AYDINPOST HABER SERVİSİ - Germencik ilçesi Dağkaraağaç Mahallesinde yaşayan ve çiftçilikle uğraşan Erol Alimoğlu ve Kamile Alimoğlu çifti tarlalarının yanı başına açılan jeotermal kuyu nedeniyle mağdur olduklarını belittiler.

Havada baskın bir çürük yumurta kokusunun hissedildiği mahallede faaliyet gösteren jeotermal tesise köylülerin öfkesi büyük. Alimoğlu çifti yaklaşık iki yıldır mahallelerinde bulunan jeotermal tesisin tarlalarına zarar verdiğini ifade etti. İncir ve zeytin yetiştiriciliği yapan çift, jeotermal santralden gelen kimyasal atıklar yüzünden asırlık zeytin ağaçlarının kuruduğunu, incir ağaçlarının ise meyve vermediğini iddia etti.

“BU AĞAÇLAR OLMAZSA BİZ NE YER NE İÇERİZ”

Yasal yollara da başvuran çift, çaresiz kaldıklarını söylediler. Tek başlarına mücadele vermeye çalıştıklarını belirten Kamile Alimoğlu, “ Benim ağaçlarım zarar gördükçe benim canım gidiyor. Göz göre göre ağaçlarım kuruyor. Sıcak sucuları istemiyoruz burada. Bu incir olamazsa bu zeytin olmazsa ben nerede çalışacağım. Ben 50 yaşındayım, eşim 60 yaşında biz bu ağaçlarla ayakta durabiliyoruz. Yoksa ne yer ne içeriz” diye konuştu.

PARA İÇİN TOPRAKLARINDAN VAZGEÇTİLER

Köylülerine de kızgın olan çift, komşularının para için tarlalarından vazgeçtiklerini söylediler. Erol Alimoğu, “Bize hep mücadele edelim tarlalarımızı satmayalım diyen komşularımız teker teker tarlalarını sattı. Bir tek biz kaldık satmayan, bundan sonrada satmayacağız. Bizi pes ettirmek için yapılan tüm çabaları boşa çıkaracağız. Para için insan toprağından, ağacından vazgeçer mi? Bu ağaçlar kolay mı yetişiyor, yazık değil mi?” diye konuştu.

Erol Alimoğlu artık eve gitmiyor. Tarlaya koyduğu küçük bir yatakta yatan Alimoğulu, gün boyu ağaçlarının başında nöbet tutuyor. Alimoğlu, “Ağaçlarıma bir şey olacak endişesiyle arkamı dönüp eve gidemiyorum. Bu ağaçları, bu tarlayı yalnız bırakamıyorum. Sürekli bu tarlada yaşamaya başladım” diye konuştu.

200 YILLIK ZEYTİN AĞAÇLARINA 850 TL DEĞER BİÇTİLER

Zarar gören ağaçları için dava açtığını belirten Eroğlu, dava soruşturması kapsamında gelen bilirkişi heyetinin 200 yıllık zeytin ağaçlarını 50 yıllık gösterdiğini ve kuruyan asırlık ağaçların her biri için 850 TL ödemeyi uygun gördüğünü söyledi. Erol, “Ben daha doğmadan bu zeytin ağaçları vardı. Nasıl 50 yıllık olabilir bu ağaçlar. Bir zeytin ağacının yetişmesi için yıllar yıllar gerekiyorken, onlar bu ağaçlar için 850 TL değer biçti”şeklinde konuştu.

BÜYÜK ŞİRKETLER PARA KAZANACAK DİYE BEN TOPRAĞIMDAN OLMAK İSTEMİYORUM

Söz konusu Jeotermal firmaya dava açtığını söyleyen Erol Alimoğlu şikayet dilekçesinde “ Şirkete ait kamyon ve arazi araçları civar bahçelerde ve benim bahçemde toza bağlı kırmızı örümcek oluşumuna neden olmuştur. Bu bahçe benim ekmek teknemdir. Ellerimle diktiğim patlıcan, biber ve börülcelerim telef olmuştur. Bu büyük şirketler para kazanacak diye ben ekmeğimden toprağımdan olmak istemiyorum.

Bu şirket arazimi almak istemiştir. Satmadığım için ve yıldırmak için toz ve toprakla bana zarar vermektedir. Şuan da da jeotermal sondaj vurulmaktadır. Sondaj bitince akışkan yandaki küçük dereye boşaltılacaktır” dedi.

Topraklarını asla terk etmeyeceklerini yineleyen çift, yetkililerin seslerini duymasını istiyor.

Aydınpost ANDROID'de TIKLA İNDİR!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA

img_1878.jpgimg_1882.jpgimg_1872-001.jpg