Ülke ekonomisi her geçen yıl daha da büyüyor, hedef ise 2023 yılında dünya ekonomileri arasında ilk 10 içinde yer almak iken bu büyüme içerisinde sağlık yatırımları da payını hak ettiği şekilde alıyor. Sağlık Bakanlığı ülke çapında Avrupa'nın en modern sağlık kampüslerini hayata geçirmek için gün sayarken, bakanlığın sağlık alanında yakalamak istediği çıtaya özel sektörden de destek geliyor.
Bir zamanlar Avrupa ülkelerinin kullanıp eskittiği cihazları ikinci el olarak satın alıp onlar üzerinden tedaviler gerçekleştirilirken, tedavilerde de gelişmiş ülkelerden geri kalınıyordu. Artık o günler eskide kaldı...
Şimdilerde dünya ile aynı anda, çıkan en son teknolojik cihazlar kullanılıyor ve tedavide muhteşem sonuçlar elde edilebiliyor. Birde üstüne bir zamanların tam aksine Avrupa ve Afrika ülkelerinden tedavi olmak için vatandaşlar Türkiye'ye akın ediyor.
Sağlık alanındaki bu gelişime en güzel örneği , son olarak Beylikdüzü'nde 11 bin metrekare alan üzerine 40 milyon dolarlık ciddi bir yatırım maliyeti ile kurulan ve 2 hafta önce hizmete açılan Birincigöz Hastanesi oluşturuyor.

1992 yılında Cerrahpaşa'dan mezun olan ve 1996 yılında yine Cerrahpaşa'da göz ihtisası yapan Op. Dr. Ali Aksu, Bağcılar'daki Yeni İklim ve Yeni Ufuk Hastanesi ile Bahçelievler Diş Hastanesi'nden sonra son yatırımını Beylikdüzü'nde Avrupa'nın en büyük göz hastanelerinden biri de sayılabilecek olan Birincigöz Hastanesi'ne yaptı.

5 YILDIZLI OTEL KONFORUNDA

8 katlı binada toplam 11 bin metrekarelik kapalı alana sahip olan hastanede 25 muayene salonu, 8 ameliyathane, 5 yıldızlı otel konforunda VIP ve suit odalar olmak üzere 41 yatak kapasitesi bulunuyor.

Amerikan FDA örgütü tarafından onaylanmış modern teknolojik araçlarla donatılan hastanede, cerrahi olarak miyop düzeltmeleri, himermetrop düzeltmeleri, astigmat düzeltmeleri, yakın görme bozukluğu düzeltmeleri, katarakt ameliyatı, kornea nakli, glokom ameliyatı, dekolman ameliyatı, vitrovetinol ameliyatı, şaşılık ameliyatı ve göz estetiği başta olmak üzere tüm göz operasyonlar yapılabiliyor.

KULLANILAN CİHAZLAR BAŞKA HASTANEDLERE YOK!

Şu an kullandıkları cihazların Türkiye'de başka hastanelerde olmadığını , rakiplerinin ise 6 ay 1 yıl sonra edinebileceklerini dile getiren Op. Dr. Aksu, en son teknolojik cihazları aynı anda kullandıklarını ve gözde ameliyatların başarılı olması için teknolojinin çok önemli olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü;

''Akut apandisitte cerrah çok önemlidir. Ancak Excimer Lazer tedavisinde cerrahın yanında kullanılan
teknolojinin de önemi çok büyüktür. Bizde hastanemizde son çıkan teknolojik cihazları kullanıyoruz. Eskiden ameliyatlarda kullandığımız cihazlarda işi bıçaklar yapıyordu. Buda başarıyı düşürüyor, hata oranınıda yükseltiyordu. Ancak şu an hastanemizde kullandığımız cihazlarda bu işi lazerler yapıyor. Yine bu cihazlar ile göz nakilleri yapıyoruz. El sürmeden donörden korneayı istediğimiz çapta alarak nakledebiliyoruz. Biz sadece burada dikişleri atıyoruz. Anlayacağınız bu cihazlar neredeyse sıfır hata payı ile çalışıyor ve mükemmel sonuçlar elde edilebiliyor.''

BU TEKNOLOJİ İLE GÖZLÜK TAKMAK ANLAMSIZ

Türkiye'de göz rahatsızlıklarında en çok reflaksiyon kusurların yani kırma kusurların başı çektiğini daha sonra ise miyop, hipermetrop ve astigmat gibi rahatsızlıkların göründüğünü, bunlarında ameliyatlarla giderilebildiğini ifade eden Aksu, toplumda, 'Lazer ameliyatları ileride tekrarlıyor', 'Başka ameliyatların yapılmasını engelliyor' gibi klasikleşmiş altı boş bir algı olduğunu belirterek;

''Bu algıyı optik ve kontakt lens gruplarının oluşturduğu bilimsel lobilerin ortaya attığı söylemler oluşturuyor. Bu lobiler maalesef bazı hekimlere de, çok nadir bir olguyu genelleştirdikleri makaleler yazdırıp bu söylemlerin altını doldurarak ameliyatları kötülüyorlar.

Öte taraftan her hastaya lazer yapmaya çalışan hekimlerde var, bunu da doğru bulmuyorum.
Sistem şu; doğru hastaya doğru metot ve doğru cihaz...Böyle olunca ortaya mükemmel sonuçlar çıkıyor. Şu anki teknoloji ile 4-5 derece miyop bir hastaya ameliyatla net bir görüş kazandırılabiliyor. O yüzden böyle bir teknolojiye karşı çıkmak gerçekten anlamsız. Bu teknoloji ile gözlüklerden bir daha takmamak üzere kurutulabilir'' dedi.

GÖZLÜK FİYATINA AMELİYAT

600 Euro ile bin 500 Euro arasında değişen bir maliyeti olan bu ameliyatlar sadece yurt içinden değil yurt dışından da çok fazla rağbet görüyor.

Yurtdışı ile ilgili çalışmaların devam ettiğini, tedavi için gelenlerin yarısının Avrupa, Kuzey Afrika ve Kuzey Irak'tan geldiğini dile getiren Aksu, yurtdışından gelen hastaların daha çok göz estetiği ve Excimer lazer tedavisi için geldiklerini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü;

''Türkiye'deki istikrar ortamı ve maliyetlerin düşük olması yurtdışındaki insanları cezbediyor. Aslında biz onları sağlık turizmi kapsamında bir turist gibi ağırlıyoruz. Belli ülkelerde irtibatta olduğumuz kliniklerle irtibat halinde bu işlemi gerçekleştiriyoruz. Arada yine, hastanın Türkiye'ye geliş dönüş biletinden konaklamasına, yemesi içmesinden gezeceği yerlere kadar tüm bu işlemleri yürütecek bir organizasyon şirketi de bulunuyor. Hastaya paketler sunuluyor ve hasta bu paketlerden birini seçerek buraya geliyor hem tatilini yapıyor hem de sağlığına kavuşmuş oluyor''

Bu sistem ile ülkenin de çok iyi tanıtıldığını söyleyen Aksu, başka bir ülkede ameliyat olmuş birinin kendi ülkesine döndüğünde o ülke ile ilgili kötü bir şey söylemesinin de, onu sağlığına kavuşturduğunuz için imkânsız olduğunu söylüyor.