' dedi.

''En büyük mesele gibi görünen İran'ın nükleer meselesinin de Türkiye'nin ısrarıyla İstanbul'da yoluna girdiğini'' hatırlatan Gül, ''Öyle İran'a saldırı gibi birşey hiç kimsenin aklında yok doğrusu'' dedi.

Gül, NATO zirvesi kapsamında bulunduğu Chicago'da Türk basın mensuplarına yönelik toplantı düzenledi.

F-35 DAHA TEHLİKELİ

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Gül, ''Silahlı insansız hava araçlarının satışı konusunda Obama yönetiminin tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusu üzerine, şunları kaydetti:

''Bizim biliyorsunuz, bunlar taleplerimiz. Dolayısıyla, bu taleplerimizi tekrarladım. Aslında yönetimin tavrı olumludur. Kongre'yi iknayla uğraşıyorlar. Kendilerine şunu dedim: 'Eğer bunlar tehlikeli silahlarsa, F-35 daha tehlikeli, F-16'lar daha tehlikeli. Yani, biz Türkiye olarak F-35 alıyoruz, imalatında da ortağız biliyorsunuz, o bakımından Kongre üyelerine de bunu böyle anlatmak lazım'. Yani bu kadar önemli müttefik olan bir ülkeye, kıskanç davranmamak gerekir, güvenmek gerekir. Bildiğiniz gibi Başkan Obama, Dışişleri Bakanı Clinton ve yardımcıları aslında ellerinden geleni yapmak için uğraşıyorlar''.

Bir gazetecinin, Türkiye'nin bu araçlardan kaç tane talep ettiğine yönelik sorusu üzerine Gül, ''Onların modelleri var, dolayısıyla ihtiyaçlarımıza göre askerlerimizin belirlediği şeyler'' dedi.

İRAN'A SALDIRI GİBİ BİR ŞEY HİÇ KİMSENİN AKLINDA YOK DOĞRUSU

Gül, bir gazetecinin ''G-8 zirvesinden dönüşte Rusya tarafından son derece sert bir açıklama var. Özellikle batılı ülkelerin İran'a yönelik bir operasyonuyla ilgili olarak. Görüşmelerinizin herhangi bir bölümünde veya toplantıda İran gündeme geldi mi?'' soruna da şu yanıtı verdi:

''Böyle bir şey söz konusu değil. Nükleer mesele ile ilgili Bağdat'ta yarın yapılacak toplantıyı, bizim yaptığımız katkıları takdir edenler çok, görüyorum. Artık herkes önceden bize pek prim vermek istemezdi, bir şeyden Türkiye birazcık bir prestij kazanır mı diye, bilseler bile içlerinde saklar, söylemezlerdi. Şimdi artık saklanmaz hale gelince konuşuluyor, söyleniyor, nihayet değişti. En büyük mesele gibi görünen İran'ın nükleer meselesi, Türkiye'nin ısrarıyla İstanbul'da yoluna girdi, yarın da herkes koşarak gidiyor Bağdat'a. Gayet olumlu düşüncelerle gidiyor herkes. Herhalde orada bir adım daha ileri gidilecek. Ama öyle İran'a saldırı gibi bir şey hiç kimsenin aklında yok doğrusu''.