Gül, “Dini liderlerin siyasi süreçlerde yer alması ile ilgili ne düşünüyorsunuz” sorusuna verdiği cevapta “Dini şahsiyetle siyasi şahsiyetin iki farklı kavram olduğunu düşünüyorum. Din adamının görevi, Allah’ın mesajlarını halka ileterek onların mutlu ve barış içinde yaşamalarını sağlamak, halkı bu yönde eğitmektir. Ama bir siyasetçi için durum farklıdır” yanıtını verdi.

Dinle ilgilenen bir kişi siyasetle ilgilenmek istiyorsa önce dinî görevinden ayrılması gerektiğini savunan Abdullah Gül, “Siyaset ve dini birbirinden ayırmalıyız. Siyaset, din ile karıştırıldığı takdirde dine zarar verir” dedi. Türkiye’nin Balkanlar’daki rolü konusundaki soruya ise Cumhurbaşkanı Gül “Türkiye bir Balkan ülkesidir. Balkanlar ile derin tarihî bağlarımız var. Biz bunu bir zenginlik olarak görüyoruz. Benim Balkanlar’la ilgili öngörüm, NATO’ya üye olan, demokratik, özgür ve ekonomik anlamda daha da zengin bir bölge olacağıdır. Önemli enerji koridorları ile yol ağlarına sahip bir bölgeden bahsediyoruz” yanıtını verdi.