Hava sıcaklığının düşmesi, ve ortam ısısının ani değişiklikleri insan vücudunda direncin düşmesine ve virüslere karşı savunma gücünün azalmasına neden olmaktadır, sık olarak bu dönemde enfluenza virüslerinin sebeb olduğu gripal enfeksiyonlar görülmektedir, tüm yaş gruplarında, özellikle kalabalık yaşamın olduğu işyerlerinde, kreşlerde ve okullarda solunum yolundan bulaşma ile viral enfeksiyonlar hızla yayılmaktadır. Medicana İnternational İstanbul Kulak Burun Boğaz doktoru Prof. Dr. Tanfer Kunt, enfeksiyonlara sebeb olan enfluenza virüslerinin yaklaşık 200 kadar alt grubu bulunduğunu söyleyerek, nezle ve gripal enfeksiyonların klinik tabloları birbirinden farklılık gösterdiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Tanfer Kunt, hastalıkların belirtilerine göre farklıklarına ve belirtilerine açıklık getirdi;

 

Soğuk Algınlığı Gripal enfeksiyon

Ateş hafif veya yok 37-39°C

Öksürük yok genellikle var

Burun tıkanıklığı daima bazen

Boğaz ağrısı bazen genellikle

Hapşırma genellikle bazen

vücut genelinde ağrı yok genellikle

“Belirtiler ortaya çıktıktan sonra bağışıklık sistemindeki değişikler ve virüsün özelliği nedeniyle klinik tablo farklı olmaktadır. Boğaz ağrısı, burun tıkanıklığı, ateş, terleme, halsizlik, öksürük gibi tipik belirtilerinin görüleceği gripal enfeksiyonlar bazı kişilerde ayakta geçirilirken, bazılarında ise yatakta yatma zorunlu olmaktadır. Tedavide genelde yatak istirahati ve bazı ilaçların kullanımı yeterlidir, bu dönemde iyi beslenme, stresten uzak kalma yararlı olacaktır. Kolay iyileştiği düşünülen gripal enfeksiyonlar, risk grubunu oluşturan küçük yaştaki bebekler, yaşlılar ve sistemik hastalıkları olan kişilerde ağır geçmekte, zatürre gibi ciddi solunum yolu enfeksiyonları, allerjisi olanlarda astım krizleri ortaya çıkmaktadır. Tüm yaş gruplarında ortak kullanılan alanlardan dolayı, gripten kaçmak pek olası değildir, havada asılı kalabilen virüslerin solunum yolu ile bulaşmasının önlenebilmesi için ortamın havasının sık temizlenmesi, hastaların maske kullanması gereklidir ”dedi.

Gripten korunmada önemli bir yöntem aşılama olduğunu söyleyen Medicana İnternational İstanbul Kulak Burun Boğaz doktoru Prof. Dr. Tanfer Kunt; “Aşılama ile virüslerin büyük bir kısmına karşı bağışıklık oluşturulacaktır. Sık gripal enfeksiyon geçirenler ve risk grubunu oluşturan bireylerde sonbahar başlangıcında grip aşısı yapılması uygun olacaktır. Altı aydan daha küçük bebeklerde, yumurta alerjisi olanlarda ve enfeksiyonu olanlarda aşılama yapılmamaktadır.

Sonbaharda ve kış mevsiminde küçük çocuklarda görülen viral enfeksiyonlar sonrası gelişen bazı hastalıklar mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Burun tıkanıklıkları, akıntılar, geniz eti büyümesi ve geniz enfeksiyonları bu dönemde müzminleşmekte, horlama, uyku bozuklukları ve bazı çocuklarda orta kulaklarda sıvı birikimine neden olmaktadır, özellikle ortakulakta sıvı birikimi ağrısızdır ve sinsi gelişmektedir. İşitme kayıplarına neden olan bu durum genellikle aileler tarafından farkedilmemektedir. Okul çağındaki bu çocukların işitme kayıpları eğitimde başarısızlıkların sebebi olacaktır. Bu nedenle bu şikayetlerin ortaya çıktığı çocukların mutlaka kulak burun boğaz hekimlerince görülmesi ve takip edilmeleri yerinde olacaktır. Medikal tedavilere rağmen kulakta sıvı birikimi olan çocuklarda cerrahi müdahale ile geniz etinin alınması ve kulak zarına tüp takılması gerekebilmektedir.” dedi.