Ekmelettin İHSANOĞLU; CHP ve MHP’nin adayı olarak Cumhurun önüne getirildi.
Cumhurun bunu nasıl karşılayacağını sandık da göreceğiz.
İhsanoğlu, ilimizde kendisine verilen bu görevi “soslamaya” çalışıyordu.
Kendisine tevdi edilen bu görevden kaçması vatana ihanet sayılırmış.
Kabul etmese vicdanen rahatsız olurmuş.
Hastalıklı siyaset anlayışımız ne çabuk kendisine sirayet etmiş.
Demek ki, bu hastalığın çabuk sirayet eden bir özelliği var.
Siyaset arenasına değil de savaş meydanına çıkıyoruz sanki.
Neyse, bu ayrı bir konu, biz işimize bakalım.
İhsanoğlu’nun ilimizde gördüğü ilgi doğrusu umut verici değildi.
Ne karşılayanlarda, ne karşılanan da heyecan yoktu.
CHP, MHP ve bazı Ak Parti karşıtı STK yöneticilerinden oluşan ekipte görevi zorla yerine getirmenin ruh hali mevcuttu..
Aday bu halden etkilenmiş olacak ki, moral vermek istercesine “sandıkta % 60 oy alacağını” söyleyiverdi.
Oysa, ses tonundaki titreklik ve tedirginlik bunun aksini söylüyordu.
Bu oran belki Aydın için doğru olabilir diyelim. Diğer illeri ne yapacağız?
İşte buradan söylüyorum. Çatı adayı memleketi Yozgat’ta bile %40 oyu göremez.
Ayrıca İHSANOĞLU dedi ki; Efendim “ben yatırımcı bir aday değilim”.
Bu bakımdan “yol, su, elektirik yapacağım veya getireceğim diyemem”, bunlar yürütmenin görevi. Sanki milletimiz ondan bu hizmetleri bekliyor.
Sayın İHSANOĞLU, siz ne yapmayacağınızı değil , ne yapacağınızı söyleseniz daha iyi olur.
Eskisi usul orada oturup, yürütme tarafından önünüze gelen evrakları mı imzalayacaksınız?
Biliyorsunuz coğrafyamız hayli karışık, coğrafyanın sorunlarını yakından biliyorsunuz.
Bu sorunları CNN Türk televizyonunda söylediğiniz gibi “tarafsızlık masalıyla” mı çözüm bulacaksınız?
Ayrıca, İçerideki sorunlarımızı nasıl çözeceğinizde merak konusu.
Sizi aday yapan partilerin çözüm sürecine yaklaşımı belli iken siz “ sopayla çözüm olmaz”,
devlet “eski kafayla” bu sorunu çözemez diyorsunuz.
Bu arada laf arasında AK Partililerden de destek aldığınızı söylemeyi de ihmal etmiyorsunuz.
Şu anda AK Partide siyaset yapan ve sizi destekleyen bir Allah’ın kulunun ismini verebilir misiniz? Hayır! O halde niye böyle bir şeye tevessül ediyorsunuz?
Anlayamadığımız bir şey daha söylediniz.
Efendim, “seçilirsem oy aldıklarımın değil, 76 milyonun Cumhurbaşkanı olacağım” dediniz
Nedir bu Allah aşkına, bunun tersini söyleyen mi var?
Başbakan bu ülkede, 12 yıldır milletten aldığı yetkiyle görev yapıyor.
Bir kez olsun, “ben beni seçenlerin Başbakanıyım mı” dedi? Hayır!
Her seferinde, 76 milyonun kardeşliğinden bahsetti.
Kusura bakmayın ama siz “Eski Türkiye”nin kodlarıyla konuşuyorsunuz.
“Cesaretsiz, korkak , emir alan, risk almayan bir Türkiye’yi “ çağrıştırıyorsunuz.
Coğrafya değişirken “ 1920’lerin Türkiye’sini” hatırlatıyorsunuz.
“Eski Türkiye’de”, Cumhuriyet vardı ve “Cumhur özne” değildi.
Biz, “Cumhurun özne olduğu, terbiye edilmeye tabi tutulmadığı bir Cumhuriyet” istiyoruz.
Biz devlete “mütercim” değil, “Cumhurbaşkanı “ seçmek istiyoruz.
Yol yakınken düşün cumhurun yakasından, çekilin önünden .
Evinize gidin, işinize bakın..
Sosyal medyada bu konuyla ilgili düşüncelerinizi #aydınkonuşuyor etiketiyle paylaşın, yayınlayalım!