Baykal ise “kendi takdiri” diye cevap verdi

Başbakan Erdoğan ile CHP lideri Deniz Baykal"ın demokratik açılım konusundaki görüşmeleri, ana muhalefet liderinin “kamera kaydı” engeline takıldı. Erdoğan"ın, önceki gün Irak dönüşünde yaptığı, “kamerasız görüşmeye varım” açıklamasına Baykal"dan jet hızıyla yanıt geldi.

Başbakan Erdoğan, önceki gün Irak"tan dönerken uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada görüşmenin kayıt altına alınmasına hayır dedi. Başbakan, kamera restini şu sözlerle açıkladı: “Ben tabii Sayın Baykal"a gideceğim de yani böyle elimde veya elinde kameralarla birilerinin oraya gelmesi diye bir düşüncem yok. Böyle bir şey beklemiyorum. Böyle bir şeye de bizim kalkıp da müsaade etmemiz mümkün değil. Yani ben kendilerine arzu ettiği şekilde özel kalemimle gerekli cevabı bugün verdiririm. Kendileri eğer bu şekilde kabul ederlerse, eyvallah. Kamerasız” dedi.


"Özel kalemim arar" dedi, aramadı

Erdoğan, gazetecilerin, “Baykal"ın, yüz yüze görüşme öncesi telefonla görüşme önerisine karşı çıktığını” hatırlatması üzerine, “Ben medya üzerinden Sayın Baykal"a cevap vermem, vermeyeceğim. Onun için kendim görüşmeyi arzu ettim, ama kendileri böyle bir görüşmeyi arzu etmediklerini bir yazılı açıklamayla bildirmişler. Özel kalemim, özel kalemlerini arar, durumu kendilerine bugün vereceğim talimat istikametinde bildirir, onlar da o şekilde kabul ederlerse biz de görüşmeyi gerçekleştiririz. İşin usulünü kabul ederse görüşeceğim. Sadece kamerasız değil, bir şeyler daha var” dedi. Ancak, Başbakan"ın bu açıklamasına karşın dün akşam saatlerine kadar gün boyunca Başbakanlık Özel Kalem Müdürlüğü"nden, Baykal"a randevu konusunda bir telefon gelmedi.

Baykal: Kendi takdiri

Başbakan"ın “kameralı görüşmeye hayır” sözlerini değerlendiren Baykal, “O, işini, sisli, dumanlı, kapalı kapılar ardında götürme tercihi içinde. Buna bizim katkı vermemiz mümkün değil” yanıtını verdi. Baykal, Erdoğan"ın “konuyu zamanı geldiğinde halkın, toplumun öğrenebileceği bir görüşme olarak gerçekleştirmekten kaçınma kararı aldığını ve bunun, onun takdiri olduğunu” söyledi.

"Şartlarımı kabul ederse görüşürüm"

“Görüşmenin kapalı kapılar arkasında, toplumdan, milletten, halktan kaçırılan bir konuşma olarak gerçekleştirilmesi konusundaki Başbakan"ın ısrarını anlamak, kabul etmek benim için mümkün değildir” diyen Baykal şöyle devam etti: “Başbakan düşüncelerini benimle müzakere etmeye ve şeffaf bir ortamda müzakere etmeye, halkın öğrenebileceği şekilde bu tartışmayı benimle gerçekleştirmeye razı olduğu an bu görüşmeyi kendisiyle yaparız. Ama anlaşılıyor ki henüz Başbakan bu aşamada değildir. Bu işi kapalı kapılar arkasında götürme eğilimdedir. Bunu bizim kabul etmemiz mümkün değildir. Şimdi Başbakan bizimle görüşmekten kaçınmıştır ama aslında sormak gerekir, Başbakan bizimle görüşmekten mi kaçınmıştır, yoksa düşüncelerini halkın öğrenmesi durumundan mı uzak durmak istemiştir, bizim halk adına yapacağımız sorgulamayı cevaplamaktan mı kaçınmıştır, bu gerçeğin halkın bilgisine yansımasından mı kaçınmıştır? Bunun takdirini milletimize bırakıyorum.”

“Çok yanlış yapıyor”

Baykal, bir gazetecinin, “Başbakan devlet sırrı niteliği taşıyan bilgileri sizinle paylaşmak istediğini belirtirse tavrınız ne olacak? Önümüzdeki hafta MGK toplantısı var. MGK sonrasına ilişkin bir randevu talebi gelirse, yanıtınız ne olacak?” sorusu üzerine, Başbakan"ın yazdığı mektupta görüşme amacını, “Kürt açılımı” politikasının geldiği aşama hakkında bilgi vermek ve bu konuda kendilerinin önerilerini almak olarak belirttiğini söyledi. Baykal, “Başbakan "Size gizli bilgiler vereceğim, devletin bu konudaki bilgilerini sizinle paylaşacağım" diye randevu istemedi” dedi.

Şeffaf görüşmeye hazırım

Baykal, “Yani şu koşullarda görüşme olmayacak” sözleri üzerine ise, “Biz görüşmeye hazırız. Biz şeffaf görüşmeye hazırız. Başbakan eğer politikasını bizimle müzakere etmeyi, halkın öğrenebileceği, -şimdi de demiyorum- günü geldiğinde öğrenebileceği şartlar içinde bizimle bu konuyu görüşmeye hazır ise bunu her an gerçekleştirebiliriz” karşılığını verdi./vatan