Cumhurbaşkanı Vekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Köksal Toptan, DTP'li 5 milletvekilinin süren davalarıyla ilgili savunmalarının alınması konusunda ortamı gerginleştirmenin kimseye yararı bulunmadığını belirterek, “Kim ne düşüyorsa, kim ne çare buluyorsa, ben Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak ona açığım” dedi. Köksal Toptan, Dolmabahçe Sarayı'nda sabah kahvaltısında bir araya geldiği medya temsilcilerinin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. DTP'li milletvekillerinin savunmalarının alınması konusundaki soru üzerine Toptan, sürece ilişkin bilgi verdi.
Diyarbakır, Adana ve İstanbul mahkemelerinin talimatı üzerine Ankara 11 Ağır. Ceza Mahkemesinin yazısının TBMM'ye ulaştığını anlatan Toptan, şunları söyledi:

“Arkadaşlarımız hukuki işlem olarak bu 5 milletvekiline birer yazı yazdı, mahkeme yazısını da eke koyarak bana getirdi. Ben onu imzalamadım. Kanunlar Müdürlüğümüzle istişare edip, bunun bir süre tutulmasının ve bu arada benim bir takım girişimlerde bulunmamın doğru olacağı sonucuna vardık. Ben, o arada Adalet Bakanı ve İçişleri Bakanı ile herhangi bir emrivaki ile karşı karşıya kalma ihtimaline karşılık temaslar kurdum, kendilerine bilgi verdim. O çalışmalar sürerken, bizim kendi iç bürokrasimizde bir yanlış anlama sonucu bu yazılar genel sekreterimizin imzasıyla milletvekili arkadaşlarımıza gönderilmiş. Ben bir gün sonra haber aldım ve derhal bu yazıların geri alınmasının sağlanmasını rica ettim. 4 tanesi geri alındı. 1 milletvekili, Sayın Aysel Tuğluk Ankara dışında olduğu için telefon teması kuruldu. Çarşamba günü Ankara'ya

geleceğini ve yazıyı bize iade edeceğini söyledi”

“ALLAH ŞAHİT ÇIRPINIYORUM”


Bunları hukukun üstünlüğü, yasama dokunulmazlığının daha yumuşak yorumlanması gerektiğinin sonucu olarak yaptığını belirten Toptan, bu arada özellikle ceza usul hukukçularıyla da temas kurmaya çalıştığını belirtti. Bir çıkış yolu, makul bir yol, eskiyi hatırlatan görüntülerin önlemek ve mümkünse yasama dokunulmazlığı kavramına yeni bir yorum getirmek için çaba sarf ettiğini kaydeden Toptan, şöyle devam etti:

“Ama bu arada zaman zaman gazeteci arkadaşlarımızla konuyu konuşurken, doğal olarak ben fikrimi nasıl anlatayım, Anayasanın 83. maddesini söylüyorum. 83. maddenin atıf yaptığı 14. maddeyi söylüyorum ve o hükümleri yorumluyorum. Diyorum ki Anayasanın 83. maddesi, 14. maddesi beraber ele alındığında ve Yargıtay 9. Ceza Dairesinin de bundan önce vermiş olduğu bir karar dikkate alındığında, seçimden önce Anayasanın 14. maddesinin kapsamına giren suçun işlenmesinin soruşturmaya başlanması halinde dokunulmazlık kapsamı dışında kalıyor. Benim yorumum değil. Anayasanın lafzının ve o lafzı yorumlayan Yargıtay 9. Ceza Dairesinin yorumu. Ben onu söylüyorum ama bazı gazetelerimiz bazı köşe yazarı arkadaşlarımız, sanki ben böyle istiyormuşum gibi yansıtıyor. Haksızlık oluyor. Ben burada Allah şahit çırpınıyorum. İstemiyorum öyle bir görüntü... İçişleri Bakanı'na rica ediyorum ki 'aman size böyle bir şey gelirse, sizin polise, sakın bizle konuşmadan bir şey yapmayın'. Ben böyle çırpınırken, bir çıkış yolu bulmaya çalışırken, bunun yanlış değerlendirilmesi beni doğrusunu isterseniz üzüyor.”

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ GEREKLİ


Söz konusu yazıları tuttuklarını belirten Toptan, “Ne yapabiliriz biz? Biz mahkemeye yazı gönderebiliriz. Deriz ki 'bu bizim işimiz değil, tebligat...' Bunu nasıl isterseniz yapın. Bu işin kolaycılığı ve kanuniliği... Bizi sorumluluktan belki kurtarıyor ama sorunu çözmüyor. Niye? Böyle bir talebi mahkemeye iade yaptığınız zaman, o yasaların kendisine vermiş olduğu, ifadesine göre zorunluluk nedeniyle ihzar müzekkeresi çıkarıp bu arkadaşlarımızı nerede bulursa, Mecliste kuşkusuz izin vermeyiz, alıp götürüp savunmalarını almaya teşebbüs edecek. Bu benim ne dileğim, ne olmasını istediğim bir şey” diye konuştu.

Bu konuda Anayasa değişikliği gerektiğini belirten Toptan, şunları söyledi:

“Anayasayı değiştirmek de önümüzdeki sorunlardan bir başkası. Ben ısrarla Eylül ayından itibaren bir Anayasa Uzlaşma Komisyonu kuralım, her partinin Anayasa değişikliği ile ilgili düşüncelerini, taleplerini, önerilerini, masanın üstüne koyalım, bunlar içerisinde örtüşenleri tespit edelim. Süratle onlarla ilgili bir Anayasa değişikliği yapalım, geriye uzlaşılamaz maddeler kalıyorsa, onları bir ikinci paket olarak partilerin veya herhangi bir partinin kendi inisiyatifine bırakalım diye çırpınıyorum. Ama doğrusunu isterseniz o konuda bir noktaya gelebilmiş değiliz. Bundan sonra ne olur? Kötü bir şey olsun istemiyorum.”

GERGİNLİĞİN FAYDASI YOK


Adalet Bakanı ve ceza usulu hukukçularıyla görüşmeye devam ettiklerini belirten Toptan, şöyle devam etti:

“Ben, Türkiye'nin yeni bir siyasi gerginlik yaşamaması için, bir de TBMM üyeleri olduğu için onların haklarını korumaya da çalışıyorum. Şimdiye kadar onlara yaklaşımım nasılsa, bundan sonra da öyle olacaktır. DTP'li arkadaşların bütün talepleri tarafımdan yerine getirilmiştir. 338 kişilik AK Parti grubuyla, Demokratik Toplum Partisinin 21 tane milletvekili arkadaş arasında benim açımdan farkı yoktur. Ama onların beyanlarını görüyorum gazetelerde, doğrusunu isterseniz üzülüyorum. Yani buradan siyasi bir rant elde etmek istiyorlar, onların doğrusunu isterseniz yakıştıramamam. Yani polis gelsin bizim kapımıza dayansın, o görüntüler ortaya çıksın, böyle bir şey düşünürler diyen arkadaşlarıma bu konuda yakıştıramam. Ama ortamı bu nedenle gerginleştirmekten bence kimseye yararı yok. Kim ne düşüyorsa, kim ne çare buluyorsa ben Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak ona açığım. Kim bu konuda şöyle bunu iyi çözebiliriz, şöyle sorunsuz bu sorunu atlatabiliriz diye bir öneride bulunuyorsa onu almaya ve tatbik etmeye ben hazırım.”

“BUNU AŞACAĞIMIZA İNANIYORUM”


Köksal Toptan bir soru üzerine, Meclisin burada bir inisiyatifi, takdir hakkı olmadığını, Meclis Başkanı olarak mahkemeye bir şey söylemeye imkanı bulunmadığını hatırlatarak şunları söyledi:

“Türkiye, bu konularda bir takım olumlu tartışmalar içine girdiği anda, ben siyasetçiyim aynı zamanda parlamentonun başkanıyım ama bir de siyasetçiyim çok önemli, çok olumlu tartışmaların yapıldığı bir anda böyle bir gelişimin yaratabileceği olumsuz etkiyi çok iyi biliyorum. Telaşım da ondan. Burada en ufak bir ışık görsem, Anayasa değişikliğini süratle gerçekleştirebiliriz ama partilerimizin bu konularda uzlaşı sağlaması lazım. Önümüzdeki günlerde belki Anayasa değişiklikleri ile ilgili bir takım çalışmalar yapacağız. Belki o çerçevede bu konuda gündeme gelebilir.”

Konunun günlük siyasetin tartışma alanına çekilmemesinin iyi olacağın belirten Toptan, “Adalet Bakanı çalışıyor. Ben elimden geleni yapıyorum. Bu sürecin böyle götürülmesinde şu aşamada yarar var. Ben sonucu iyi görüyorum. Bunu aşacağımıza inanıyorum. Sağduyunun, makul düşüncenin egemen olacağına inanıyorum” diye konuştu.