Geçen yıl evlerinin yakınlarındaki bir kafeteryaya giderken gözaltına alındığı ve İjmuiden Velsen Kennemland Karakolu'nda görevli polisler tarafından dövülerek öldürüldüğü iddia edilen İhsan Gürz'ün ailesi, ölümünün birinci yılında oğullarının Erzincan'ın Mollaköy beldesindeki mezarını yaptırdı.
Baba Cengiz, anne Ayten ve abla Özlem Gürz ile ailenin diğer fertleri, mezara gelerek dua etti. Gürz'ün mezarına çiçek bırakan aile bireylerinin gözyaşlarına hakim olamadığı gözlendi. Anne Ayten Gürz, ''Senin yerine ben ölseydim'' diyerek ağıt yaktı.
Baba Cengiz Gürz, ''Oğlum karakolda işkenceden geçirildi ve cenazesi bize teslim edildi. Birkaç gün sonra biz cenazemizi Türkiye'ye getirdik ve şüpheli ölüm olduğu için Trabzon Adli Tıp Kurumu'nda otopsi yapıldı'' dedi.
Yapılan otopsi sonucu oğlunun kalbinin, beyninin ve iç organlarının alındığını öğrendiklerini anlatan baba Gürz, ''Çalındığını desek daha doğru olur'' ifadelerini kullandı.
Gürz, mezar taşının üzerinde ''Ölüm Sebebi'' başlığıyla yer alan yazıya ilişkin olarak, ''Bu olayı protesto amaçlı olsun diye mezar taşının üstüne yazdım. Çünkü aşırı işkence ve darp sonucu hayatını kaybetmiştir. Bugün de ölümünün birinci yılıdır. Hollanda adaletini, polisini, savcılığını kınamak amacıyla bu yazıyı yazdık'' diye konuştu.
''Doğal olmayan ölüm, yargısız infaz''
Mezarda yer alan ''Ölüm sebebi'' başlıklı yazıda, ''Doğal olmayan ölüm, yargısız infaz; Hollanda'nın faşist ve ırkçı polislerinin nedensiz tutuklayıp aşırı şiddet ve işkencesi sonucu hayatını kaybetmiştir. Hollanda Devleti tarafından kalbi ve organları yok edilip delil karartmaya gidilmiştir. Bize bu davamızda topyekun sahip çıkan Türkiye Cumhuriyeti'ne, T.C. Cumhurbaşkanına, T.C. Başbakanına ve yardımcılarına ve de sessizlerin sesi olan T.C. basın ve yayın organlarına şükranlarımızı sunmayı borç biliriz'' ifadeleri yer alıyor.
Hollanda'nın Beverwijk kentinde, 2 Temmuz 2011'de evlerinin yakınlarındaki bir kafeteryaya giderken polislerce gözaltına alınan İhsan Gürz'ün, İjmuiden Velsen Kennemland Karakolu'nda görevli polisler tarafından dövülerek öldürüldüğü ileri sürülmüş, gencin cenazesi Türkiye'ye getirilerek 7 Temmuz'da memleketi Erzincan'ın Mollaköy beldesinde toprağa verilmişti.
