Bir çok kişi dualarında deyim haline gelen "Allah ağlatmasın" ifadesini kullanırken, aslında ağlamanın ve göz yaşının gözler için oldukça faydalı olduğu belirtildi. Göz kuruluğunun ciddi bir sağlık sorunu olduğuu belirten Aydın Göz Hastanesi Hekimlerinden Op. Dr. Faruk Yazıcı yaptığı açıklama ile göz yaşının yapısını değerlendirdi.
“GÖZLER GÖZYAŞI İLE RAHATLIYOR”
Bazı insanların gözlerini ıslak ve rahat tutacak kadar göz yaşı salgılayamadığını bu nedenle batma, yanma, dumandan aşırı derecede rahatsız olma gibi şikayetleri olabildiğini kaydeden Aydın Göz Hastanesi Hekimlerinden Op. Dr. Faruk Yazıcı “Göz kuruluğu kontak lens kullanımını da zorlaştırmaktadır.Gözdeki yaşarmada kuru gözün bir belirtisi olabilmektedir. Temel salınan göz yaşında azlık varsa göz yaşı bezinde irritasyona bağlı olarak daha fazla göz yaşı salgılanacaktır. Böylece göz genel olarak kuru olsa da sulanma nedeniyle gerçek sorun maskelenecektir” dedi.
GÖZYAŞININ YAPISI NASILDIR?
Ağladığımızda yada gözümüz tahriş olduğunda gözyaşımız akar ancak aslında gözyaşının daha önemli görevleri vardır. Gözyaşından meydana gelen ince bir tabaka gözümüzü kırpmamızla birlikte gözümüzün üst kısmını kaplar ve korneanın üzerinin düz ve temiz kalmasını sağlar. Göz yaşı tabakası olmasa net görmemiz mümkün olmayacaktır. Gözyaşı film tabakası 3 ayrı bölümden oluşmuştur: yağlı, sulu ve mukuslu bölümler. Dıştaki yağlı kısım gözkapak kenarındaki meibomian bezlerinden salınır. Bu kısmın görevi gözyaşının üstünün düz kalmasını sağlamak ve buharlaşmasını önlemektir. Ortadaki sulu kısım 3 tabakanın en kalınıdır ve göz yaşının normalde bildiğiniz kısmını oluşturur. Bu bölüm gözün ve göz kapağının üstünü kapatan ince bir zar olan konjunktivadan ve göz yaşı bezinden kaynaklanmaktadır ve yabancı cisimlerden gözü temizlemektedir. En içteki tabakada konjunktiva tarafında üretilir. Bu kısım suyu göz üzerine eşit olarak dağıtır ve korneanın hep ıslak kalmasını sağlar. Mukus olmasaydı gözyaşı göze yapışmayacaktı.
İki çeşit gözyaşının olduğunu bunların gözü sürekli ıslak tutan bazal sekresyon ve ağladığımızda ve gözümüz tahriş olduğunda salınan refleks sekresyon olduğunu belirten Op. Dr. Yazıcı, göz kuruluğunun bayanlarda menepozdan sonra daha fazla görüldüğünü belirterek “Kuru göz ayrıca artrit, ağız kuruluğu ile beraber görülen sjögren sendromunda da görülebilmektedir. Birçok ilaçta göz kuruluğuna neden olabilmektedir.
Göz doktorları bu tanıyı kolaylıkla koyabilmektedir. Gerek hastanın şikayetleri gerekse de biyomikroskop muuayenesi yeterlidir. Bazı durumlarda göz kapağının içine konulan özel bir kağıt ile yapılan schirmer testi ile göz yaşı salınım miktarı da tespit edilebilir” diye konuştu.
“GÖZ KURULUĞU SUNİ GÖZYAŞI İLE GİDERİLEBİLİYOR”
Göz kuruluğunun tedavisinin de mümkün olduğunu belirten Yazıcı “Eksik olan gözyaşı suni gözyaşları tarafından tamamlanabilmektedir. Bunun yeterli olmadığı bazı durumlarda gözyaşı kanalları da tıkanabilmektedir. Bunlarla birlikte bulunduğunuz ortam nemli tutulmalı, sıcak ortamlardan kaçınmalı, sigara dumanından uzak durulmalıdır” dedi.